Özeleştiri, cesaret ve dürüstlük ister

  • GİRİŞ10.12.2014 10:06
  • GÜNCELLEME11.12.2014 09:24

Özeleştiri yapan kişi, beklentisiz ve karşılıksız doğrunun peşinde demektir. Yıkmak için değil, tamir etmek için, yok etmek için değil, inşa etmek için özeleştiri yapılır.  

Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Pazartesi günkü yazısında, Yeni Şafak yazarlarından Hayrettin Karaman Hocamız, Yusuf Kaplan ve benim, Star Gazetesi’nden de Sayın Ahmet Taşgetiren’in özeleştiri mahiyetindeki yazılarından, Cevat Akşit Hocamız'ın sözlerinden alıntılar yaparak hükümete bir yerden tekrar vurabilir miyim fırsatçılığı yapmış.

Bizim özeleştirilerimizi, hocasının beddua ve kötülük sinmiş kehanetlerine neredeyse delil olarak gösterecek. “Ortada bir sorun var bakın sizin yazarlarınız da aynı şeyi söylüyor” diyerek sözde kendilerini aklayacak.

Yazısını baştan aşağı tahammül edip okuduğunuzda, sanırsınız ki bir Mevlevi Sufisi yıllardır kötülükten uzak kalmak için kapandığı tekkeden başını çıkarmış, etrafta gördüklerini yazıyor. O kadar halim selim, o kadar sakin, o kadar sütten çıkmış ak kaşık. Sanki masum insanlara iftira atan kendi gazetesi değilmiş gibi, sanki kısa süre önce gazeteci meslektaşını dövmeye kalkan kendisi değilmiş gibi, o denli dervişane nutuk irad ediyor.

Sadece Dumanlı değil, üç gazeteci arkadaşımızın işlerine son verilmesi nedeniyle yazdığımız yazı ve twetler tüm Cemaat medyasında ve sosyal mecralarında çarşaf çarşaf kullanıldı. Garibanlar hiç özeleştiri görmemişler tabii.

Biz özeleştiri yapacak kadar cesuruz, dürüstüz ve özgürüz. Bizim gazetelerimizde, toplantılarımızda Ak Parti’nin, hükümetin, yöneticilerinin bir hatası varsa eleştirilir. Bununla da gurur duyarız. Çünkü biz aklımızı kiraya vermedik, çünkü biz körü körüne yapılan her şeye inanmayız, çünkü bizim beyinlerimiz köleleştirilmedi. Çünkü biz “emr-i bi’l ma’ruf nehy-i anil münker” düsturuna gönülden inanırız.

Peki ya sizin durumunuz nedir Beyefendi?

Sizde özeleştiri yapılır mı? Nerede yapılır? Mesela Hocanız'ın hatasını söyleyen ve hala cemaat için kalan bir fani var mıdır bu dünyada?

Sadece Hüseyin Gülerce’ye yaptıklarınıza bakın. Yıllarca bu cemaate hizmetlerde bulunmuş, gazetenizin yazarını, hocanızı bile değil cemaatin yöntemlerini eleştirdi diye ne hale getirdiniz. Bizzat Zaman Gazetesi’nde yazılarına sansür getirildi, diğer yazarlar tarafından linç edildi, sonunda ayrılmak zorunda kaldı. Daha bitmedi, cemaatin şahin kanadında bizzat Dumanlı’nın yetiştirdiği hırçın ve saldırgan kalemler tarafından sosyal medyada bir de itibarsızlaştırıldı, sokağa çıkamaz hale getirildi.

Zaman başta, cemaatin medya organlarından çıkartılan ya da istifa ettirilen meslektaşlarımızı hatırlayan var mı? Bir tivit attı diye, iftira haberi yapmadı diye işlerine son verilen ve çoluk çocuğu ile işsiz bırakılan arkadaşlarımızın bir kısmı hala iş bulmadı.

Dumanlı şimdi yazısından alıntı yaptığı Ahmet Taşgetiren’in cemaatin gazetesi Bugün’den özgürce yazı yazma ortamı kalmadığı için ayrıldığını unuttu sanırım.

Özeleştiri yapma cesaretinde bulunan ve cemaat medyalarından ayrılmak zorunda bırakılanların bir kısmının ismini yazayım da kayıtlara geçsin.

Ahmet Taşgetiren (Bugün), Leyla İpekçi (Zaman), Mustafa Ulusoy (Zaman yazarı, psikiyatrist), H. Salih Zengin (Zaman ve Aksiyon), çizer Osman Turhan (Zaman), muhabir Kübra Kara (Cihan Haber Ajansı), Zeynep Ceylan (Bugün).

Daha Latif Erdoğan gibi örneklere girmiyorum.

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat