Bizim anayasamız

  • GİRİŞ09.05.2016 07:41
  • GÜNCELLEME10.05.2016 06:58

Bu konuda kimseye hesap vermek gibi bir yükümlülüğümüz yoktur. Çünkü bu bizim atalarımızdan bu vatan gibi miras aldığımız bir emanet ve asla vazgeçemeyeceğimiz hakkımızdır.
Bizim anayasamız milletin tarihine, kültürüne, referans kaynaklarına ve mukaddes değerlerine ters düşemez. Eğer tekrar böyle bir Anayasa yaparlar ve millete dayatırlarsa bu Anayasa 27 Mayıs cuntacı katillerin, 12 Eylülcü darbecilerin Anayasası gibi olabilir ancak. 
Bizim anayasamız; Müslüman milletimizin değerlerine karşı çıkan, Rabbine eş ve ortak koşan, peygamberine saygısızlık yapan, diniyle savaşan bir Anayasa değil, bu milletim diniyle, kültürüyle, kendisiyle barışık İslam medeniyet ve kültürünün temel taşları olabilecek nitelikte ve nicelikte tüm Müslüman ülkelere örnek bir Anayasa olmalıdır.
Müslüman bir milletin Anayasası, yani bizim Anayasamız daha önce olduğu gibi İsviçre’den, Almanya’dan, İngiltere’den, İtalya’ dan velhasıl Hıristiyan Haçlı dünyasından kelime kelime cümle cümle, kopyalanıp tercüme edilerek birçok maddesi bizim, tarih, kültür ve referans kaynaklarımıza ters düşen, yaşam tarzımızdan ve medeniyet değerlerinden uzak, devşirme bir Anayasa olamaz. Böyle bir anayasayı kim yaparsa yapsın böyle bir Anayasaya kimse onay vermez. 
Biz Fatihten bu yana tecrübe tecrübe gelişen ve son olarak adına MECELLE denilen bir Anayasa kültürüyle yoğrularak Osmanlının yıkılışına kadar gelmiş bir milletiz. Bizim Anayasa tarih ve kültürümüz birçok batı devletinden daha önce ve daha köklüdür. Kanuni Sultan Süleyman’ın batılılarca sevilmesi ve el üstünde hayranlıkla tutulmasının en önemli sebeplerinden birisi de onun kanunnamesidir. 
Şimdi biz Türkiye Müslümanları olarak bu ülkeyi ve insanları yönetecek bir Anayasa yapacak isek bunu kendi anayasa kültürümüze ve referans kaynaklarımıza dayanarak yapmak mecburiyetindeyiz. Halkımızın değerlerine ve mukaddeslerine ters düşen bir anayasa bu milletin anayasası olamaz. 
Kısaca; Biz Allahın hükümlerine ters düşmeyen, peygamberin öğretilerine şaşı bakmayan, bu milletin dini olan İslam ile savaşmayan insan haklarına ve değerlerine saygılı bir anayasa arzu ediyor ve istiyoruz. Böyle bir anayasayı istemek analarının ak sütü gibi bu millet evlatlarının en tabi hakkıdır. Bunu bu milletin elinden almak gasıplıktır. Milletimize yakışan bir anayasa hazırlamak milletimize sunmak, ona yapılacak en büyük hizmet, vefalılık ve gasp edilmiş bir hakkı sahibine teslim etmektir.
Eğer, TBMM’ sinden böyle bir Anayasayı çıkarmak mümkün görünmüyorsa, onu tek başına çıkaracak bir hazırlık, iddia ve söylemiyle AK Parti tekrar millete yönelmeli ve seçime gitmelidir. AKP ‘nin olağanüstü kongreye gitme kararı bu amaç’ a yönelik stratejik bir karar olduğunu düşünüyorum.
Milletimizin referans kaynakları ve bin yıllık değerleriyle çelişmeyen, çatışmayan bir Anayasa çıkarmak İslam medeniyet ve kültürünün inşası ve ihyası yolunda gerekli en önemli temel taşları sökülen yerlerine tekrar koymak, alın teri, gözyaşı ve kanımızla sahip olduğumuz bu vatanı asli hüviyetine ve kimliğine kavuşturmuş olacaktır.
Allah milletimizin varlığını, birliğini, dirliğini korusun! Hak ve hakikat yolunda milletimizi iri ve diri, daim ve kaim kılsın!

 arifaltunbas@hotmail.com
Twitter @arfaltunbas

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat