Kurulacak modelde içerik ilke ve değerler çok önemlidir

Batılı ve maddeci zihniyetin düzenlemesiyle kadının erkeğe rekabeti, başkaldırması, ailede çıbanbaşı, boşanmada başı çekmesi,  özgürlük naraları atması, piyasanın malı olarak tüketim kültürünün basit aracı, tutku ve ihtirasın oyuncağı, fuhşun merkezi olmasını sağlayacaktır.

Aynı düzenleme farklı içerikle bizim değerlerimiz ve anlayışımızla planlanırsa bu sefer, evine, kocasına ve topluma huzur veren nitelikli anneliğiyle dünyayı doğurup yetiştiren istikrar abidesi haline gelecek kadını ortaya çıkartacaktır.

Önemli olan kadına maaş bağlamak değil, nasıl bir kadın tipi istediğinizdir. Aileci, toplumsalcı ve bütünlükçü bir kadın mı? Yoksa bencil, hazcı, bireyci ve ayrımcı bir kadın mı?

Diğer taraftan işin başarıya ulaşması, konuya batılı ya da doğulu bakmanıza göre değişecektir. Çünkü hangi alanda ne tür bir sistem getirirseniz getirin, bu toplumda bu toplumun kurallarıyla başarıya ulaşabilirsiniz. Yoksa Cumhuriyetin başından beri yapıldığı şekilde az gider uz gidersiniz ama bir arpa boyu yol alamazsınız! Bu yüzden kurulacak modelin içeriği ve hedefi, geleneğimiz ve ona uygun ilkelerle belirlenmelidir.

Modelde ulaşılması gereken hedef ve içeriği, ana maddelerle sıralarsak:

1.     Kadına maaş bağlanması, feminist kadın özgürlüğüne değil, bütün olarak ailenin özgürleşmesine etki edebilmelidir.

2.     Kadın erkek ayrımcılığı değil karı koca ve aile bütünlüğü güdülmelidir.

3.     Kadına pozitif ayrımcılık değil aileye pozitif ayrımcılık yapılmalıdır.

4.     Karma eğitim yerine zamanla cinsiyete göre eğitime geçilmelidir. Batının da geldiği son nokta budur. Dikkat ve odaklanma karma eğitimde ders başarısına değil karşı cinse yönelmektedir. Çağ açması gereken gençler, çayda boğulmaktadır.

5.     Öncelikle eskisi gibi “ailenin reisi erkektir” kanun hükmü tekrar getirilmeli, ailede iki başlılığa son verilmelidir.

6.     Kadının kendi soyadını alabilme fantezisine son verilmelidir. İslamiyet’in soyun erkek üzerinden gitmesi geleneğinin devamıyla, soy ağacının sağlıklı ve kolayca takibi sağlanmalıdır.  

7.     Kadının eşitlikçi tutumlarla kocasından ve ailesinden uzaklaşmasına değil, bunlara yakınlaşmasına ve bütünleşmesine hizmet etmelidir.

8.     Modern zamanların özgürleşen ve aileden bağımsızlaşan kadının boşanmasını artıran değil (%80’le boşanma davası açan kadın olmaktadır) aksine büyük sarsıntı içinde bocalama ve bunalımın sonucu boşanmaları çok daha makul düzeye çekecek duruma getirebilmelidir.

9.     Mevcut kapitalist tüketim toplumu kültürüne renk ve canlılık vermesini değil geleneğin yeniden güçlendirilmesine ortam hazırlamalıdır.

10.  Kadının kadınlığını, erkeğin de erkekliğini güçlendirecek ve besleyecek kişilik, benlik ve kimlik yapılarının yeniden kazanılması sağlanmalıdır. Mutluluğun formülünde çok önemli bir ayrıntıdır; kadın, kadınlığını kadınca erkek, erkekliğini erkekçe yaşamalıdır. Zamanın cinsel ilişkilerine varıncaya kadar her ilişkide yaşanan “tatminsizlik” kadın ve erkeğin birbirine benzemeye çabalamasındandır.

11.  Aile’de yetişme tarzı çok daha sağlıklı hale gelebilmelidir

Annenin ve kadının ev hanımlığı ve evde ürettikleriyle değerli olması, genç kızların gözünde yerle bir olan “güçlü anne” modelini yeniden üretebilmelidir. Genç kız ve erkek rol model olarak sanal ve yapay algıladığı film artisti ve aktristi değil kendi anne babasını ve komşusunu örnek alıp, taklit etmelidir.

12.  Aileyi oluşturan bütün cinsiyet kimlikleri olan anne, baba ve çocuklar arasındaki dönemsel ilişkileri ile kendi cinsiyet özelliklerini rahatlıkla ve özgüven içinde sergileyebilmelidir.

Bu durum çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemlerindeki gelişimlerinin sağlığı bakımından her dönem için ayrı ayrı öneme sahiptir. Zamanımızda ailedeki kişilerin dönemlere göre farklılaşan tutarsızlıkları, sağlam ve dengeli yapılar ortaya koyamamaktadır.

13.  Verilecek maaş, ev kadınının ülkesi, devleti, milleti, kocası, çocukları, akraba, çevresi ve çalışan kadınlar karşısında değerini artırmalıdır. Çoğu kadında halen yaşanmakta olan, sırf bu yüzden boşanmalara kadar varan olumsuz sonuçlara yol açan birçok probleme karşı kadını edilgen ve pasif hale dönüştüren, işe yaramama psikolojisi ile özgüven eksikliğini ortadan kaldıracaktır.

14.  Kadına verilecek maaşın çalışan kocası ve evliliği yüzünden verildiği bilinmelidir. Düzenleme, zamanın amaçsız, bencil, içi boş kapitalist, feminist ideolojilerin ve onun tüketim araçlarının olumsuz etkisine karşı kadını korumalıdır.

15.  Ekonomik açıdan aile üyelerinin refah düzeyi artmalı, çocuklar başta olmak üzere karı kocalar daha kaliteli eğitim, kültür, sosyal imkânlara kavuşmalıdır.

16.  Kadının aldığı maaş, onun kocaya olan ekonomik bağımlılığı azalarak özgürleşen, sözde eşitlikçi kışkırtmaların etkisi altına girmesini değil, sistemdeki vurguyla, kocası ve ailesine gönüllü sevgi ve saygı bağıyla bağlanmasına yaramalıdır.

17.  Aile içi şiddetin önüne geçilmelidir. Sebepleri kaldırdığınızda sorun ortadan kalkar. Koca şiddeti en çok, kocanın işsizliği, kadının değersizliği, üretkensizliği, güvencesizliği, eğitimsizliği, idareyi ve siyaseti bilemeyişi gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Model kadına bu vasıfları sürekli (meslek olan) ev hanımlığı eğitimleriyle de sağlamalıdır.

18.  Maaş bağlanması ve emeklilik hakkı stres, kaygı ve bunalımlardan kurtararak onu aile ve topluma karşı daha verimli, kaliteli ve üretken kılmalıdır.

19.  Kısacası model, kadını kocasıyla birlikte zayıflayan, “arabulucu mekanizma”yı yeniden güçlendirerek, toplumsal dayanışmayı artırıp, komşulukları ve değerleri toplumun merkezine koyabilmelidir.

Ev kadınları, evin bütün ihtiyaçları, düzeni, huzuru, çocukların terbiyesi ve eğitimi, kocasının duygusal, sevgi, psikolojik ve cinsel ihtiyaçları ile aile, akraba ve komşularının beklentilerini karşılaması gereken bir toplumsal konumda olduğunun bilincine varmalıdır. Bunun en önemli ayağı, kadına mahallesinde sürekli verilecek eğitimlerdir.

Bu yazımızda, kadına evlilik maaşı modelinin ana ilkelerini ve bağlantılı alınacak tedbirleri sıralamış olalım. Modelin ana gövdesini ileriki bir tarihe bırakalım. Girişteki madde ve ilkeler, daha birçok ilavelerle uzayıp gidebilir. Fakat hedefimiz laf kalabalığı yapmak değil kısa, öz ve net olarak çözüm üretip teklif sunmaktır. Kısacası yukarıda yaptığımız gibi, toplumsal yapımıza uygun bizden olanı titizlikle belirleyerek ideal bir düzenleme yapmak ve içeriğini belirlemek işin en önemli kısmı olacaktır.

Bu hedeflerin gerçekleşmesi için kurulacak ekip alanın uzmanı bu toplumu tanıyıp gerçekçi ve yerli yerinde analiz edebilenlerden oluşmalıdır.

Yapılan düzenlemenin ayrıntıları bize batılıların gözüyle şaşı bakacak olan uzmanlara ve bilim adamlarına emanet edilmemelidir.

Hemen bir örnek vermek gerekirse; ailenizde yaşanan bir sorun yüzünden gittiğiniz, bizim toplumsal reflekslerimizi bilmeyen ve tanımamış, zamanımızın eğitim sistemi içinde tek kanatlı yetişmiş çoğu psikolog size rahatlıkla “önemli olan “birey”in mutluluğudur; siz mutlu değilseniz boşanın!” diyebilmektedir. Bu yüzden sistemin oturtulmasına yönelik eğitimlerin, kimler ve hangi zihniyetler tarafından verildiği ve dolayısıyla siyasi iradenin niyeti de çok önemli olacaktır.

Bu örnekteki sağlıklı uzman tavrı, kişilerin ve kadının mutluluğunda ailesiyle ilişkisinin çok önemli olduğunu, toplumda ailenin çok mühim yeri olduğunu bilerek, bir batılı kadınla karşı karşıya olmadığının ayırdın da olunmasıdır. Batıcı ve taklitçi kafayla uzmanın boşanma teklif edeceğine, zorlu sürece girmeyi göze alarak, evliliği hangi araçlarla mutluluk verici hale getirebilirim çabası içinde olmalıdır. Kadına nasıl bir topluma boşanacağını önceden tahlil etmelidir. Yıkmak kolaydır fakat yapmak çok zordur.

Bu nedenlerle sistem kurulurken, öncelikle, uzmanların ve eğitimcilerin eğitimine önem verilmelidir. 

Ev kadınına maaş bağlanmasına yönelik gelenek kaynaklı düzenleme kapitalist üretim-tüketim ilişkisine ve mevcut piyasaya bile kan pompalayacaktır. Fakat bu pompalama şimdilerde olduğu şekliyle, toplumun güçlü ailesinden kopmayı değil aksine güçlenmeyi sağlayacaktır.

Halen çalışmakta olan fakat çeşitli nedenler ve ücret politikası yüzünden işinden memnun olmayan kadınlar kısa bir süre içerisinde ev kadınlığı hakkından yararlanmak isteyerek işlerinden ayrılacaklardır. Bu tercih, diğer taraftan erkeklerin iş sahibi olmalarına, bekârlarınınsa daha genç yaşta evlenmesine neden olacaktır. Unutulmaması gereken çok önemli bir nokta, evlilik ve ev geçimi erkeklerden umulan beklentilerdendir.

EKONOMİ ÇOK CANLANACAKTIR

Zamanla % 10 gibi çok fazla işsiz, işe kavuşmuş olacak böylece piyasa çok büyük canlanma içine girecektir.

Çünkü işsizlerin çoğu erkek nüfustan oluşmaktadır. Bir taraftan erkeklerin eli iş tutarken diğer taraftan kadının tüketiciliği yine devam edecektir. Ancak bu sefer kadın toplumsal dokunun diğer taraflarında kazanmaya ve kazandırmaya da başlamış olacaktır.

Ayrıca bu durum iş piyasası içindeki kadının cinsiyetiyle üstünlük sağlama ve cinsel işleviyle kullanılmasını engelleyecektir.

Bu da iş ve sosyal hayat içinde, cinsellik güdüsüyle hareket eden insan tipi yerine, iş başarısına odaklanan, fayda ve değer üreten insan tipini ortaya çıkartacaktır. Bu tür kadın erkek insan tipi modeli ile okuyan, eğitilen ve yaşayan ailenin çocuklarıysa, okuldaki karşı cinsleriyle yapay aşk ilişkileri peşinde koşmaktan, başarı ve ülke ideali peşinden koşacak olan “idealist tip”lere dönüşeceklerdir.   

 “ev kadınına maaş bağlanması” ev kadınına olduğu kadar çalışan kadının da kıymetlenmesini sağlayacaktır. Halen çalışan kadınların işlerinden ayrıldıklarında, hemen evlerinde iş ve meslek alternatifleri olacağından patronların ucuz maliyet hesaplarına direnebileceklerdir. Zira çoğu kadın çok ucuza çalıştırılmakta emekleri kıymetsiz görülmektedir. 

Bekârlar değil evli ve kocası çalışan kadınlar bu haktan yararlanmalıdır. Böylece erkeğin çalışması teşvik edilirken kahvehaneler boşalacak, kumarhaneler müşterisiz kalacak, erkeğin iş beğenmeme mazeretleri ortadan kalkacaktır.

Modelin iktisadi tarafının derin analizini erbabına, mesela yazarlarımızdan kıymetli Prof Dr B. Gültekin Çetiner hocama bırakmakla birlikte, ev kadınına maaşın bilinenin aksine, ekonomiyi canlandıracak sonuçlar çıkaracağını, söyleyebilirim.

Genel halk kitlesine bütçeden verilecek pay, her zaman ekonomiyi canlandıran olumlu etki yapar. Devlet bütçesi öncelediğiniz tercihlere göre yönlenir. Eğer siz, bütçenin bir kısmını aileyi desteklemek hedefiyle, “ev kadınına” maaş olarak verirseniz, bu para piyasaya alışveriş vasıtasıyla geri dönecektir. Böylece aileler daha üst seviyede harcama yapacaklardır.

Yabancı yatırımcıya değil de ülke içine vereceğiniz kaynağın dışarıya kaçma ihtimali olmayacaktır. Dolayısıyla ev kadınına verilen para, beyaz eşya üreticisinden esnaflara varıncaya dek, diğer toplum kesimlerine aktarılacaktır. Böylece gelir dağılımı daha adaletli olacaktır.

İki haftadır işlediğimiz konuya şimdilik virgül koyalım. Sizden gelecek önerilerle birlikte, ileride model’in ana omurgasını kurgulayabiliriz. Ancak model ve sistem kurmak tek kişinin yapabileceği bir iş değildir. Biz sadece bir kapı açmaya çalıştık. Gerisi uzmanlardan oluşacak bilim ekiplerinin ve buna karar verecek siyasi iradenin işidir.

Selam, sevgi ve muhabbetle…   

Yrd Doç Dr. A. Muhsin Yılmazçoban
a.muhsinyilmazcoban@gmail.com  
http://www.facebook.com/#!/pages/Beyaz-Kalpler/205481566169258
http://twitter.com/#!/Beyazkalpler