Başbakan tarih yazıyor
- GİRİŞ30.01.2009 10:33
- GÜNCELLEME30.01.2009 10:33
Bu satırlar AKŞAM baskıya giderken kaleme alınıyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta Şimon Peres ve toplantının moderatörüne gösterdiği tepki şaşkınlıkla karşılandı.
Tahminim odur ki, bugün analistler Erdoğan'ın uluslararası ilişkiler açısından büyük bir hata yaptığını ifade etmeye başlayacak.
İç siyasette ve İslam dünyasında ise, primini yükselttiği söylenecek.
İç siyaset ve İslam dünyasında primini yükselttiğine katılıyorum.
Ancak uluslararası siyaset konusunda hata yaptığı fikrine katılmıyorum.
Şimon Peres'in küçümser ve hiddetli tavrıyla, moderatörün taraflı tutumunun elbette bir karşılığı olması gerekiyordu.
Ama daha da önemlisi, Tayyip Erdoğan'ın bu çıkışının ABD'de Obama kadrolarının artık Ortadoğu sorununa çözüm bulma iradesinin şekilleneceği bir döneme denk gelmesidir.
Davos'un ardından Obama iktidarının Ortadoğu'da sorun çözücü bir iradesi berraklaşmaya başlarsa, Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Türkiye'nin tarih yazmaya başladığını söyleyebileceğiz.
Ben bu yazıyı 'gönder' tuşuna basmadan Peres'in Erdoğan'ı telefonla arayarak 'özür' dilemesini not ediniz.
***
Merkez medya AK Parti'ye bir seçim daha mı hediye edecek?
Beyaz Türkler'in AK Parti'ye karşı tutumu, haddini aşıp zıddına dönen bir vaziyet almaya başladı.
Beyaz Türkler'in AK Parti'ye karşı tutumu, haddini aşıp zıddına dönen bir vaziyet almaya başladı.
Dün bir yazar arkadaşımız, 'Kadir Topbaş'tan neden nefret ediyorum' diye başlık attı.
Bir başkası, 'Salla Kılıçdaroğlu, dökülecekler' diyor.
Ötekisi, CHP'ye desteğini neredeyse marşa çevirmek
üzere...
Merkez medyada bulundukları için kendilerini 'merkez'de vehmeden meslektaşlarımız arasında bu salgının hızla yayılacağını ve kendi elleriyle AK Parti'ye bir seçim daha hediye edeceklerini düşünüyorum.
Çünkü bu refiklerimiz, tirajı ve reytingi yüksek medyalarda yer bulabilmelerini, bir 'kamuoyu yapıcı,' bir 'kanaat önderi' niteliği taşıdıklarının karinesi zannediyorlar.
Zannediyorlar ki, AK Parti'ye şöyle bir çakıştırdıklarında, 'Lenin'in işaretiyle ayaklandı Partizan' marşındaki gibi, fabrikalar ve tarlalar sandıklara koşup oylarını CHP'ye akıtacak.
Yanıldıkları yer şu...
Merkez medyada 'siyaset yapıcı' veya 'kamuoyu önderi' vasfıyla değil, aralarından birinin idrak ve ifade ettiği gibi maalesef 'showman' kategorisinden bulunuyorlar.
Kimsenin kendisini kandırmaması lazım...
Merkez medyada bulunduğu için çok okunur veya izlenir olmak veya bir 'medya varlığı' olarak çok okunur veya izlenir olduğu için Merkez Medya'da bulunmak kamuoyu üzerinde siyasi bir etki gücü kazandırmıyor kimseye.
'Medya varlıkları' toplum tarafından onaylandıkları için vardır, diyemeyiz.
Çoğu zaman; onlara kızıldığı, acındığı, nefret edildiği veya bir 'eğlence mahsulü' olarak bakıldığı için de ünlüdürler.
Bu yüzden, çok okunan veya izlenen bir 'politik medya varlığı'nın siyasi tesiri çoğu zaman Sibel Can veya Mehmet Ali Erbil'den daha düşüktür.
Kamuoyu da genelde, kime oy vermeyeceğini tayin etmek için izler bu 'medya varlıkları'nı.
Kendisine gösterilen halk ilgisine bakarak, bir onaylanma yanılgısına düşen yazarların, televizyoncuların hali ise içler acısıdır.
Onlar mı halkı yönlendiriyor, halk mı onlarla eğleniyor; bunun analizini yapamamış olmaları hazindir.
Bu haliyle, çok meşhur olan ve fakat cebinde beş kuruş para bulunmayan; her fırsatta siyasi fikirlerini beyan etmeye çalışan ama izleyicilerin sürekli bacaklarını dikizlediği VJ'lere benzerler.
Akıllarıyla ön plana çıkmak isterler ama sonuçta, organlarıyla tanınırlar.
Onlarda güzel bacak bulunmadığı için, ağırlık egzantrik süsü verilmiş kişiliklerine ve örneğin penis yazılarına kayar.
İşte bu sebeple, maalesef, CHP-perest bu arkadaşların destekleri CHP'nin başına gelebilecek en büyük felakettir.
Değil mi ki, en zekilerinden biri, 'ben bir yazı showman'iyim' diyerek kendini bildikten sonra, egosunu kontrol edemeyip CHP'yi desteklemeyi bir 'gazetecilik pozisyonu' sanmıştır...
Size de, bize de, CHP'ye de geçmiş olsun...diyelim...
Kamuoyu elbette ağzından penis lafını düşürmeyen bir 'medya varlığı'nı takip edecek...
Ama ağzından penis lafını düşürmeyen birinin siyasi kanaatini paylaşmayacaktır.
Toplum ile medyanın 'çıldırtan diyalektiği' böyle çalışırken...
Gazetecileri yazı yazan ve güçlü siyasi kanaatleri olan birer Ajdar figürüne dönüşmekten, mesleğin temellerine dönmek, haber ile analizin peşinden koşmak kurtarır, diye düşünüyorum.
Yoksa... Ajdar'ın o acayip klibinde elinde tuttuğu muz ile köşe yazarının sütunundaki penis kelimesinin fonksiyonlarının birbirinden farkını açıklamakta epeyce güçlük çekebiliriz.
Atılgan Bayar - Akşam
Yorumlar12
-
fikretçiçek
16 yıl önce
Şikayet Et
Chp oldukça. AkPartinin çalışmasına gerek yok.Kimleri seçelim diye düşünmem bile.Hürriyet.Milliyeti okurum.Kimi destekliyor sa ona muhalifini seçerim.Doğruyu böyle bulurum.Demek ki yine oyumuzu AKP ye vereceğiz.
Beğen
Cevapla
-
Mehmet Kan
16 yıl önce
Şikayet Et
Tebrikler sayın yazar... Aydın Doğan medyasının halini çok güzel açıklamışsınız...Bunlar milletten 60 küsur yıldır tokat yiyorlar ama hala arlanmadılar...Şimdi bir tokatta 29 Mart'ta yiyecekler...
Beğen
Cevapla
-
Çetinel
16 yıl önce
Şikayet Et
Gülmek için. Sırf onların yandaşliğinı okuyup-izleyip gülmek için takip ediyorum. Fakat Ahmet Hakan'ı gülmek için bile okuyamıyorum. Çünkü yazıları ile beni insanlığımdan utandırıyor.
Beğen
Cevapla
-
çağlayan eroğlu
16 yıl önce
Şikayet Et
Türk milleti artık uyandı!. eskiden osmanlı padişahları avrupa ve rusya ile ilgili karar alacakları zaman o ülkelerin elçilerini çağaırıp görüşlerini alır onların söylediklerinin tersini yaparmış.şimdi milletimiz malum medya gurubuna bakarak onların yönlendirmelerinin tam tersini yapmayı öğrendi.artık yemez gözüm....
Beğen
Cevapla
-
mustafa
16 yıl önce
Şikayet Et
grur duydum. ilk defa bu kadar grurlandığımı hatırlıyorum şu ana kadar bütün dünyanın diline bakıyorduk biraz olsun dünya bizim dilimize baksın
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle