Zonguldak’ta grizu patlamasının meydana geldiği Karadon Madeni’nde olayla ilgili bilgi alan CHP’nin çiceği burnunda lideri sözü döndü dolaştırdı iş dünyasındaki taşeronlaşmaya getirdi.

Kazaların taşeronlaşmanın yarattığı ucuz ve kalifiye olmayan iş gücünden kaynaklandığına vurgu yapan Kılıçdaroğlu taşeronlaşmanın ne kadar kötü olduğunun altını kalın çizgilerle çizdi.

Başbakan Erdoğan’a kamudaki 2 milyona yaklaşan taşeron işçisini sordu.

Buraya kadar güzel; taşeranloşmanın iş dünyasında belli zaafiyetler meydana getirdiği konusunda Kılıçdaroğlu ile hemfikirim.

Ancak adama sormazlar mı genel başkanlığını üstlendiğin CHP’ye bakmadan niye başkasını eleştiriyorsun diye.

Şu an İzmir Büyükşehir başta olmak üzere CHP’li il ve ilçe belediyelerin tamamında taşeron işçiler kullanılıyor.

Bir taraftan taşeronlaşmadan şikayet ederken diğer taraftan partinize ait belediyelerde  taşeron işçi çalıştırmak ve buna göz yummak en hafif deyimiyle ikiyüzlülüktür.

İlkeli duruşuyla ön plana çıkartılan Kılıçdaroğlu önce evinin önünü süpürmeli.

İlkeli duruş önce CHP’li belediyelerdeki taşeronlaşmayı son vermeyi gerektirmez mi Kemal Bey?
Benim gazeteciliğimi tanıyanlar bilir?

Kemal Kılıçdaroğlu’nu çok yakından tanıyan biri olarak  bu işin takipçisi olacağım.

Rastlandığım her yerde bu çelişkiyi hatırlatacağım Kemal Bey’e , ta ki sonuç alıncaya kadar.

Bir taraftan taşeronlaşmadan şikayet ederken diğer taraftan eleştirdiği davranışı sergilemek biraz ayıp kaçıyor Kemal Bey?

Kısaca Kemal Bey’in gömleğine değinmek gerekiyor.

Bir hesap uzmanı olarak gömleğe ne ödediğini bilmediğini söylemesi biraz garip bir durum.
Düşünsenize böylesi bir siyasi kimlik ülkeyi yönetmeye talip.

Rabbim Türkiye’ye Kılıçdaroğlu’ndan başka sıkıntı vermesin…

İşçi dostu, fakir fukara edebiyatı, halk adamı  sloganları ile piyasaya sürülen   Kılıçdaroğlu’nun gömleğinin fiyatı 495 TL olabilir?

Helal kazancından almıştır giyer.

Ama bir yandan “Halk adamıyım,kravatı halka yakın olmak için takmadım” diyeceksin öbür yandan bir gömleğe neredeyse asgari ücrete yakın bir fiyat ödeyeceksin.

Herkes Kılıçdaroğlu’na bir sıfat takmak peşinde; benim de bir teklifim var.

“Rüzgar Kemal”

CHP Lideri , Doğan Grubu başta olmak üzere, Karamehmet, Ciner , NTV grubunun rüzgarıyla şimdilik yol alıyor.

O rüzgarı meydana getirenler tabii büyük bir beklentinin içinde.

….…

Herkes,  Akparti iktidarında takılamayan hortumlar, alınamayan arpalıklar , kurulamayan düzeni yeniden tesis etmek için çırpınıyor.

Ancak Rüzgar Kemal’in işi çok zor.

Geçmişteki küçük bir örnek bile ne demek istediğimi anlatır sanırım.

Hürriyet’in Eski Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün kağıt fabrikası pazarlığı ..

Hatırladınız sanırım.

Doğan Grubu’nun rüzgarıyla seçilen dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz kağıt fabrikasını bu gruba vermeyince ağza alınmayacak sözlerle karşılaşmıştı.

Özkök neler söylemişti Yılmaz’a neler, hem de Mesut Yılmaz’ın en yakınındaki adamına..
Bunlara elini veren kolunu kaptırıyor.

Bahtının rüzgarına kapılmak güzel de o rüzgar fırtınaya dönüşürse işte o zaman bunlardan çekeceğin var “Rüzgar Kemal”
 

Ahmet GEMİCİ / Haber 7
gemici@kanal7.com