İsrail'in Arap kolonileri

  • GİRİŞ03.07.2020 09:25
  • GÜNCELLEME04.07.2020 09:05

Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt ve Bahreyn gibi birçok petrol zengini Arap rejimleri ve orduları  İsrail'e karşı tek bir millet ve cephe olamamanın acınası sefaletini yaşıyorlar. Kudüs ve Filistin'i İsrail işgal ve ilhak etti.  Bu kolon’i devletlerin kılı kıpırdamıyor. Bunlar İsrail'e karşı fare gibi korkak, kendi ülkelerindeki ve coğrafyamızdaki Müslümanlara karşı ise; kan kokusu almış sırtlan gibi saldırgan davranıyor.

 

 

‘’Arap Birliği’’ denilen ‘’Dandik’’ kuruluş batı emperyalizmine, onun da arkasındaki dünya emperyalist ve Siyonist güçlerine hizmet etmekten başka hiçbir işe yaramıyor.

ABD himayesindeki bu kabile devletleri İsrail’e karşı korkularından bir tek kurşun bile atamazlarken; Suriye'de, Libya'da ve Yemende Müslüman kardeşlerini yok etmek için batı emperyalistleri ve İsrail ile birlikte hareket ediyorlar.

 

 

Sömürgecilerce bu aşiret devletlerinin başına geçirilen gasıp, fasık ve münafık yöneticilerin tek derdi eteğinin altına sığındığı efendileri adına darbeci, despot faşist iktidarlarını sürdürmek ve kendi koltuklarını korumaktır. Bundan başka da bir dertleri yok.

Dünyadaki çok uluslu şirketlerin ve en zengin Kartellerin sahipleri İsrail’in kurucuları ve ona hizmet eden Siyonistlerdir. Eğer; Yahudi sermayedarları dünya piyasasından paralarını çekiverse, dünya ekonomisi bir anda şoka girer ve  perişan olur. Bunu Trump’ta, Putin’de, Macron’da, Merkel’de…herkes biliyor. Onun için İsrail, Yahudiler ve siyonistler söz konusu olunca, her yerde akan sukar duruyor, her kapı açılıyor. Tüm dünya sömürgecileri, emperyalistleri ve sermaye ağaları haksız da olsa her zaman İsrail'in yanında yer alıyor, onu savunuyor ve koruyorlar.

Mısır, Ürdün ve Basra körfezinin eşkiyaları olan petro-dolar ağası aşiret devletleri bugün; İsrail ile birlikte Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta, Egede, Libya'da, Suriye'de , Yemende, Somali'de Türkiye'nin hak ve hukuklarına karşı İsrail’in politikaları doğrultusunda hareket ederek milyarlarca dolar silah, cephane, lojistik destek ve paralı askerleri finansa ediyorlar. Bunların arkasında Amerika, Fransa, Rusya ve İngiltere gibi batı devletler var. Onlarında arkalarında Yahudi sermayesi duruyor.

Arapların tek zenginliği olan petrol ve gazı dünya pazarlarında pazarlayan şirketlerin çoğu siyonistlerin elinde, Saudi Aramco 132, Gazprom 8.3 Exxon 4.7, Rosneft 4.7, BP 3.7, Royal Dutch Shell 3.7, Petroleos Mexicanos 3.6, Kuwait Petroleum Corp 3.4, Chevron 3.3, Abu Dhabi National Oil Co.3.1, Total 2.5, Petrobras 2.4, Qatar Petroleum 2.4 , Lukoil 2.3 Milyon varil petrol ihraç eden bu şirketlerin hisse senetlerinin çoğu dünya siyonistlerinin elindedir. Bir parmak işaretiyle dünya ekonomisinin altını üstüne getirebilecek güce sahipler. Bunlara en çok destek veren ekonomileri petrole bağımlı Arap emirlik ve krallıklarıdır. Siyonistler bu devlet yöneticilerinin yularlarını her zaman sıkı sıkıya ellerinde tutuyorlar. Bir eşek’in boyu küçük olabilir, ama; bir sürü Arap devesini de peşine takıp işte böyle istediği yere çekip götürüyor.

Amerikayı keşfeden Kristof Kolomp bir Yahudi idi. Avrupa'ya geri dönüşünde Yahudilerin ileri gelenleriyle orada gördüklerini onlara anlattı. Güney Amerikan yerlilerinin hazinelerini yağmalamak için Yahudi tüccarlar Portekiz ve İspanyol krallarını altına boğarak onların askeri desteğini arkalarına aldılar . İnka ve Azdek toplumları üzerinde acımasızca soy kırımı uygulayan batılıları kışkırtan yahud tüccarlar idi. Afrika yerlilerini Senegal ve Afrika Ginesinde  toplayıp Amerika'daki batılı toprak ağalarına köle olarak satanların başında da bu Yahudi tüccarlar başı çekiyordu.

Yahudiler tarih boyu içinde yaşadıkları devletlere karşı parayı güç ve silah, tehdit ve baskı unsuru olarak kullandıklarından dolayı; Eski Mısırdan, Filistin'den, Babil'den kovulmuş, İspanya'dan, Polanya'dan sürülmüş, Hitler Faşizminin gazabına uğramıştır. Hiçbir Yahudi o ülkenin kanun ve hukukuna uyduğu, uslu uslu durduğu halde bulunduğu ülkeden sürülmüş, kovulmuş ve zulüm görmüş değildir. Parayı din ve imanları gibi seven bu milletin alçaklığı , şirretliği ve canavarlığının en sıcak ve en yakın örneği Filistinde yaptıkları işgal, ilhak, katlim ve zulümlerin Hitler faişizminden ve Stalin despotizminden daha zalimane ve iğrenç oluşunda görmekteyiz.

Bugün tüm dünyada yahudi sermayesi her ülkede ekonomilerin can damarlarını oluşturmaktadır. IMF ve dünya kredi kuruluşlarının muslukları uluslararası Siyonizmin tekelindedir. BM, NATO, Avrupa ve Arap Birliği gibi uluslararası kuruluşlar bu gizli dünya devletine hizmet eden kuruluşlardır.

Kim bu derin dünya devletine karşı çıkarsa; Siyonizmin kuklası güçler veya devletler tarafından en ağır bir şekilde darbelerle, suikastlarla, ekonomik ve askeri boykotlarla cezalandırılır. Türkiyede cezalandırılmak istenen ülkelerin başında gelmektedir. Onun için Türk milleti  olarak her zaman bir vücut, bir cephe, bir millet, bir devlet ve güç olmak emperyalizmin her türlüsüne karşı tüm hazırlığımızı yapmak, her zaman tüm uluslarası askeri, ekonomik, siyasi saldırılara hazır olmak zorundadır.

Millet olarak ülkemize ve coğrafyamıza her ne pahasına olursa olsun sahip çıkmak için; büyümek, gelişmek ve güçlenmek mecburiyetindeyiz. Bundan dolayı; her türlü hizipcilik, bölgecilik, ayrımcılıktan uzak durmak mecburiyetindeyiz.

En önemlisi de ülkemizdeki alçakları, ikiyüzlü dönmeleri, hainleri iyi tanımalı ve yerli münafıkları her yerde teşhir edip millete de tanıtmalıyız. Çünkü en büyük düşman dışarıdakiler değil, içimizdeki bizden ve bizim gibi görünen hainlerdir.

Arif Altunbaş, Haber 7

Yorumlar2

  • Musa 3 yıl önce Şikayet Et
    Bir antisimit daha
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Zafer 3 yıl önce Şikayet Et
    Gereçek antisemtistler siyonist şovonistlerdir. Gerçekleri bilmek ve söylemek antisemitizm değildier.
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat