İki silahlı askerle okula servis yapan askeri araç
- GİRİŞ25.03.2010 07:56
- GÜNCELLEME25.03.2010 07:56
Gerçekten emeğiyle, canıyla bu ülke savunmasına katkı sunanları tenzih ederim ama bir çoğunun ne iş yaptığı, Türkiye için nasıl bir katma değer ürettiği tam bir bilinmez.
Aldıkları maaşlar Türkiye standartlarının hep üstünde olmuştur.
(Maaşlarında gözümün yok, istiyoruz ki onların da bizim kazandıklarımızda gözü olmasın)
Oturdukları evler devletin lojmanı, alışveriş yaptıkları yerler vergiden muaf askeri market ve kantinler, tatil yaptıkları yerler ise askeriyeye ait Türkiye’nin en iyi kıyılarındaki dinlenme tesisleridir.
TSK çalışanları berber, kuaför, terzi, gibi bilumum hizmet sektörüyle ilgili ihtiyaçlarının neredeyse tamamını da askeri personelden karşılar.
Bu hizmetler karşılığında ödedikleri ücretler ise çok komik rakamlardır.
Askeri marketlerde fiyatlar piyasa koşullarının neredeyse yarı fiyatınadır.
Bunun en önemli nedeni o marketlerde işletme gideri ya hiç yoktur veya sıfıra yakındır.
Market yeri için kira bedeli ödenmez, markette çalışan eleman askerlerden temin edilir, vergiden muaftır, elektrik ve diğer giderler askeriyenin harcamasına dahildir.
Kısacası TSK mensubunun hayatı, Türk insanının zorlu koşullarda verdiği yaşam mücadelesi düşünüldüğünde bedavaya gelir.
İşin ilginç yanı ise aldığı maaş Türkiye standartlarının çok üstünde olan TSK çalışanlarının sürdürdükleri yaşam standardı karşılığında ödedikleri ücretler komik ötesidir.
Bu kadar ayrıntılı yazmamın nedenine gelince; TSK düşmanlığı yapmak veya onları bilinçli bir şekilde yıpratmak gibi bir niyetim asla sözkonusu değil.
Yaşanan bazı gerçeklere dikkat çekmek istedim.
O gerçeklerden biri de Türkiye’de bazı sınıf ve zümrelerin diğerlerinden daha şanslı olmasıdır.
Birileri sabahtan akşama kadar üç-otuz para kazanabilmek, evinin rızkını temin edebilmek için ter dökerken, bazıları da onların sırtından alınan vergilerle bu ülkede keyif sürüyor.
Hem de hiçbir katma değer üretmeden.
Aylardır bunu yazmalıyım diye düşündüğüm bir olay vardı.
İşim gereği Ataköy sahil yolunu kullanıyorum çoğu zaman.
Sabah saatlerinde o yolda rastladığım çok ilginç bir görüntü var.
Askeri bir otobüs, sayıları 8–10 arası değişen ilköğretim okulu öğrencilerini okula taşıyor yıllardır.
Askeri aracın TSK mensuplarının çocuklarına servis yapması size normal geliyorsa,” bunda ne var ?” diyebilirsiniz.
Ama bana göre bu durum çok normal değil..
Zaten tüm harcamaları milletin sırtından sağlanan bu sınıfın en ufak harcamasının bile millete yüklemesi size de ağır gelmiyor mu?
Aracı bir asker kullanıyor, 2 asker de ellerinde silahlarla okul servisine güvenlik hizmeti veriyor.
Hava kuvvetlerine ait askeri otobüs Bakırköy bölgesinde dolaşarak çocukları okullarına bırakıyor tek tek.
Sonra da gerçek vazifesine dönüyor.
Peki bu asker çocukların askeri otobüste işi ne?
Servis parası ödemek yerine, bu harcamaların da devlete yani bu millete ödetilmesi size de ayıp gelmiyor mu?.
Bilmiyorum belki de yapılan askeri bir suç da olabilir.
Çünkü askeri bir araç, sivil bir hizmette kullanılıyor.
Asker çocuklarının güvenliği için böylesi servis normal bakış açısına da söylenecek çok söz var.
Bizim çocuklarımızın hayatı, onların çocuklarından çok daha mı az önemli?
Milyonlarca aile servis parası çıkıştırabilmek için bütçesini zorlarken bu keyfiyet biraz ayıp olmuyor mu?
Hayatı bu milletin sırtında geçen insanlara bir çift sözüm var.
İnin artık bu milletin sırtından.
Ömrünüz; bu milletin parasıyla, bu millete efendilik taslayarak geçti.
Yıllardır bu milletin bilip de dillendiremediği gerçekler artık inkar edilemez biçimde ortaya tek tek çıkıyor.
Kendinizi daha fazla bu millete yük etmeyin.
Milletin efendisi değil, hizmetkarı olun!
İnanın o zaman gerçek değerinizi bulacaksınız!
Ahmet GEMİCİ / Haber 7
gemici@haber7.com
Yorumlar24