Şehitlerimize Peygamber müjdesi

  • GİRİŞ11.07.2008 16:36
  • GÜNCELLEME11.07.2008 16:36

10 Temmuz 2008 tarihinde ABD konsolosluğunun önünde üç polis memurunun şehit edilmesi halkımızı derinden üzüntüye sevk etmiştir. Ne adına olursa olsun dinimiz bir mü’mini kasten öldürmeyi yasaklamıştır. Ayet şu şekildedir:

‘’ Kim bir mü’mini bile bile (kasten) öldürürse, onun cezası içinde temelli kalacağı cehennemdir. Allah ona öfkelenmiş, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azap hazırlamıştır.’’(Nisa, 4/ 93) Ateş düştüğü yeri yakar derler. Bu ateş bütün insanımızın yüreğine düşmüştür. Analarımız, babalarımız, çocuklarımız ve herkes bu menfur saldırıda şehit düşen polis memurlarımız için gözyaşı dökmüştür.

Şehit olan polis memurlarının yaralı halde hastaneye sevk edilirken dillerinden dökülen kelime-i şehadetler, Cenab-ı Mevla’nın kendileri için hazırlamış olduğu mükâfata ulaşmak için belki de bir an evvel rablerine kavuşma sevinci içerisinde olduklarını ifade ediyordu. Şehitlerimizin ailelerine ve milletimize Cenab-ı Allah’tan sabr-ı cemil niyaz ediyor; Peygamberimizin şehitler için vermiş olduğu tek tesellimiz olan şu müjdeyi aktarmak istiyorum: ‘’ Hiç kimse cennete girdikten sonra – dünyanın tamamı kendilerine verilse bile- tekrar dünyaya dönmek istemez. Yalnız şehitler, erdikleri nimetler sebebiyle dünyaya dönüp on defa şehit olmayı arzu ederler.’’ (Buhari, Cihat, 21, III, 208)

                                     Günah İşleyenin İmamlığı

SORU: Devlet ormanından kaçak tomruk kesip kendi hayvan damında kullanan bir şahıs, köyümüzde imam olmadığı için ve köyde o kimseden(mektep görmemiş, kulaktan dolma bilgilerle de olsa) başka namaz kıldırmayı bilen olmadığı için genelde namazları kıldırmaktadır. Devlet ormanında kaçak tomruk kesen böyle kimsenin arkasında namaz kılmamız caiz midir? Başka bir camii 4 km. mesafede. Köşenizde yayınlayabilir misiniz? Saygılar
 
CEVAP: Bu soruda iki ehemmiyetli durum söz konusudur. Bunlardan biri her yıl binlerce hektar ormanın kül olduğu orman yangınları ve ormanların kontrolsüz(devletten izinsiz)  kesilmesi. Kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz emrini veren peygamberin(a.s) ümmetiyiz. Bir tane ağaçtan bir şey olmaz dememeliyiz. Çünkü peygamberimiz ‘’kıyamet kopmaya başladığında, birinizin elinde bir ağaç fidanı bulunursa kıyamet kopmadan onu dikmeye gücü yeterse, hemen diksin.’’(Ahmet b. Hanbel, Müsned, III, 191, 184) buyuruyor. Kıyametten sonra insan için dünya hayatı yok. İnsan için orman ve deniz gibi nimetlerden faydalanma yok. Ama Peygamberimiz buna rağmen kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz buyuruyor; zaten kıyamet kopacak boş verin bir tane fidandan bir şey olmaz demiyor.

Ormandaki ağaca ihtiyacım var diyenlere Peygamberimizin çok güzel öğüdü var: ‘’ Kim ağaç kesecek olursa onun yerine bir ağaç diksin.’’ (Belazuri, Futuhu’l-Buldan, I,17)

Bu hususta peygamberimizin bize güzel bir müjdesi var:’’ Bir Müslüman bir ağaç diker ve bir bitki ekerse, ondan kuş, insan veya hayvan istifade ederse, bu o kimse için sadaka olur.’’(Müslim, Musakat, 2, II, 1188)

Bu sorudaki diğer ehemmiyetli durum ise, Günah işleyen kimsenin namaz kıldırıp kıldıramayacağı ile ilgili.
İmamlığa en layık olan kişide bulunması gereken birçok vasıf istenmektedir. Bunlardan bir tanesi de imam olacak kimsenin fahiş günah ve hatalardan kaçınması, takva sahibi olması, Ahlakının güzel olmasıdır. Bu vasıflar imamlığa en layık olan kimsede tercih edilen vasıflardır. Aslında bu vasıflar bütün Müslümanlarda bulunması gereken vasıflardır.

İslam Âlimleri bu durumu fıkhi açıdan şöyle değerlendirmişlerdir. Hanefilere göre, fasığın(farzları terk eden veya haram işleyen kimse) kendi gibi fasık olanlara namaz kıldırması caizdir. ‘’Kadın erkeğe, bedevi muhacire, fasık olan mü’mine imamlık etmesin. Ancak devlet başkanı kişiyi kılıç veya kamçı ile zorlaması müstesna’’ (Buhari, Ezan, 17,18,49) hadisi delil gösterilerek fasığın imamlığı mekruh kabul edilmekle birlikte fasık kimsenin kıldıracağı namazın sahih olduğu ifade edilmiştir.(Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, s. 302)
Fasığın kıldırmış olduğu namazın sahih olduğuna şu hadis delil gösterilmiştir. ‘’ Takva sahibi veya fasık(facir) herkesin arkasında namaz kılın.’’ (Şevkani, Neyl, II, 162)

Netice olarak

 İslam cemaate çok önem vermiştir. Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: ‘’ Üç kişi bir köyde, veya sahrada bulunur ve aralarında cemaatle namaz kılınmazsa, şeytan onlara hakim olur. Öyleyse cemaatten ayrılma. Çünkü kurt ancak sürüden ayrılan koyunu yer.’’ (Ebu Davud ve Nesai rivayet etmiş; İbn Hibban sahih demiştir.) Ferdi olarak namaz kılmaktansa cemaatle kılınması teşvik edildiğinden iki kişi birlikte namaz kılacakları zaman cemaat olup içlerinden en iyi bilenin(günahkâr da olsa) namaz kıldırması tavsiye edilmiştir.(İbn Abidin, Reddü’l-Muhtar, I, 517)

                                        Sehiv Secdesi

SORU: Rükû ve secdedeki hata sehiv secdesi gerektirir mi?

CEVAP: Rükû ve secdeyi düzgün, yani ta`dîl-i erkâna uygun olarak yapmayan kişi, sehiv secdesi yapmalıdır. Rükûun ta`dil edilmesi yani düzgün yapılmasının ölçüsü, rükûda uzuvları sakin oluncaya kadar durup geri doğrulup kalktığı vakitte uzuvları sakin oluncaya kadar durmaktır. Secdenin ta`dil edilmesinin ölçüsü ise, secdede uzuvları sakin oluncaya kadar durup geri başını kaldırdığı vakit uzuvları sakin olunca oturup sonra ikinci secdeye varmaktır. Ta`dil terk olunmakla sehiv secdesinin vâcip olacağı görüşü Kerhî'ye aittir. Cürcânî'ye göre ise sehiv secdesi lâzım olmaz. Ebû Yûsuf ve Şâfiî'ye göre ta`dil-i erkânın farz olduğu, dolayısıyla terk edilmesi durumunda namazın fâsid olacağı da dikkate alınarak ta`dîl-i erkân konusunda titiz davranmalı, her bir rüknü düzgün yapmaya ihtimam gösterilmelidir.
Bir kimse birinci veya ikinci rek`atta bir secdeyi yapmadığını namazı tamamlayacağı sırada hatırlasa namazı fâsid olmaz, terk ettiği secdeyi yapar, tertibi(sırayı) terk ettiği için sehiv secdesi yapar.(Diyanet, İlmihal, I/347)
 Diş Fırçalamak Orucu Bozar mı?

SORU: Diş fırçalamak orucu bozar mı?

CEVAP: Macun kullanılmadan diş fırçalamak misvak gibi olduğundan oruç bozulmaz. Macun kullanıldığında, macun yutulmazsa oruç bozulmaz. İmsaktan önce dişlerin fırçalanması daha güzel olur.(Diyanet, İlmihal, I/406)


aslan.citir@hotmail.com

Yorumlar15

  • ayşe güneş 15 yıl önce Şikayet Et
    Allahu a'lem. Bir insanın zulüm ile ölmesi, duvar altında kalarak, suda boğularak vs. şehit olduğuna delalettir. Eğer imanı varsa tabi. O polislerin de imanları varsa -ailelerine baktığımızda hepsi mütedeyyin insanlardı.- öyle ümit ediyoruz. Bu vatan laik de olsa halkı müslümandır. Şehitlik yalnız Afganistan'da Irak'ta olmaz. O polisler Allahu alem şehittirler. Hiç değilse yalnızca Allah'ın bilebileceği birşeyi polemik konusu yapmayın.
    Cevapla
  • istanbul esenler 15 yıl önce Şikayet Et
    Abdulemin Balyoz kardeş. Sana Kur'an'da, din, devlet, namus ve bayrak için savaşmanın manasını araştırmanı tavsiye ederim.Ayrıca Allah sana da devletin için şehit olmayı nasip etsin.Yalnız utanmadan sıkılmadan, şeyhlerden öğrendiğin tarihle gelip de burada devlete laf atıp, üstüne bir de şehitlere dil uzatıp yorumlar yazarsan, o ellerin kırılır! Siz o aşırı modernlere bakıp, onların örnek aldıklarını da kötü sanıyorsunuz.Bu devlet için varını yoğunu harcayan dedelerimi dayılarımı bilirim ben.Allah hepimize devleti için şehit olmayı
    Cevapla
  • heval amedi 15 yıl önce Şikayet Et
    sorulara bak fetvaya bak. sorular komik olmuş yanlız verilen fetvadan anlayan varmı net bir yanıt yok ortada şimdi bende diyorumki türkiyenin en zengin adamı ormanlık alanını katl edip üniversite yapıp ondan para kazanabiliyorsa ve buna devlet seyirci kalıyorsa bu ülkede bende iki ağacı alıp barınak yapabilirim herhalde müslümanların neden geri kaldığı ortada yıllarca yahudiler islamı müslümanları sömürge aracı olarak kullandılar belkide kiminize göre günahada girmiş olabilirim fakat uyanmıyorsunuzki ben ne yapayım
    Cevapla
  • mustafa ömer 15 yıl önce Şikayet Et
    2.Rükû ve secdedeki hata sehiv secdesi gerektirir mi?. Secde'de ise Rabbimiz Allah'ın Yüce'liğini tesbih ediyoruz.En güzel şekilde anılmaya laik olan Rabbimizi nasıl tesbih ediyoruz diye bir dert içerisinde,bir kahır içerisinde değilsek şayet,Ölçü olarak gördüğümüz Cennet ve Cehennem'i tesbih ediyoruz demektir.Secde ve Ruku'nun mahiyetini anlama yoluna gitmeliyiz,Çünkü Allah(c.c) bana kul olsunlar diye yarattım buyuruyor!
    Cevapla
  • mustafa ömer 15 yıl önce Şikayet Et
    Rükû ve secdedeki hata sehiv secdesi gerektirir mi?. Öncelikle ruku ve secde'yi neden yapıyoruz,bunu bilmeye çalışmalı!Ruku'da;Rabbimiz Allahu teala'nın azametini tesbih ediyoruz..Yüce Allah'ın azameti nasıl tesbih edilmeli,bir fikri olan var mı?Ruku'da şöyle tesbih edilir diyerek bir ölçü getirmek herhalde ahlaksızlıkların en büyüğü olsa gerek.Kişiler olarak böyle bir durumdayken sehiv secdesi yapsak ne olur,yapmasak ne olur...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat