Putin paranoyası
- GİRİŞ05.12.2025 09:07
- GÜNCELLEME05.12.2025 09:07
Paranoid kişilik bozukluğu, kişi ve toplumların başkalarına ve çevresine karşı duyduğu güvensizlik ve şüpheyle yaklaşmasından kaynaklanır. Bu durumlarda ortaya çıkan zihinsel sağlık sorununa paranoya denir. Bu rahatsızlık kişi ve toplumların sürekli olarak tetikte olacak şekilde hareket etmesine ve davranmasına yol açar.
Böyle kişiler ve toplumlar, hiçbir sebep yokken sürekli başkalarının onları aşağılayacağını ya da kendilerine zarar vereceğini düşünerek yaşarlar.
Bunlar çok kolay kırılırlar, saldırgan davranırlar, başkalarının sözlerine büyük anlamlar yüklerler, kimseye de güvenmezler. Paranoid kişilik bozukluğu belirtileri olanlar eleştirileri kaldıramayıp reddeder.
Dün denecek kadar yakın, geçmişte denecek kadar uzak zamanlarının sömürgeci propaganda aparatlarının eskimeyen bir sloganı bugünlerde yine batı ülkelerinin gündemini meşgul etmede. Dillerinden düşmeyen ve tekrar edip panik sıtmalarına tutuldukları mesele Putin korkusu…
Kapitalist ve Sosyalist blokların kendi halklarını uyutmak ve oyuna getirmek için sık sık kullandıkları taktik, ‘’ Kapitalizm Geliyor- Kominizim geliyor- Faşizm geliyor ‘’ sloganları yine batılı devlet adamlarının ağzından düşmüyor.
Yalan ve hayal dünyalarında kurgulanan düşmanlıkları kendi halklarına söylemek ve onlardan gelebilecek itirazları önlemek için belki de bir can simit’ i bu paranoyak davranışlar.
Rusya Ukrayna savaşının sürmesi ve sürdürülmesi başta İngiltere olmak üzere batılıların çıkar, istek ve arzuları doğrultusunda 4. Yılına girdi. Her iki taraftan da zarar ve kayıplar çok, ölen insan milyon rakamları buluyor. Evleri ve yurtlarından olanların sayısı 10 milyondan fazla insan. Diğer ülkelerde göçmen statüsünde.
Rusya gibi büyük bir devlet ve süper güce karşı savaşmak öyle basit bir olay olmadığını Ukraynalılar ve Avrupalılar ne zaman anlayacaklar. Veya kendilerini savaştıran kuklacıları ne zaman farkına varacaklar?
Barış görüşmeleri sadece esir takasıyla neticelenen normal bir hal almış durumda.
Rusya saldırgan, işgalci, ele geçirdiği topraklardan çekilmeyi düşünmeyen bir despotizmin sarmalından kurulmadan Avrupa’ nın işi zor. Ukrayna’ nın durumu ise içler acısı. Bir tarafta ikiyüzlü batılı dostları bir tarafta azgın Rus ayısı.
Amerika bu savaşın bitmesini neden istiyor? Parsadan düşen en büyük payı kendisi almak istediğinden olabilir mi? Ukraynalılar kaybediyormuş Trump’ ın umurunda bile değil. Onu ilgilendiren Amerikan hegemonyasına ödenecek bedelin miktarıdır. Bu arada Rusya ile anlaşarak Çin’ e karşı nasıl konumlanması ve tavır alması konusun meselenin can alıcı noktası.
Ukrayna Rusya çatışmasının temel nedeni, Rusya Federasyonu'nun Ukrayna'ya yönelik giderek artan düşmanca tutum ve politikaları oldu. Rusya propagandaları göz önüne alındığında, bunlar Kırımın ve Güney Osetya’ nın işgalinden sonra yükselen Ukrayna karşıtlığı sonunda savaş propagandasına dönüştü.
Şimdi içine düştüğü bu bataklıktan o da kurtulmak istiyor, ama asla geri bir adım da atma niyetinde değil.
‘’Güçlülerin hâkim olduğu bir dünyada güçsüzlerin sesi kısık çıkar. Kazanan devamlı güçlülerdir’’ kuralı barış masasının duruşunu belirliyorsa, orada adil bir çözüm ve paylaşım beklemek hayal görmekten başka bir işe yaramaz.
Acımasız zalim bir dünyada yaşamanın bedeli ağırdır. O dünyada barış bile savaşla kazanılıyorsa, ufukta savaşmaktan başka çıkar yol kalmamıştır.
Batı’nın Putin paranoyası onun ikiyüzlü politikalarının eseridir.
Batı dünyası çıkar ve menfaatleri söz konusu olunca olayları ve duyguları abartıyor. Yaşadıklarını sürekli dramatize eden, yapmacık davranan ve çevresinin ilgi odağı olmaya çalışan bir Putin paranoyası içinde, denize düşmüş durumunda ne yapacağını bilemeyen birisi gibi, kurtuluş olarak ABD yılanına sarılmış veya ona mecbur.
Avrupa Birliği denilen kartondan aslan, ‘’Kendisi yardıma muhtaç bir dede, Nerede Ukrayna’ya yardım ede durumunda bir zavallı durumunda. Telaş ve panikataklarının temel nedeni burada yatıyor. Güçleri ve kendilerine güvenleri yok. Vesselam!
Arif Altunbaş, Haber 7
Yorumlar1