1071 ruhu ve Bizans soylular!

  • GİRİŞ28.08.2020 11:02
  • GÜNCELLEME31.08.2020 09:10

İnsanlık tarihi Hz. Adem ve Havva ile başlar. Tarih, o zamandan bu zamana kadar Rahmanın yolunda yürüyenler ile, şeytanın yolunda yürüyenlerin mücadele sahnesidir. İnsanlık  var oldukça  vahiy çizgisiyle inkar çizgisinin mücadelesi hayatın tüm kesimlerinde, her zaman olduğu gibi bundan sonra da sineceği gibi avrolacak, her cephe kendi varoluş savaşını sürdürecek, onun mücadelesini verecektir.

 

 

Türkiye'de ve İslam aleminde 200 yıldır yabancılaşmaya karşı sürdürülen Hak ve hakikat mücadelesi bugün de iç ve dış şer güçlerin tahriki ve kışkırtmasıyla, saldırı ve düşmanlıklarıyla bir çatışma ortamına zemin hazırlayacak bir noktaya doğru hızla sürüklenmektedir.

Biz ne zaman ayağa kalkmak istesek içeriden ve dışarıdan bir veya birkaç el Türkiye'nin ve milletimizin ellerine kelepçe, ayaklarına pranga vurmak için yalan ve iftiranın, nefret ve kinin, öç alma ve düşmanlığın rüzgarını arkasına alarak hayatın her alanında bizimle kıyasıya bir savaşa girmektedir.

 

 

Çıkarılan; ‘’Kürt Türk, Alevi Sünni, laiklik anti laiklik, Marksiz Kapitalist, Faşist Liberal, iç düşman ve yeşil sermaye gibi…’’ birçok suni temalar ortaya atılıp milletimiz çeşitli kamplara bölünüp bir kaosun girdabına çekilmek isteniyor.

Bu kurguların ve toplum mühendisliklerinin başını da Osmanlıda Jön Türkler, İttihatçılar, dönmeler ve Cumhuriyet döneminde de İttihatçı artıkları Ateistler, solcular, batı kulübünün Türkiye temsilciliğini yapan ideolojik ve siyasi guruplarla onlarla aynı frekansta hareket eden gönüllü teşekküller yapmaktadır.

Bu sapma ve yabancılaşma hareketinin nasıl siyasi, ekonomik, kültür, ideoljik ve sosyal uzantıları varsa; bir de sırtını Kapitalist Batıya, Marksist ideolojilere, din dışı dünya görüşlerine yaslayan kokuşmuş bir medya ayağı vardır. Bu yandan çarklı çarpık ayak ‘’Demokrasi’’, ‘’Laiklik’’, ‘’özgürlük ve bağımsızlık’’, ‘’Haber alma hürriyeti’’, ‘’Bağımsız medya’’ gibi sloganların arkasına gizlenerek her zaman apaçık küfrün ve inkarın kara bayrağı altında Bizans soyluları toplamaya ve harekete geçirmeye çalışıyor.

Siz bu millet yararına, bu ülke çıkarına ne yaparsanız yapın, hangi fedakarlıklarda ve özveride bulunursanız bulunun Bizans soyluların karşısında sizin zerre kadar bir değeri yok. Onlar göre; ‘’ Bu ülkede zulüm; 1453’te başlamıştır.’’ Yani; İstanbul'un fethiyle, Kostantinepolis’in İSTANBUL oluşuyla… Biz, bu devrimi gerçekleştiren bir milletin evladıyız ve yolundayız çünkü.

Bu ikiyüzlü zihniyet 200 yıldır,  gerek; siyasi alanda, gerek; ticari alanda, gerekse; eğitim, kültür ve medya alanında İslam medeniyet ve tarihinin düşmanlığını yaparak 1071 Malazgirt ve Alpaslan ruhuna, 1453 Fetih ve Fatih ruhuna karşı Bizans soyluların ileri karakolu olarak ihanetin bayraktarlığını yapıyor. Bugün bile; politika, kültür, edebiyat, sanat, medya ve habercilik alanında olduğu gibi hayatın her alanında Alpaslan’ın, Kılıçaslan’ın, Selahaddin’in, Ertuğrul’un ve Fatih’in çocuklarına karşı dişe diş, kana kan bir mücadele vardır ortada. Bunu görmemek, görememek kadar bir bakar körlük olamaz.

Türkiye'deki tüm askeri darbelerin, ihanet ve alçaklıkların, İslam’a ve milletimize karşı, tarih ve coğrafyamızın düşmanı olanlar aramızdaki bu beyinsiz Mankurtlardır. İç ve dış düşman güçlere kalplerinden, göbeklerinden bağlı olan bu alçaklar bugün de, bütün kin ve nefretleriyle karşımızda duruyorlar. Onların Türkiye acentası gibi çalışan, hareket eden, konuşan, strateji ve politika üretenler bu Bizans soylu dönmelerdir.

Siz zannediyor musunuz ki Türkiye sadece; ABD, Rusya, AB, İsrail, Yunanistan, Rumlar ve sömürgecilerin uzantısı BAE, SUUD  gibi petrol ağası deve çobanlarının, Mısır gibi darbecilerin şımarık çocuklarıyla savaşıyoruz?

1071, 1453 ve 2023 ruhu bütün bunlara karşı Allah yolunda mücadele eden ve hep kazanan Horasan Erlerinin ve Erenlerinin ruhudur. İşte; bugün Egede, Akdeniz'de ve Karadeniz'de, Kuzey Irak ve Suriye'de, Libya ve Somali de, Katar’da ayağa kalkan ve dirilen ruh bu ruhtur. Bu ruhun yanında olmayanlar ise; Antik Yunan ve Roma’nın çocukları olan içimizdeki yerli münafıklar ile Bizans soylu soytarılardır.

Avrupalı, dost bilinen düşman diyorlar ki; ‘’Tayyip Erdoğan Sevr’in ve Lozan’ın intikamını almaya çalışıyor.’’ Sadece o kadar değil Baylar. Haçlı seferlerinde, Çanakkale ve İstiklal savaşında milletimize kan kusturan, bizi Anadolu'nun içlerine hapsetmeye çalışan batılı alçaklardan da  hesap sormaya çalışıyor.

Milletimiz Erdoğan'dan zalimlerin, emperyalist alçakların karşısında dik durmasını, Hak ve adaletten, özgürlük ve bağımsızlığımızdan zerre taviz vermemesini istiyor. Bunun için, her türlü bedeli ödemeye ve fedakarlığı yapmaya da hazır.

Arif Altunbaş, haber 7

Yorumlar3

  • Gültekin Gedikli 3 yıl önce Şikayet Et
    Tek kelime ile muhteşem bir yazı; Erdoğanı sevmeyenler demiyorum, Erdoğan'ın yaptıklarının arkasında olmayanların bu ülke ile, bu millet ile, bu vatan ile, bu milletin değerleri( İslam) zerre kadar ilgi ve alâkaları yoktur.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • NCT 3 yıl önce Şikayet Et
    Yüreğine, kalemine sağlık kardeşim...
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Zafer 3 yıl önce Şikayet Et
    Allah milletimize, ordumuza, yurdumuza ve devletimize zeval vermesin. Bizi doğru yoldan ayırmasın. Kalemin hep istikamet üzere olsun!
    Cevapla Toplam 11 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat