Yalancıdan cumhurbaşkanı olmaz

.

  • GİRİŞ18.11.2022 10:07
  • GÜNCELLEME19.11.2022 09:19

Cumhurbaşkanlığına aday gösterilecek kişi tepeden tırnağa yalan ve iftiralara bulanmış şaibeli bir kimlik ve kişilik sahibi olması doğru bir seçim mi?

Hayat tarzı, felsefesi, çizgisi her tarafa dönen, oynayan, kıvrılan bir fırıldak milletin huzuruna aday adayı olarak bile çıkarılabilir mı? Böyle bir kişi, ‘’Ne olur bir defacıkta olsa bana oy verin!’’ demek için ayağa düşmüş politika bitpazarına mendil açıp dilendirilse kaç insaflı insan onun yüzüne merhametle bakar?

Becerebilseler milletin oyunu almak için davul zurna ve bir de köçek elbisesi giydirip masanın üzerinde zil takıp oynattıracaklar adamı. Ne de olsa masanın etrafında tempo ve alkış tutacak beş parmağın bir fazlası ve dışarıdan destekleyecek kadim iki dostları var.

‘’Yalan ile iman bir arada bulunmaz ‘’ diyen bir dinin, medeniyet ve kültürün içinde doğup büyüyen, ama tamamen bu anlayışa zıt hareket eden ve davranan bir insan, bir parti lideri acaba nerede ve kimlerle ateş dansı yaptığının farkında değil mi?

Allahtan korkmadığı, kuldan utanmadığı, milletin karşısında hiç mi hiç yüzünün kızarmadığı apaçık ortada olan, ar perdesi yırtılmış bir insanın kahir ekseriyeti Müslüman olan bir milletin başına lider olarak getirilmek istenmesi aklı peynir ekmekle yemek değil de nedir?

Vatandaşı aptal yerine koyup kendilerini süper akıllı zanneden masanın etrafındaki kumarbazlar hiç mi hiç bu millete acımıyor, bu devleti düşünmüyorlar? Yürüyen merdivene ters binen, samimi bir tarafı olmayan yamuk bir adamdan doğru düzgün bir iş beklenebilir mi? Milletimiz silik bir şahsiyeti omuzlarında taşıyıp başlarına taç etmez.

Türk milleti Müslüman bir millettir. Bununla her yerde, her zaman gurur ve onur duyar. Tarihin her döneminde İslam’ın kılıcı ve muhafızı olan bu milletin çocukları nasıl olur da başlarına ne olduğu belirsiz, Rum kırması, Ermeni artığı, teröristlerin koruyucusu ‘’Altılı Ganyan oyununa’’,  ‘’Ehh bu sefer de bunu deneyelim, canım’’ deyip bir posta beygirini yarış atı olarak Veliefendi Hipodrumuna çıkarsa sonuç ne olur?

Müslüman bir millet kendisine; ‘’aptal’’, ‘’ahmak’’, ‘’akılsız’’, ‘’gerici’’, ‘’yobaz’’ diyen ülkesi ve milletini asla düşünmeyen politika Bezirganlarına hem yüz, hem de oy vermez. Omurgasız, sürüngen, şanzıman dağıtmış bir adamı bu milletin başına getirip, bu ülkeye 2. bir yunan işgali yaşatılmasını dini, imanı, vicdanı, vatan sevgisi olan hiçbir vatandaş istemez.

Siyasi bir hareket liderinin toplumun kalbinde ve şah damarında dolaşan milli ve manevi duyguları, İslami, ahlak ve ilkeleri her eylem ve söyleminde ıskalarsa ve hatta onlara karşı tavır alırsa bu adam hangi yüzle milletin karşısına çıkar?

Haçlı batılıların desteklediği birbirine benzemezler dostların hangi birisinin bu ülke için attığı hayırlı bir adım ve temel, çaktığı bir kazık, diktiği bir fidan, yaptığı bir iş vardır? Lafla peynir gemisi, palavra ile devlet yönetilmez.

Adamın etrafındaki yardımcıları ve sözcüleri yalan ve iftira edebiyatında Nobel adaylarına taş çıkartacak bir pişkinliğin timsali. Aynı yüzsüzlük ve arsızlık onların da en belirgin özelliği haline gelmiş. Akıllarına ve ağızlarına ne gelirse söyleyip mide bulandırmaktan, ortalığı karıştırıp toplum içinde fitne ve kargaşa çıkarmaktan başka yaptıkları başarılı bir iş yok. Fitnenin ocağı bunların yalan ve iftira odunlarının ateşiyle yanıp tütüyor.

Bu kadar aymaz, gamsız, utanmaz, sıkılmaz, arsız ve yüzsüzleri bile bile hala desteklemek, onların arkasında durmak, hatta; iktidara gelmesi ve ülkeyi yönetmesi için bunlara umut vermek, o toplumun içindeki insanın, vicdanın, ahlak ve edebin can çekiştirdiği anlamına geliyor.

İnsanımızın bayağılaşması, toplumun yozlaşması, kendi değerlerine yabancılaşması, kendi dini, kültürel, tarihi ve medeniyet anlayışına düşman hale gelmesi bu güne kadar millete dayatılan batıcı/laik/ seküler politikaların sonucudur.

Tanzimat ile başlayan batılılaşma ve sekülerleşme oyununun milletimizi getirdiği nokta vatan, millet, Ezan, Kur’an düşmanlığı olan bir uçurumun eşiğidir. Bu anlayışın tekrar iktidara taşınması bu vatana ve millete yapılacak en büyük bir düşmanlıktır.

İnanıyorum ki, milletimiz Amerika ve PKK’nın, Avrupa ve Yunan’ın desteklediği tahta bacaklı Pinokyoların ittifakı yanında yer almaz. Müslüman bir milletin başına yalancıdan cumhurbaşkanı olmaz.

Arif Altunbaş, Haber 7

Yorumlar3

  • fahri çetin 1 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize ve yûreğinize sağlık hocam
    Cevapla Toplam 10 beğeni
  • CAFER 1 yıl önce Şikayet Et
    çok doğru.
    Cevapla Toplam 12 beğeni
  • Zafer Bozdağ 1 yıl önce Şikayet Et
    Doğruluk en büyük servettir. Millete yalan söylemek ise; ihanettir. Allah başımıza doğru dürüst liderler nasip etsin
    Cevapla Toplam 18 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat