Hanım ağanın hezeyanları

  • GİRİŞ30.06.2023 09:52
  • GÜNCELLEME02.07.2023 09:06

Seçim öncesi‘’ Ölene kadar Kılıçdaroğlu’na şükran duyacağım’’,’’ En büyük parti biz olacağız’’, ’’Başbakan olacağım’’, ‘’Bahar gelecek, haydii’’, ‘’ Diktatör gidecek…’’ diye seçim öncesi Kılıçdaroğluyla kalp işareti yapan o sempatik hanımefendi gitti, seçim sonrası onun yerine kendisine bir günah keçisi arayan, psikolojisi bozuk, eli sopalı bir hanım ağa geldi milletin karşısına.

‘'Biz bu partiyi kurmak için CHP'den 15 vekil istedik ya, bu benim hayatımın en büyük pişmanlığıdır '’,  ‘’ Diyet borcumuzu CHP’ ye ödeye ödeye bitiremedik’’ diyen, dostlar masasını deviren, sonra oraya geri dönen, ne idüğü belli olan bu masada konu mankenliği yapan sanki Akşener’in kendisi değilmiş. Partisini lider olarak bu hallere düşüren sanki salonda azarladığı ve fırçaladığı yol arkadaşları. Peki seçim öncesi Polyanacılık oynayan kimdi?

Meclis kürsüsünde sağa sola kurşun fırlattığı gibi koca koca partili arkadaşlarını şamar oğlanı/kızı gibi kaba ve ölçüsüzce azarlaması, bağırıp çağırarak ‘’hesap soracağım’’ demesi yüklendiği misyon, görev ve sorumlulukla hiç bağdaşmadı. Mahalle spor kulüpleri kongresinde bile böyle bir seviyesiz ve sevimsiz konuşmalara şahit olunmaz.

Partilerin gidişatından birinci derece lider sorumludur. Milletten hesap sormak hiçbir liderin hakkı ve haddi değildir. Hesap soramaz, hesap verir. Başarısızsa istifa eder. Partiyi kendi çiftliği, orada çalışanlara da ırgatları gibi davranmak, suratlarına kamçı gibi inmek bir parti liderine değil de çiftlik ve toprak sahibi bir hanım ağaya yakışır.

Türkiye ilk defa ‘’Kahrolun’’, ‘’saygısızlar’’, ‘’ahlaksızlar’’, ‘’ayıptır yaa ayıptır’’ gibi kendi kadro ve üyelerine hakaret eden bir parti lideriyle tanışıyor. Siyasi tarihimizin en diktatörlerinden birisi olarak bilinen milli şef lakaplı İnönü de bile böyle saygısız kaba bir üslup yoktu.

Anne yüreği, kadın zarafeti ve inceliği daha derleyici toplayıcı kucaklayıcı, daha sıcak ve müşfik, daha umut verici ve motive edici olması gerekirken pervasız, tehditkâr, kabadayı, parmak sallama ve hesap sorma rolleri Başbakan olamayan kendisini baş sorumlu olmaktan kurtaramaz.

Akşener seçimde milletin değerlerinden kopuk sahte dostlarının ondan istedikleri rolü ve beklediklerini tavrı değil de kendisine umut bağlayan insanların seslerine kulak veren siyasi bir çizgi izlese idi, bu perişan duruma düşmezdi.  Taklitçilik ve popilizm insanı zıvanadan çıkarıyor demek ki.

Seçmenin şamarını yedikten sonra şimdi, ‘’Kararımız net, hedefimiz millet’’ diyerek kavga ile terk ettiği MHP’ yi taklit etmeye, onun dibini oymaya yönelmesi de boşuna. Demek ki, şimdiye kadar, ‘’Hedefleri net, kararları da millet’’ değilmiş. Beş yıl sonra akılları başlarına gelmiş. Muhafazakâr ve milliyetçi oylar kimsenin çantasında keklik değil. Hele hele CHP ve PKK ile kuzu sarması olan, ne yapacağını ve nereye gideceğini bilmeyen şaşkın ördeklerin hiç değil.

Partinin adını ‘’İYİ Parti’’ koymakla o parti iyi olmuyor. Amaç, hedef, görev, vizyon, misyon partinin eylem ve söyleminde ayna gibi millete yansıtılması, millet de buna inanması lazım. Muhafazakâr mı Milliyetçi mi, Atatürkçü mü FETÖCÜ mü, demokrat mı darbeci mı, Abdülhamit düşmanı mı dönme sebataist ve ittihatçı mı, milletin yanında mı PKK’ nın yanında mı, Emperyalist ve batı yanlısı mı her ne pahasına olursa olsun vatan ve milletinin yanında mı olup olmadıklarına artık kesin bir karar vermeliler.

Daha seçilmeden 12. Cumhurbaşkanım dediği Kılıçdaroğlu gibi her telden oynar, her kılığa girer, tanıdık tanımadık yolda her bulduğunu arabasına alır, takımına katarsa o araba devrilir, o maç kaybedilir. Onca fırçadan sonra delegelerin kendisini alkışlaması baştan sonra bir garabet olup o da ayrı bir patolojik durum.

Parti yönetmek; hava atmak, külhanbeylik ve trip yapmak, birilerinin kuklası olmak, ne pahasına olursa olsun iktidarı devirmek değildir. En azında kendi içinde öz eleştiri yapanları dinlemek, onlara tahammül etmek, kendini muhasebeye çekmek kendi benliği kimliği ve özüne dönerek onurlu bir şahsiyet ve hareket ortaya koymaktır.

Hiçbir parti bir ağanın veya hanım ağanın çiftliği değildir, olamaz ve olmamalıdır da. Beş yıldır ilkesiz ve ne yapmak istediği belli olmayan doğru dürüst bir proje ve eseri bulunmayan, habire zikzaklar çizen kendisinin ve partisinin işi zor. Ufku puslu, geleceği belirsiz, sonu kötü. Meral Hanımı hafakanlandıran galiba bu.

Yok öyle küskünleri ve muhalifleri bir araya getirip karma bir parti kurmak ve iktidar olmak. Milletimiz kime güvendiğini ve kimin iktidar olması gerektiğini siyaset cambazları ve bezirganlarından daha iyi biliyor.  Millet yalpalayıp duran, sağa sola zikzaklar çizen, ilkesi ve ülküsü, amacı ve davası olmayanlara oy vermiyor.

Karşısında racon kesip tiyatro oynayan, kendi aklıyla alay eden ikiyüzlülere millet güvenmiyor. Kimse aslı yok yaylasında olmayan koyunların hesabına ve hülyasına dalmasın. Kendisine sürü mantığıyla yaklaşan kuş beyinli lider ve partilerin millet her zaman olduğu gibi sandıkta cezasını kesiyor.

Arif Altınbaş, Haber 7

 

 

Yorumlar7

  • Çokomünist 9 ay önce Şikayet Et
    Proje partisinin içini dışını ayna gibi göstermişsiniz. Kaleminize sağlık.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • fani 9 ay önce Şikayet Et
    "Millet yalpalayıp duran, sağa sola zikzaklar çizen, ilkesi ve ülküsü, amacı ve davası olmayanlara oy vermiyor." Baştan sona içimi ferahlatan bir yazı.
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • Emine 9 ay önce Şikayet Et
    Oh icim ferahladi ne guzel bir yazi dilimize tercuman oldunuz kaleminize kuvvet gonlunuze saglik
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • azi 9 ay önce Şikayet Et
    Allah razi olsun
    Cevapla Toplam 17 beğeni
  • Hacı 9 ay önce Şikayet Et
    İşte bu kadar...
    Cevapla Toplam 29 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat