Humeyni'den Müslümanlar'a mesajlar
- GİRİŞ30.04.2010 13:14
- GÜNCELLEME30.04.2010 13:14
İran’a zirve için gittik ancak onların yaşam kültürü ve İslam Devrimi’yle ilgili yüklüce bilgi ve görselle döndük Türkiye’ye.
1979 Devrimi İranlılar'a göre sadece İran halkının değil dünya Müslümanlarının emperyalistlere karşı verdiği onurlu mücadelenin adı.
Devrimin mimarı İmam Humeyni ise onların en büyük lideri.
Zirve sonrası Tahran programımızda olmamasına rağmen (devrim öncesi ve sonrasını karşılaştırmak için ) Şah Rıza Pehlevi’nin yaşadığı saraylar ile Humeyni’nin evini de gezme fırsatı bulduk.
Pehlevi’nin dünya liderlerini kıskandıracak yazlık ve kışlık saraylarının yanında Humeyni’nin mütevazi evi benim gibi orta halli birini bile utandıracak sadelikteydi.
Pehlevi’nin debdebe, gösteriş ve sonradan görme zenginliğe boğulmuş saraylarının yanında, Humeyni’nin evi olanca sadeliğiyle dünya Müslümanlarına mesaj verir gibiydi.
Daha iyisi, daha güzeli, daha kalitelisi, en tanınmış markalısı anlayışıyla yaşam süren günümüz müslümanlarının Humeyni’nin evini görmesini isterdim.
İmam’ın 2 odalı kiralık evini süsleyen eşyalar neredeyse iki elin parmaklarını geçmiyordu.
Küçük bir sedir, sade bir yatak, küçük bir sehpa ve tabii ki büyükçe bir kitaplık, ve mutfakta ev için gerekli eşyalar..
Humeyni’nin devrim sonrası 10 yıllık hayatını bu kiralık evde geçirdiğini öğrenince inanın müslümanlığımdan utandım.
Malın mülkün her şey olmadığını istenirse temel ihtiyaçlarla mükemmel bir hayat sürdürülebileceğinin bir kanıtı gibiydi o mütevazi ev.
İstanbul’un sıradan bir mahallesinin sıradan bir evinin bile onun kiralık evinin yanında çok lüks kaldığına bizzat şahit oldum.
Sürekli yokluktan, yoksulluktan şikayet edenlere, İmam’ın evi aslında çok şeyler anlatabilir.
Herkes böylesi yaşam sürsün derdinde değilim.
Tabi ki herkes gelir düzeyine göre belli limitlerde yaşamını idame ettirecek.
Ancak öylesine tüketime endekslenmiş bir hayat sürüyoruz ki, bu sadece bizi değil tüm ailemizi ve toplumumuzu tehdit eden en büyük tehlikelerden biri haline dönüşüyor.
Marka merakı ve lükse düşkünlüğümüz öylesine zirve yapıyor ki ulaşamadığımız eşyalar, alamadığımız giysiler binemediğimiz arabaların kölesi haline geliyoruz.
Ve bu tüketim çılgınlığı insanlığımızla birlikte müslüman kimliğimizi de çok uzaklara savurup atıyor.
En iyisine ulaşmak için her şeyi mübah gören bir anlayışın gelişmesini ise felaketin ulaştığı nihai nokta.
Devrim sonrası İran’ın çokça tartışılacak yönü var.
Amenna…
Toplumsal hayat bazı yönleriyle ciddi baskı altında…
Amenna…
İslama bakış açımızda farklılıklar var
Amenna….
Ama İmam Humeyni’nin gösterişten uzak hayatı, emperyalizme karşı verdiği mücadele, ilim ve sürgünlerle geçmiş bir ömür her türlü takdirin üzerinde.
Ve İmam Humeyni tüm dünya müslümanlarına örnek bir kimlik, örnek bir şahsiyet olarak duruyor hemen yakınımızda.
Ahmet Gemici / Haber7
gemici@kanal7.com
Yorumlar25