Kendilerini Osmanlıyı yıkan Jön Türkler, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, olarak gören, gösteren ve bununla gurur duyan CHP Genel Başkanı Özgür Özel gibi millilik ve yerlilikten nasip almamış omurgasızlar Türkiye haricinde hangi ülkede bir parti genel başkanı olabilir?

Yabancı basın yayın ve TV kanallarında, ‘’Koskoca İstanbul’un Belediye Başkanı tutuklandı ve hapse atıldı. Kardeş parti olan İngiliz İşçi Partisi buna neden ses çıkarmaz şaşıyorum. Şahsen ben buna çok kırıldım… ‘’ diye tarih boyu milletimizle savaşan ve İstanbul’ u işgal eden İngilizlere Türkiye’yi şikâyet etmek nasıl bir karakter?

1920 de İngiliz işgal kuvvetleri 167 savaş gemisiyle İstanbul önlerine demirlediklerinde bugünkü Jöntürklerin o zamanki temsilcileri de kafalarına fötr şapka, kıçlarına smokin, içlerine kolalı gömlek giyip papyon takarak işgal komutanı Maitland Wilson’u istanbula karaya ayak bastığında ‘’yaşasın Kraliçe’’ diye çılgınca alkışlamışlardı. Mandacılar bu işgal ordusu komutanının atının yularını tutmak için birbirleriyle itiş kakış yarıştılar.

İçimizdeki sütü ve kanı bozuk batı hayranı mandacılar işgal ordusu komutanının at arabasının koşumlarını kendileri kuşanıp sembolik olarak kendilerini at yerine koyarak o arabayı çekme rezaletini de tattılar. İngilizlerin İstanbul’un işgal için sömürge ülkelerinden getirdikleri paralı askerleri bile bu alçaklık karşısında dona kaldılar.

İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu ve suç arkadaşları olarak, ‘’Hırsızlık, rüşvet, vatana ihanet için örgüt kurmakta dâhil’’ bir sürü suç ve ithamla tutuklananların yargı önüne çıkarılması CHP’ lileri derinden rahatsız edip sokaklara döktü.

Bunların tümünü emniyete şikâyet edip gammazlayan kendi partili arkadaşları ve yandaş CHP’liler idi. Özgür Özel tarafından sokaklara çağrılan insanların ağzında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, eşine, annesine, ailesine hakaret, küfür, polis ve adalet mensuplarımıza şantajlar, tehditler, milli ve yerli mallara boykot çağrısı CHP klasiği olarak tarihe geçti.

Hırsızlık yapanlar kendi Belediye başkanları, ama suçlanan Cumhurbaşkanı idi. Hukuksuzluk yapan kendi adamları, suçlanan devletin memurları emniyet ve adalet mensuplarıydı.  Hırsızlar çalıyor, onları yakalayan ev sahibi suçlanıyordu.

Her tip cins ve karakterde sokaklara dökülen insanların şehri yakıp yıkıp dağıtmaları, suçsuz esnafın dükkânlarının yağmalanması, devlet malına verilen zarar ve ziyanlar, camiler, mezarlıklar ve ibadethaneler CHP’ li vandallar tarafından sarhoş kusmukları, idrar ve içki şişeleriyle kirletilmesi, bu batı uşaklarının kırıp döktükleri eserler tarihimizin köşe taşlarıydı. Bu ahlaksızlığı ve saygısızlığı biz millet olarak, ‘’Gezi kalkışmasında da’’ gördük. 

Bir haftada Türkiye’ye verdikleri maddi ve manevi zararın haddi hesabı yoktu. Yurt içinde çıkarılan anarşi, terör ve şehir eşkıyalığı yetmiyormuş gibi Türkiye devletini, hükümetini emperyalist dış güçlere ve yabancılara şikâyet edip onlardan yardım ve destek dilenen siyasi dilencilerle alışıktı. 

Tarihimiz böyle bir alçaklığa, ahlaksızlığa, onursuzluğa, yüzsüzlüğe, arsızlığa ve soysuzluğa birçok defa bu zihniyet vasıtasıyla şahit oldu. Tüm bunlar yabancı güçlerin ülkemizdeki taşeronları ve uzantıları tarafından ortaya konulmak istenen dış güçlerin darbe denemeleri, hukuku ve hukuk devletini ortadan kaldırma, emniyet ve adalet mensuplarından hesap sorma, milletimizin huzur ve güvenliğini bozma girişimleriydi. 
Bütün bunlar CHP’ nin kemikleşmiş ikiyüzlü politikalarının eseri, çağdaş sömürgeci ve mandacılığının su yüzüne çıkmış omurgasız haliydi. Bunca kötü olaylardan sonra şu CHP’ nin halinde hala zırnık değişiklik yok. Aptallar aptallık, hainler hainlik, yerli münafıklar da kendi ÖZEL karakterini sergilemeyi kahramanlık sanmaya devam ediyor.

Daha dün, Fransa’da aşırı sağcı partinin lideri Marine Le Pen yolsuzlukla yargılandı ve 4 yıl hapse mahkum oldu, siyasetten men edildi. Artık cumhurbaşkanı adayı bile olamıyor. Bu yüzden Fransada CHP’ liler gibi sokağa dökülen 5 kişi bile yok. Daha yargılanma süreci başlamadan birçok suçtan tutuklanan yandaşları için  Özgür Özel’in insanları sokaklara dökülüp şehir eşkıyalığı yaparak ülkede terör estirmeleri modern şehir eşkıyalığı idi.

İşte, onların örnek aldıkları ve izini izledikleri çağdaş Avrupalının Fransadaki olgunluğu bir yanda, emperyalistlerin ileri karakolları ve taşeronları ile CHP ‘nin sözde Kemalistleri, M. Kemalin askerleri, laikleri, çağdaş şehir eşkıyaları, ülkemizde anarşi ve terör estiren illegal örgütler, yerli ve milli malları boykot eden devrimci sokak çapulcuları bu yanda? Peki, hangisi çağdaş ve medeni, hangisi adalet ve özgürlük arayışı ve hangisi barbar ve vahşi? 

Hakka, hukuka, adalete saygılı olmayan bir toplumdan hiçbir ülkeye bir hayır gelmez. Hainleri ve münafıkları bol olan bir ülkede barış ve huzur tesis edilemez. Türkiye vatanı ve milletiyle, özgürlüğü ve bağımsızlığı ile emperyalizmin uşağı mandacılar tarafından işgal olmuşta, yoksa bizim mi haberimiz yok

Ülkesindeki hukuka, yargıya saygılı Fransız halkı mı medeni, yoksa özgürlük ve hak aramak bahanesiyle işgal askerler gibi uluorta sokağa dökülen ve barbarlıkta sınır tanımayan CHP’nin çapulcular mı?

Arsızlık, yüzsüzlük, kanunsuzluk ve batının işgal güçleriyle birlikte olup hareket etmek bunların kanlarına işlemiş bir virüs. Atalarından devraldıkları kötü bir miras gibi bu virüs hem millete ve devlete, hem de kendilerine ve gelecek kuşaklara zarar vermeye devam ettikçe vatan ve milletini düşünen aklıselim insanlara dur durak ve uyku yok.
Allah, milletimizi ve devletimizi Haktan, Hakikatten, adaletten, doğruluktan ve doğrulardan ayırmasın, dileklerimle…

Arif Altunbaş / Haber 7