''Mustafa'' mı? ''Atatürk'' mü?
- GİRİŞ01.11.2008 08:57
- GÜNCELLEME01.11.2008 08:57
Can Dündar’ın “Mustafa” drama-belgeseli tahmin ettiğim gibi tartışmalara yol açtı. Bence bu tartışmalar, bir yerde, hem kaçınılmaz, hem de faydalı. Başta kimin nerede olduğunun, “Mustafa Kemal’in” kimler tarafından, nasıl anlaşıldığını veya anlaşılamadığını göstermesi bakımından faydalı. Bana gelen tepkilerde, benim işaret ettiğim, kasıtlı olduğuna inanmak istemediğim hatalı, eksik bilgilerden başka, ince noktalara dokunuyorlar filmi görenler!
Ben tekrar ediyorum: Belgeseli genellikle beğendim... “Paradoks” olacak, ama bu tartışmalardan ortaya çıkacak olan sonuç Mustafa Kemal Atatürk gerçeğine daha yaklaşmamız ve o büyük adamı daha da iyi anlamamıza vesile olur, diye düşünüyorum!
Mesaj
Bence bu filmin asıl mesajı, Dündar’ın asıl maksadı olmasa da, “nerelerden nereye geldiğimiz” ve TC’nin kurulması. Belgeseldeki tarihi olaylar, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, halkın mücadeleleri, devrimlerin neler pahasına yapıldığını gösterdi. Şimdi bazı “aydınlar”, bunları inkâr edemeseler de, olayı, tiynet ve zihniyetlerine göre yorumluyorlar. Hatta “Mustafa Kemal olmasaydı mücadele gene yapılırdı” demeye getiriyorlar! Ve de, “Artık o devirler geçti” diye, “İkinci Cumhuriyet” hazırlıkları yapıyorlar! Belgeselde dramatik olarak belirtildiği gibi, Atatürk Cumhuriyet’i kolay kurmadı! Bu kadar kan ve gözyaşı şehit pahasına kurulan ve Atatürk’ün, “ilelebet payidar olacağına inandığı Türkiye Cumhuriyeti, şimdi oy çoğunluğu istibdadına feda mı edilecek, “demokrasi tramvayı” tarafından çiğnenecek mi? İşte asıl mesele budur!
Frak ve kalpak
1970’lerde ” Kalpaklı Gazi “ ile ” Fraklı Atatürk “ü ayırmak istediler! Bir okuyucum soruyor, neden “Atatürk” değil de “Mustafa” diye! Can Dündar’ı tenzih ederim ve bunda kasıt olmadığına inanıyorum. Can, muhtemelen farklı olsun, ilgi çeksin diye belgeselin adını ” Mustafa “ koymuştur!
Madam Corine
Ve Madam Corine, ona yazdığı mektup ve Madamın duygusal cevapları... Madam Corine’in Mustafa Kemal’e yazdığı bir mektubu, yaveri, amcam Muzaffer Kılıç’ın evrakı arasında bulmuştum. Madam Corine, o mektubunda mealen, ” Mon Generale, tablonuz duvarımda. Size Bolşevik diyorlar, ama ben inanmıyorum “ diyor. Sırası gelmişken belgeselde, Kurtuluş Savaşı esnasında, Lenin’den yardım istemiş olması da bazıları tarafından “Mustafa Kemal de Bolşevik olmayı düşünüyordu” diye tefsir edilir! Ama sonra anlaşıldı ki, asla böyle bir düşüncesi yoktu!
Turkcell olayı
“Turkcell “in” Mustafa”nın sponsorluğundan çekilmesi beni rahatsız etmişti, çünkü servis verdiği kütle içindeki bazı kesimleri rahatsız etmek endişesiyle böyle bir karar verdiğini sanmıştım! Hatta aboneliğimi iptal edecektim! Ancak şirketin açıklamasından anlaşılıyor ki Turkcell’in endişesi aksine, başkaymış!.. Açıklamada, özetle deniyor ki: ” Filmin beklentimiz yönünde Atatürk’ün liderliğini, dehasını ve kahramanlığını dünyaya tanıtmaktan çok, Atatürk’ün özel hayatına odaklanan bir film olduğunu görünce projede yer almayı tercih etmedik.
Gerçekten de, Can Dündar’ın belgeseli “insan Atatürk” odaklı ve bunun için de, özel hayatına ağırlık veren bir film! Turkcell yönetimi haklı, böyle tartışmalara konu olacak bir filmin, geniş müşteri tabanında bazı kesimlerin tepkisini çekmesi ihtımali vardı. Nitekim tepkiler de bunu doğruladı... Kısacası, Can Dündar da, Turkcell de kendi açılarından çok haklı!
Anlaşılıyor ki, bu tartışmalar burada bitmeyecek!
Ve umulur ki sonunda hakikat çıkar!
Altemur Kılıç - Yeniçağ
Yorumlar5