Hangi İslam dünyası

  • GİRİŞ15.07.2016 08:10
  • GÜNCELLEME16.07.2016 12:53

Müslümanların yaşadığı topraklar yüzyıllarca ardı arkası kesilmeyen batı medeniyetinin hücum ve saldırılarına uğramış, yanmış, yıkılmış, yağmalanmış ve bir en kaz yığınına dönmüştür.

Osmanlının yıkılması, Hilafetin kaldırılmasından sonra bu yıkım ve yağmalamalar, bu saldırı ve hücumlar, vahşetin her türlüsü ve soykırımlarıyla İslam dünyası paramparça edilmiştir.

Bin yıllarca kardeş ve dost olarak birlikte yaşayan milletlerin arasına mezhep, ırk, bölgecilik fitnesi ekilerek kardeşi kardeşe kırdırmış, topraklarımız bu güne kadar birer kan gölüne çevrilmiştir.

İslam coğrafyası Paris’te Londra’da çizilen suni sınırlarla birbirinden ayrılıp düşmanlarına karşı kuzu, Müslümanlara karşı kurt kesilen devletler, hasım ve düşman kardeşler haline getirilmiştir.

Her yerde mantar gibi biten diktatörler, vesayet ağaları, psikopatlar, despotlar batının ülkelerimizdeki kapı kullu olma yarışında yapmadıkları darbeler, devirmedikleri çamlar kalmamıştır.

Putçuluğu ve Putperestliği devletin resmi dini haline getiren İslam düşmanı Mankurtlar isyanın ve tuğyanın bayraktarlığını kimseye kaptırmadılar. Hepsi de öldükten sonra cehenneme odun taşıyan hamallar durumundaydılar.

İslam dünyası bu psikopat diktatörlerin elinde zaman zaman Stalin ve Hitlere bile taş çıkartacak işkence ve zulümlere imza attılar. İnsanımız arasındaki maddi ve manevi bağlar koptu, bir birine hasret kaldılar. Kardeşlerin sınırların öte tarafından beri tarafına el sallaması, zılgıt atması, sevgi gösterisinde bulunması yasaklandı.

Müslümanları kendi topraklarında yabancı, kendi yurtlarında tutsak, kendi evlerinde hizmetçi haline getiren batı emperyalizmi yerli uşaklar demokrasi-memokrasi hikayesisiyle yıllarca uyuttular.

Kralların, Sultanların, emirlerin, diktatörlerin, askeri rejimlerin insanlık dışı yöntemlerle iktidara gelmelerinden sonra batının çıkar ve menfaatlerine zarar vermediği sürece bir günde dünyanın en demokratik ülkesi oluverdiler.

Barış ve selamet yurdu, huzur ve güven yurdu, emin ve emanet yurdu olan topraklarımız bir asırdır savaştan, yıkımdan, zulümden, işkenceden, talandan, yağmadan ve ölümden başka bir şey görmedi.

Şimdi büyük bir hüzün içinde sınırlarından bayrağına, yönetim sisteminden cenaze marşına kadar batılıların tasarladığı bayraklar ve suni sınırlarla çevirdiği aşiret devletlerin bir birini yediği Ortadoğu arenasında batının çıkardığı fitne ateşlerini söndürmek için yine onlardan yardım istiyor, çaresizliğin son çare olduğuna inandırılmak isteniyoruz.

Bölgemizde birer proje olarak gece kondu gibi kurulan devletlere yenileri eklenmek isteniyor. ABD, Rusya, AB ve onların yandaşları, piyonları büyük bir çatışmanın aktörleri olarak burnumuzun dibinde savaşıyorlar. Bu katliam tugaylarının parçalanmış cesetleri kıyımıza vuruyor.

Kabile savaşları, aşiret mücadeleleri, yerli ve yabancı ajitasyon birlikleri, bölgesel ve ırklar üzerine verilen mücadelelerle ne yazık ki bölgemiz yeniden şekillendirilmek isteniyor. Geleceğimiz, ülkemiz, kardeşlerimiz, coğrafyamız batı medeniyetinin istilası altında inlerken buna DUR diyecek projelere, liderlere ve ülkelere her zamankinden fazla ihtiyaç var.

Müslüman! Düşmanını başka yerlerde arama! Düşman İslamla barışık olmayan senin yüreğindedir, ülkendedir.Kendindir, ailendir, akrabandır, komşundur, yöneticindir.

Müslüman! Dostlarını Doğuda Batıda, Kuzeyde Güneyde arama! Gerçek dost senin inanmış ve iman etmiş kalbindedir. O’na dayanır, O’na güvenir ve O’na yaslanırsan asla yıkılmaz ve yenilmezsin.

İslam medeniyet ve kültürünün inşası ve ihyası dost ve düşmanını gerçekten iyi tanıyan bir neslin omzunda yükselecektir.

Sana düşman olarak nefsin, dost olarak Allah cc yeter.

Arif Altunbaş - Haber7 arifaltunbas@hotmail.com

Twitter @arfaltunbas

Yorumlar1

  • Selman karadayı 7 yıl önce Şikayet Et
    İnşallah toparlanıp ümmet olarak bir daha ayağa kalkacağız hocam...Geliyoruz Allahın cc izniyle...
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat