Hesaplaşma!

  • GİRİŞ02.02.2018 07:23
  • GÜNCELLEME03.02.2018 09:17

Ey Türkiyenin, Suriyenin, Filistinin, Irakın, Mısırın… velhasıl tüm islam coğrafyasının çocukları kardeşlerim.

Dün, Filipinlerden İndenozyadan Malezyadan Fas’a, Afrika içlerin Atlas Okyanusuna, Kuzeyde Kazandan Güneyde Yemene kadar tüm islam topraklarını baştan başa işgal edip paramparça parçalayan yapan batı emperyalizminin Haçlı çocuklarıyla dişe diş, göze göz savaş halinde idik.

 

 

Yemende, Basrada, Libyada, Mısırda, Filistinde, Mekkede, Medinede, Kudüste bu din, bu topraklar, bu ümmet ve bu coğrafya adına hep beraber savaştık, birlikte kan verdik,  can verdik.

Yediden yetmişe insafsız bir işgalin, zulüm ve katliamın muhatabı, mazlumları ve mağdurları olduk. Hemen hemen tüm eli silah tutan insanlarımızı bu coğrafyaları savunurken şehit verdik.

Annelerimiz dul, çocuklar babasız, amcasız, dayısız daha çocuk yaşında korumasız ve kimsesiz kaldı. İngilizin, Fransızın, İtalyanın, Portekizin, İspanyanın esiri olduk.

Evimiz, yurdumuz, ordumuz, baştan başa coğrafyamız öldüm fiatlarına köle pazarlarında düşmanlarımıza satıldı ya da peşgeh çekildi. Pariste, Londrada, Lozanda iki yüzlü, işbirlikçi yerli münafıkların içki masalarında meze olduk.

Vatan millet sakarya nutukları, çağdaş batı medeniyetine ulaşma hayalleri, özgürlük, bağımsızlık, laiklik ve demokrasi masallarıyla uyutulduk. Yurtta sulh cihanda sulh ütopyasıyla uyuşturulduk.

Biz kendi medeniyet ve kültürümüzle kavga edip, kendi kardeşlerimizle didişip sürtüşürken, batılı düşmanlarımız elimizden vatanlarımızı, topraklarımızı, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı alarak ekonomik, askeri, siyasi ve stratejik damarlarımızı kesti.

Suni sınırlarlarla, mayınlı tarlalarla aramıza dağlar ördüler, düşmanlıklar ektiler, kardeşi kardeşten ayırdılar. Yüzyıldır uygulanagelen  hain bir projenin parçası olduk, işgalci, sömürgeci emperyalistlerin yazdığı oyunlarda figüranlar olarak oynatıldık.

Bir asır önce İslam ümmetini silindir gibi ezip geçen batılı Haçlı işgalinin üzerinden yüzyıl gibi bir zaman geçince kefenlerimizi yırttık, bir diriliş ruhuyla uyandık.

Yeniden kendi referans kaynaklarımızın, tarih, kültür ve medeniyetimizin köklerine, kadim değerlerine yöneldik. Bir işgal coğrafyasında olduğumuzun farkına vardık.Köleliğimizin zincirlerini, esaretimizin prangalarını kırdık.

Bir yüzyıl sonrası yırttığımız kefenden yeniden tarih sahnesine alnımızın akı ve bileğimizin hakkıyla geldik. Bu durumdan önce ezeli ve ebedi düşmanlarımız hep birlikte huzursuz oldular, yüzyıl öncesi gibi yine bizi yok etmek için bir araya geldiler, bizim ayağa kalkmamız için ellerinden geleni yapıyorlar. Onlar, (Amerika, Rusya, Çin, Avrupa devletleri) kendi aralarında birbirinin düşmanı gibi görünseler de bize karşı her zaman bir millet ve bir cephe olarak durdular. Dün öyle idiler, bugün de öyleler…

Ey sürgünlerden sürgüne, işgallerden işgale uğrayan islam coğrafyasının çocukları!

Ey ezeli ve ebedi dost ve kardeşlerimiz!

Sanmayın bugün Türkiye olarak biz yalnız PKK ve türevleriyle, onun hamisi ABD ve Avrupa ülkeleriyle, onların tescilli uşakları Suudiler ve onların da etrafındaki fırıldak emirciklerle uğraşıyor ve savaşıyoruz.

Biz sadece onlarla değil, doğusuyla batısyla bütün islam düşmanlarıyla mücadele ve mübareze halindeyiz. Onlara karşı sadece kendimiz için değil, dün olduğu gibi bugün de tüm islam coğrafyası ve müslümanların namusu, şerefi ve geleceği için savaşıyoruz.

Kuzey Irak ne ki, Afrin ne ki…

Biz savaşmıyor gibi, savaşmıyor gibi savaşıyoruz. Biz, yüzyıl önce açılan bir yaranın sargısını sarıyor, bize kesilen bir faturanın hesabını soruyoruz.

Arif Altunbaş, Haber 7

 

Yorumlar1

  • Sema 6 yıl önce Şikayet Et
    Ol deyince olduran Allah'ım yar ve yardımcımız olsun.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat