Tanzimat ve Cumhuriyet dönemlerinde Türkiyede milletimizin dini, tarihi ve kültürel değerlerine  yabancılaşmış bir avuç batı uşağı aydın (!) ‘’Batı medeniyeti, modernlik ve kalkınma… ‘’ maskesi arkasında kendi milletinin öz değerlerine karşı kıyasıya savaşmışlardır.

Osmanlının en zayıf dönemlerinde iç ve dış düşmanlarımızla aynı safta mücadele verip devletin yıkılışını hızlandıran, Cumhuriyet döneminde de halk adına, cumhura karşı anti demokratik usul ve yöntemlerle batının plan ve stratejilerini  ülkemizde hayata geçirmeye çalışanlar aynı yabancı fikir ve düşüncenin, aynı gayri milli cephe ve değişim proğramının zavallı devrimcileridir.

‘’Yeni sistem, yeni düzen, yeni dünya…’’ propagandalarıyla batıdan aynen tercüme ederek kopyaladıkları Hıristiyan ve ataist bir  kültür ve sistemi ‘’Çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşacağız…’’ diye müslüman milletimize yutturmaya çalışan bu ikiyüzlüler zaman zaman da ellerindeki güç ve otoriteyi ‘’Cumhuriyet yönetim ve anlayışı…’’ diye cumhura karşı en sert ve acımasız bir şekilde, kendi arzu ve hedeflerine ulaşmak için  araç ve kalkan olarak kullanan yalancı cumhuriyetciler de bu mankurtlardır.

Batı devletlerinin baskısı, stratejik oyun ve hileleri doğrultusunda Osmanlı da bilgisizlik, çaresizlik ve beceriksizlikten, Cumhuriyet döneminde ise; birçok meseleyi bizzat planlayıp proğramlayarak millettten saklayıp kademe kadem sessiz ve derinden bir değişim ve dönüşümü gerçekleştirmek üzere milletimizin DNA’ sıyla oynayıp batılılara benzetmek isteyen bu mankurtlar, bugün de içimizde ve meydanlarda aynı oyun ve planların, aynı yalan ve iftiraların merkezi durumunda cumhuriyeti koruma ve kollama adına cumhura ve Cumhuriyete karşı savaşmaktadırlar.

Dün; cumhur ve cumhuriyet adına göstermelik seçimlerle Ankaraya gönderilen vekillerin birçoğunun sert muhalefeti ve müdahalelerine rağmen zamanın yöneticileri dar ve militan bir kadro ile; Eğitim, Hukuk, bürokrasisi, Askeriye ve kültür alanında milletin inanç ve değerlerine, itirazına ve karşı olmasına rağmen doludizgin yabancılaşmanın önünü açmışlar milleti kendi din, kültür, tarih ve medeniyetinden koparmaya çalışmışlardır. Bu çifte satandartlı zihniyet bugün de; ‘’Muhalefet ediyorum…’’ diyerek eski ideolojik sapkınlıklarını ve ihanet planlarını cumhuriyetin arkasına gizlenerek, onu savunuyorum…’’ iddiasıyla milletin ve devletin kıblesini batıya çevirmek için çırpınıyor ve yırtınıyor.

Tek parti diktatörlüğünün sona erip daha özgür, bağımsız siyasi örgütlenme ve seçimlerin yapılmasından sonra, cumhur bu sahte cumhuriyetçileri cezalandırdı.  Milletimizi baskı ve tehditler altında tutan diktatörlük sisteminin partisini bir daha iktidar yüzü görmemek üzere siyasi arenada cezalandırılıp kovuldu.

Dün; Demokrat Parti, Milli Görüş, Anavatan ve AK Parti iktidarlarında toplum içinde gerilim oluşturmak için milletin zihnini bulandırmaya, onları onun bunun veya cumhuriyetin düşmanı olarak karalamaya çalışan CHP siyasetçileri bu millete ve devlete hizmet edenleri ayak oyunları, yalan, iftira  ve tezviratlarla milletin gözünden düşürmeye çalıştılar. Bunlar, gözleri bağlı düven beygiri gibi aynı kör döngü etrafında yıllarca olduğu gibi şimdi de aynı şekilde dönüp durmaktadırlar.

Bugün, ''Cumhuriyetle kavga ediyorlar'' diyenler, sömürü ve diktatörlük düzenlerini yıllarca baskı ve ve devlet terörü ile ''Cumhuriyet rejimi budur'' diye milletimize tanıtmaya çalışan cumhur düşmanı yalancılar, ikiyüzlü sahtekarlar, yalan dolan gemisinin dümenciliğini yapan siyasiler ile yerli ve milli düşüncenin düşmanı olan ideolojik sapıklardır.

Siz bu ülke ve millet için hangi iyiliği, hizmeti ve kalkınmayı yaparsanız yapın onların zihinlerindeki ve kafalarındaki kirli, paslı düşünceleri söküp atmanız mümkün değildir.Onlara; at gözlüklü, ufuksuz ve çıkmaz bir sokakta olduklarını asla anlamatamazsınız. Hayata, dünyaya ve hadiselere bakışları ve değer ölçüleri farklı olanlara doğruları anlatmak deveyi hendekten atlatmaktan zordur.

Halk adına; halka düşmanlık yapanlar, Cumhuriyet adına; cumhura karşı özgürlük adına bağımsızlığımıza karşı duranlar, demokrasi diye diktatörlüğü savunanlar ve bunu milletimize zorla ve zorbalıkla dayatanlar, bugün de; ‘’Cumhuriyete ve laikliğe karşılar’’, ‘’Halifeliği getirecekler…’’ diyerek milletimizi kamplara ayırmaya çalışıyor, gerilim politikasıyla iktidara gelebileceklerini sanıyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti bu ülkede yaşayan her ırkın, sınıfın, mezhebin, rengin, aşiretin ve kimliğin, coğrafyamız dışından mücadelemize katılan kardeşlerimizin ortak gayretiyle kuruldu. Cumhuriyet kimsenin babasının tapulu malı değil, milletin tamamına ait ve tamamının emeğiyle kurulmuş herkesin ortak malı ve değeridir.

Halk adına yola çıkıp en çok halka zarar veren ve zulmedenler; halk düşmanı sahte halkçılar, Cumhuriyet adını kullanıp en çok cumhuriyete kötülük edenler de, sahte cumhuriyetçi olan CHP’ lilerdir