Kuklaların Katar Takıntısı

.

  • GİRİŞ18.12.2020 13:01
  • GÜNCELLEME18.12.2020 14:07

Daha düne kadar Katar’ın nerede, kaç bin nüfuslu ve nasıl bir devlet olduğunu bilmeyen Türkiye'deki batı emperyalizminin uzantıları bazı siyasi çevreler  ABD kuklası Suud, BAE’leri, ve Bahreyn gibi çadır devletlerinin uluslarası hukuku çiğneyerek Katarı bir kaşık suda boğmak ve zenginliklerini yağmalamak için başlattıkları işgal ve istila hareketine karşı onurlu bir tavır koyan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a muhalefet olsun diye Katar düşmanı kesildiler.

 

Emperyalizmin uşakları şımarık aşiret devletlerine karşı caydırıcılık, ülkemizin Körfezdeki tarihi miraslarını korumak ve kollamak için Türkiye'nin Katarda askeri bir üst kurması, başta; ABD azatlı köleleri Körfezin haydut devletlerini zıvanadan çıkardı. Şakülden kayan, şanzuman dağıtan sadece bu kıytırık devletler değildi tabi. Bölgede ABD ve Siyonist İsrail’e yardım, yataklık ve yalakalık yapan Mısır gibi bazı Arap devletleri de Arap milliyetçiliğinin rüzgarına kapılarak bu nefret ve öç alma kervanına katıldılar.

ABD önderliğindeki uluslararası şer cephesi Ortadoğu'da yeni işgaller, planlar ve oyunlar peşinde koşarken her zaman olduğu gibi emperyalizmin Türkiye'deki uzantıları yerli münafıklar da batı uşaklığı ve köleliği kuyruğuna katılmakta geçikmediler. Sesleri çıktığı kadar yırtınırcasına, ’’Katarda ne işimiz var’’ diye tepinip bağırmaya başladılar…

 

 

TSK’nın sadece vatan topraklarında ve sınırlarında değil, vatanın dışında da; milletimizin çıkar ve menfaatlerini korumakla görevli olduğunu bilmemeleri mümkün değil. Onlara yön gösteren, akıl veren fikir babaları batılı efendilerinden aldıkları emir gereği hemen karşı harekete geçtiler. Daha önceleri, ‘’Türk askerinin Kıbrıs’ta, Bosna’da, Afganistan’da… ne işi vardı’’ diyen bu ahmaklar, şimdi de; askerimizin Somali’de, Sudan’da, Libya’da, Katar’da, Karabağ'da  ne işi var diyecek kadar… bir akıl tutulması, diplomatik bir bakar körlük ve siyasi bir ihanetin savunuculuğuna soyundular.

Kokuşmuş bu ideolojik ithal zihniyet  batılı devletlerin coğrafyamızı Paris'te, Londra'da kendi çizdikleri suni sınırlara hapseden düşmanlarımızın eylem ve söylemleriyle Türkiye temsilcileri olduklarını bir daha ispatladı.

Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birçok kurum ve kuruluşuyla Osmanlı'nın külleri üzerinde yeşeren, mirası üzerinde kurulan bir devlet olduğunu, bu devleti kuran milletimizin daha önce Osmanlı askerleri, vatandaşları ve  evlatları olduğunu inkar eden haramzedelerin politikalarını izlediler.

Devletlerin ve milletlerin  tarihi, kültürel, ekonomik, siyasi, sosyolojik yapısında süreklilik ve mütekabiliyet esası hakimdir. Türkiye Cumhuriyeti nasıl Osmanlının askerini, silahını, toprağını, birçok sistem, kuruluş ve kurumlarını kendi bünyesine katarak devraldı, kendi yapılanmasında kullandı, nasıl Osmanlının dış borçlarını ödemek zorunda kaldı ise, onun tarihi, kültürel ve coğrafi mirasının da sahibidir.

Ey tarih bilmez, coğrafya tanımaz kendi milli kişiliğine, yerli değerlerine yabancılaşmış emperyalist batı uşağı ve aşığı soytarılar! Bugün; kahraman askerimizin bulunduğu Suriye, Irak, Katar, Somali, Libya, Bosna ve Azerbaycan millet olarak bizim Osmanlıdan devir aldığımız tarihin, coğrafyanın ve kültürün mirasıdır.

Katar devletinin İngiltere, Amerika, Fransa, Almanya, Japonya, italya… gibi ülkelerde, yani; dünya genelinde 500 milyar dolar gibi bir yatırımı  var. Bunun sadece devede kulak denilecek kadarı yatırım olarak Türkiye'de getirilmiştir. Yatırım yapan bu kardeş millete ve devlete teşekkür etmek gerekirken, sadece; onlar Müslüman bir millet ve devlet olduğu için  yalan ve iftiralarla onları alkol kokan ağızlarında yalama yapanlar Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ süren aptallardır.

Türkiye'de en çok yatırım yapan; ABD’ye, Almanya’ya, Hollanda’ya, Fransa’ya ve İtalya’ya  bir çifte söz söylemeyen (ki, söylenmemelidir de) yalancı, sahtekar yüzsüz, politikacılar ve ideolojik sapıkların Katar’ın Türkiye'deki yatırımlarına karşı düşmanca tavır almaları milli ve yerli bir duruş değil, yabancı ve düşmanca bir saldırının ötesinde vatana ve millete ihanetin daniskasıdır.

Kim olursa olsun! Türkiye’nin kalkınmasına , milletimizin aş ve işine katkı sunan sermayedarların dini, dili, rengi, milleti ve ülkesi sorgulanmaz. Asıl sorgulanması ve yargılanması gereken; bunları şom ağızlarına pelesenk eden protez beyinli sermaye düşmanı faşistlerdir.

Eğer vatandaş olarak sen, yabancı ülkelerin uzantısı sapık ve kokuşmuş bir ideolojiye  sahip bir partiye oy verip, onu ana muhalefet partisi yaparsan onlar batılı ağababalarından gelen sermayelere bir şey demezler, ama; Müslüman Katar’ dan gelen sermaye için, ‘’Ülkeyi ve şanlı Ordumuzu Katar’a satıyorsunuz’’ diyecek kadar bayağılaşır, alçaklaşır ve yöneticileri tefe koyup çalmaya başlar.

İşte böyle; ‘’Eşeğe semer yerine eğer vurursanız kendini yarış atı zanneder’’ ve seni sırtından atar, bununla da yetinmez. Bir de, çifte atarak tekmeler seni.

Haddini bilmezlik ve cahillik; ahlaksızlığın sınır tanımayan en çirkin yüzüdür.

Arif Altunbaş, Haber 7

 

 

 

Yorumlar4

  • Eyüp Dinçer 3 yıl önce Şikayet Et
    Yapılan yatırımın Tayyip Erdoğan' a zararı olsa öve öve bitiremezler.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • FANİ 3 yıl önce Şikayet Et
    Harika bir yazı. Allah razı olsun Arif hocam.
    Cevapla Toplam 12 beğeni
  • Fatih 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu güzel yazı için teşekkürler Arif bey.
    Cevapla Toplam 16 beğeni
  • Hasan Hüseyin 3 yıl önce Şikayet Et
    Tüm İslam ülkelerinde aynı oyun, aynı insanlar ve aynı sonuç ;isl am ve müslüman düşman lığı...
    Cevapla Toplam 13 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat