Seçimlere az kalmıştır; rakiplerin birbirinin açığını bulmaya odaklandığı bir dönemdir.

Sürekli artan yaptırımlarla her gün biraz daha dünyadan tecrit edilen İran rejimi için Bağlantısızlar Hareketi zirvesine ev sahipliği yapmak önemli bir fırsattı.

Koçoğlu sadece Başbuğ'la çelişmiyor, birkaç satır önce dedikleriyle de çelişiyordu. Olayın akreditasyonla ilgisi olmadığını, kişilerin hukukunu meslek hayatı boyunca her şeyin üstünde tuttuğunu söyleyen Koçoğlu, muhabirin sadece yer olmadığı için helikoptere alınmadığını belirtiyordu.

Kara propagandada çok kabiliyetli Baas rejimi, 25 Mayıs'ta 49'u çocuk 108 sivilin barbarca katledildiği, BM Güvenlik Konseyi'nin kınadığı Hula hadisesinin sorumluluğundan kurtulmak için manevra üstüne menevra yapıyor.

Her iki senaryonun da Türkiye'nin bölgede artan etkisinden rahatsız olan yerel ve küresel güçlere uygun malzeme taşıdığını unutmadan Ankara'nın çok soğukkanlı bir siyaset izlemesi şart.

Allah aşkına cemaat, AİHM'ye sızmasa hiç böyle karar çıkar mı!?. Peki bu karar, aşırı hürriyetçi ve adaletperver basınımızda manşet oldu mu?

Bu öylesine yapılmış temelsiz bir iltifat veya muhatabı hoş tutmak için bir kompliman değildi. Ekonomiye ilişkin rakamlar, Türkiye'nin bu imtiyazlı konumunu tescil ediyordu

Mavi Marmara'ya kasten saldıran bir ekip için Obama'ya suikast planlamak veya Sarkozy üzerinden Türkiye-Fransa ilişkilerini zehirlemek abartı mıdır?

Evet, tutukluluk süreleri uzun. Çözüm bulunsun. Ama günaydın, bu yargımızın yeni sorunu değil ki. Gazetecilerin tutuklu yargılanmasını ve başka birkaç yanlışı eleştirelim.

Türkiye, yeni Ortadoğu'da politize Şiilik ile reaksiyoner Selefilik arasında mı kalmış oluyor?

Demokrasilerle ihtilaf çözmek, kılcallara inip davanı anlatmaktan geçiyor. Haklı olsanız da tehdit dili milli gururu devreye soktuğu için karşı kampı büyütüyor; aleyhe dönüyor.

Türk tecrübesine bu kadar ilgi varken, 'Türkiye'nin bölgeye vereceği bir şey yok' görüşü ne kadar doğru olabilir?

Şehircilik şuurunun ne olduğunu azıcık anlamak için ABD'de arsası üzerine ev yapmak isteyen Prof. İlhan Başgöz'ün yaşadıklarını anlattığı şu satırları okuyalım ve mümkünse herkese okutalım:

Arap Baharı'nın önde gelen iki ülkesi Mısır ve Tunus'ta, Bin Ali ve Mübarek düştü ama eski rejimler ayakta. Bu yüzden yaşananlara devrim denip denmeyeceği bile tartışmalı.

Esasında Türkler ile İsrail veya Yahudiler arasındaki ilişkiler, İsrail-Arap veya Hıristiyan-Yahudi ilişkilerine göre çok daha komplekssiz ve normal ilişkiler.

Bu noktada hem Türkiye'nin hem de gerçekleştirdiği devrimlerle kendine güven kazanmış Ortadoğu halklarının önünde bir tehlike bekliyor.

İlk kez ikili ilişkiler yüzünden bu adımın atılması not edilmeli. Keşke gösterilen sabır ve diplomatik çabalar netice verse ve Türkiye herkesle konuşabilme özelliğini korusaydı.

Çok değil, 30 yıl önce aynı rejim, aynı şehri en kötü düşmanına bile yapılmayacak şekilde, çoluk çocuk; yaşlı kadın ayrımı yapmadan tank ve toplarla ateşe tutup dümdüz etmişti.