"Şike" hiç de şık olmadı

  • GİRİŞ10.07.2011 09:44
  • GÜNCELLEME10.07.2011 09:44

 “Şampiyon” olmak... Kısacası bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma.

“Bu işte şike var” denir! Neresinden bakarsanız genel ahlaka ve sportmenliğe yakışmayan ahlaksız bir iş. Dünyada ve Türkiye’de ilk defa olmuyor; hatta Kırkpınar güreşlerinde bile yaşandı.

“Temiz krampon” olayları, tartışmaları ve tutuklamaları konusunda peşin hüküm verecek değilim. Umudum Türk sporu adına bu lekenin temizlenmesi ve şüphelilerin aklanmalarıdır...

Her konuda ileri görüşlülüğüyle vecizeler bırakan Atatürk, “Ben sporcunun ahlâklı olanını severim” demiş... Ağabeyim “Baba” Gündüz futbola başlayınca babam aile konularını dertleştiği şefine üzüntüsünü ifade etmiş. Atatürk “Bırak Kılıç; sporcu olacaksa en dürüstü olsun” demiş.

Ağabeyimin futbol zamanında “şike”nin adı bile telaffuz edilmezdi.

Hatırladığım tek spor skandalı Denizbank Genel Müdürü Yusuf Ziya Öniş’in Galatasaray Kulübü’nden ayrılıp “Ateş-Güneş” adlı kulübü kurması ve para mukabili GS futbolcularını transfer etmesiydi. GS ile Ateş-Güneş’in ilk maçında seyirciler sahaya ayva atarak tepkilerini göstermişlerdi. “Ayvayı yemek” tabiri o maçtan mı gelmektedir; yoksa böyle bir deyim zaten mevcut olduğu için mi sahaya ayva atılmıştır; bilemiyorum.

Dünyadan skandallar

Dünya spor tarihinde her zaman muhteşem mücadeleler, kırılan rekorlar ve kazanılan zaferler değil, bazen de yaşanan skandallar, hayal kırıklıkları ve acı olaylar vardır... Doping, ırkçılık, politika, seks ve şike gibi birçok olayın karıştığı spor tarihinde birbirinden ilgi çekici skandallar var.

1) Kübalı atlet Rosie Ruiz, 1980 yılında katıldığı Boston Maratonu’nu kazandı. Her şey normal giderken, bazı kişilerin, Rosie Ruiz’in maraton koşusunun bitiş çizgisine 1 mil kala yarışa başladığını ortaya atmasıyla skandal patlak verdi. Ruiz, koşunun bitimine sadece 1 mil kala maratona dahil olmuş ve altın madalyayı kazanmıştı. Boston Maratonu’ndan 6 ay önce de New York Maratonu’nu ilk sırada tamamlayan Ruiz, gazetecilerin, “Maratonda rakiplerinize nasıl 25 dakika fark attınız” sorusuna, “Bu sabah çok büyük bir enerjiyle uyandım” diye yanıt vermişti. Ruiz’in New York Maratonu’nda da metroyu kullandığı ve son durakta inerek maratona katıldığı ortaya çıkmıştı.

2) 2002 Kış Olimpiyat Oyunları’nı düzenleyen ABD’nin Salt Lake City şehri yetkililerinin, IOC jüri üyelerine, 1995 yılında olimpiyat oyunlarını şehirlerine vermeleri karşılığında rüşvet verdiği ortaya çıktı. Bunun üzerine Uluslararası Olimpiyat Komitesi, bu skandalın ardından IOC’ye üye 10 kişiyi görevden alırken, düzenleme hakkıyla ilgili çok ciddi yeni kurallar getirdi.

3) 1976 yılında yapılan olimpiyatlara, ırkçılık yapan Güney Afrika ile rugby maçı oynayan Yeni Zelanda’yı protesto için 28 Afrika ülkesi katılmadı. 1980 yılında düzenlenen olimpiyatlara ise daha sonra dağılan Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgal ettiği gerekçesiyle ABD’nin başı çektiği 60 ülke girmedi. Bundan 4 yıl sonra Los Angeles’ta düzenlenen olimpiyatları ise tüm komünist bloku ülkeler protesto etti. 3 olimpiyat, üst üste yaşanan politik karmaşa nedeniyle tam bir skandala dönüştü.

4) Formula 1 otomobil yarışlarında uzun tartışmalara neden olan casusluk skandalı şimdiden spor tarihinin en ilginç skandalları arasındaki yerini aldı. Ferrari’nin teknik elemanının, takımına ait gizlilik içeren bilgileri McLaren takımında görev yapan personele verdiği ortaya çıktı. İtalyan polisi tarafından yapılan baskında McLaren’de görevli kişinin evinde içinde motor dizaynı ve aerodinamik unsurları da içeren birçok gizli bilgi ve belgeye ulaşıldı.

5) 2007’de ise Fransa Bisiklet Turu’nda, yarış ve kazanan isimlerden çok doping skandalları tartışıldı. Fransa Bisiklet Turu’nda yarışı lider götüren Michael Rasmussen ve yarışın favorileri olarak gösterilen Alexandre Vinokourov’un da aralarında bulunduğu 3 yarışçı ile 2 takım doping nedeniyle Fransa’yı erken terk etmek zorunda kaldı.

6) Futbol tarihinin en ilginç simalarından biri olan Arjantin’in efsanevi yıldızı Diego Maradona, 1986 yılında yapılan Dünya Kupası çeyrek final maçında İngiltere’ye attığı golle adını tarihe yazdırdı. İngiltere’yi çeyrek finalden eden golü elle atan Maradona, maçtan sonra yaptığı açıklamada, “Tanrının eli” demişti.

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Altemur Kılıç - Yeniçağ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat