Deniz Gezmiş efsanesi
- GİRİŞ11.05.2012 09:43
- GÜNCELLEME11.05.2012 09:43
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının getirmek istediği rejim devlet olsaydı. Bu rejime karşı birkaç gençte isyan edip silahlı bir mücadeleye girişseylerdi acaba Deniz Gezmiş ve arkadaşları, onları efsaneleştiren yandaşları da dahil olmak üzere bu silahlı eylemcilere karşı hiç mi reaksiyon göstermeyeceklerdi?
Bütün rejimler kendini tehdit eden saldırılara karşı kendisini savunmak gibi bir refleksi ve görevi vardır. İdeolojisi ne olursa olsun her kurulu düzen hayatta kalmak için bunu yapmak zorundadır.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını hiçbir suçu olmayan, masumlar ve haksız yere idam edilen kişiler gibi allayıp pullayan, onları genç nesillere büyük kahramanlar olarak anlatmaya çalışanlar bir yalanı yalanla pazarlamaya çalışıyorlar.
Deniz Gezmişi yere göğe sığdıramayan Deniz rantçılarının büyük bir çoğunluğunun her fırsatta statükonun bekçileri veya yandaşları olduğunu gördük.
Bu nasıl bir sevda, ne acaip bir tutku ki hem onlara sahip çıkacaksın, hem de onları idam eden Kemalist düzene ve cellatlarına aşık olacaksın?
Katiline aşık olma sendromu ancak bizim sözde devrimcilerde görülebilen paradoksal bir çelişkidir. Hem Marksist hem Faşist, hem Kominist hem liberalist olabilmek büyük bir iki yüzlülüğün meyvesidir.
Türkiyedeki Marksist, Sosyalis veya kendilerini solcu diye adlandıran birçok örgütün, kişinin darbelerle, darbecilerle, vesayet rejimi ile diktatörlüklerle omuz omuza aynı cephede halkımıza ve halkımızın öz değerlerine karşı mücadele ettiklerini bilmeyen mi var? (Tabii ki, az bir grup bu örneklemenin dışında tutulabilir.)
Bir zamanların Maocuları, Enver Hocacıları, Tito aşıkları, Stalin delileri, Lenin sevdalıları her fırsatta halk iradesinin büyümesi karşısında orduyu göreve çağıran solcular değil miydi?
Birçok solcunun 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubatta ve Ergenekoncularla omuz omuza kol kola statükoyu korumak ve kollamak için birlikte mücadele ettiğini, birlikte savaştıklarını bilmeyen mi var?.
Şimdi onların bir kısmı darbecilikle yargılanıyor, bir kısmı demokrat ve libaral oldu. Bir kısmı da demokrasi havarisi kesilmiş Bukalemunla renkten renge girme yarışında olduklarını hayret ve ibretle seyrediyoruz.
Bir çok solcu Deniz Gezmişi efsaneleştirerek Deniz rantçılığı yapıyor. Kılıçdaroğlu bile bu parsanın peşinde.
Onları masum, madur ve mazlumlar gibi gören/göstermek isteyenler Kemalist diktatörlüğün katlettiği/katlettirdiği Ali Şükrü Bey, İskilipli Atıf Hoca, Dersim mazlumları, istiklal Mahkemelerini madurları, tek parti zulmünün idamları, Said Nursi, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan vs. gibi yüzlerce suçu olmayan insanımızın idam ve infazları karşısında statükonun yanında yer aldılar.Çünkü bunlar sosyalizmin tarftarları değil bu toprağın çocukları, bu medeniyetin ürünleri idiler.
Kominizm Rusyada iflas etti. Arnavutlukta çöktü, Yugoslavyada bitti.Çin de havlu attı Kapitalizme göz kırpmaya başladı. Kübada debelenerek can çekişmeye devam ediyor.Yalnız bizdeki Solcu dinazorler tükenen KOminizm denizin farkında değilmiş gibi görünüyorlar. Aldatıcı serapların peşinde bir hiç’i aramaya devam ediyorlar.Beni İsrailin Tih Çölünde şaşkın şaşkın yıllarca dolaşıp, dönüp durduğu gibi..
Solcuların elinde bir deniz, dilinde bir deniz, ufuklarında bir deniz hayali var. Ne yazık ki, gördükleri o denizin bir serap olduğunun farkında değiller, Gençliğe ido olarak göstermeye çalıştıkları bu denizin üfürüp şişirdikleri bir balon olduğunun bilmem kimler, ne kadar, kaç kişi farkında.
Alaaddinin lambasından çıkan anlatıldıkça büyüyen bir dev, üfürüldükçe şişen bir balon gibi gençliğin hayalinde deniz ve arkadaşları adında bir efsane oluşturuluyor. Sosyalizm sosuyla gençliğe yutturulan hormonlu bir Hamburger gibi.
Solcular bu teröristleri suçsuz masumlar, zulme uğramış mazlumlar, hakları yenmiş madurlar gibi göstermeye çalışıyorlar. Çok sevdikleri darbecilerin Sıkıyönetim Mahkemelerinin bu kişileri terörist diye idam ettiklerini kimseye söylemiyorlar.
İdamlarının hukuksuzluğu veya adaletsizliği onları temize çıkarmaya, suçsuz ve günahsız göstermeye yetmez. Onlar birer masum vatandaş ve kahraman değil, bir terör örgütünün (THKO) silahlı teröristleri idiler.
Gençliğin gözünde devleştirilerek efsaneleştirilmeye çalışılan cüceler bu teröristlerdir.
Arif Altunbaş - Haber7
arifaltunbas@hotmail.com
Yorumlar3