Silivri boşalsın, Türkiye rahatlasın!
- GİRİŞ14.01.2012 09:10
- GÜNCELLEME14.01.2012 09:10
Batı'da etkili iki derginin, son dönemde Türkiye'de yaşanan kaygı verici gelişmeleri sayfalarına taşıması yabana atılacak bir durum değil.
Kuşkusuz eleştirilerden ders çıkarmak, varsa yanlışları düzeltmek lazım. Ancak temel soru şu: İçeride ve dışarıda adeta kampanyaya dönüştürülen bu eleştiriler ne kadar adil ve objektif?
OdaTV davasında Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklu yargılanıyor olmasına odaklanan Foreign Policy, Türkiye'de yaşayan Justin Vela'nın kaleminden çıkan makalede Türkiye'de demokrat çevrelerin bugünlerde korkudan ağzını açamadığını ifşa ediyor. Hedef gösterme, tetikçilik ve manipülasyonun her türüne imza atan bu sitenin eksilerine; Ergenekon davasında üstlendiği role; orada ele geçirilen gizli belgelere; psikolojik harp taktiklerini içeren Ulusal Medya 2010 Planı'na hiç değinmeyen dergi, bağlamından kopararak sırf iki gazetecinin tutuklu olmasından hareketle Türkiye'yi, Çin'den geri bir ülke ilan etmiş. Bu da yetmemiş, eski derin devletin yerini yenisinin aldığını yazmış.
Org. İlker Başbuğ'un tutuklanmasını merkeze alan Newsweek ise sivil hükümet ile ordu arasındaki kavgada tırmanma yaşandığından bahisle iki tehlikeye dikkat çekmiş: 1- General Başbuğ'un tutuklanması Türkiye'de büyüyen sivil güce işaret ediyor. 2- Savcılar, hükümetin emirlerine göre hareket etmiyor. Biraz daha dikkatli bakarsak, tehlikeli görülen konulardan biri, askerlerin sivil denetime alınması ve yanlış yapanlara hesap sorulması. İkincisi, yargının hükümet veya askerî güçten bağımsız karar vermesi. Yani ikisi de Batı'nın ve özellikle AB'nin Türkiye'den istediği en önemli siyasi reformlar. Peki ilk kez bunların gerçekleşiyor olması neden şimdi Batı'yı rahatsız ediyor?
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Abdülhamit Bilici / Zaman
Yorumlar1