Nedamet getiriyorum... Eğer üç yıl önce yazmaya başladığım 'Türban Sorunu'nu CHP çözecek,' yazılarının...
CHP'nin bir türlü açılamayan 'açılım'ında küçük bir payı olmuşsa...

Eğer, Ankara'da doğalgaz faciasında ölen çocuklar için yazdığım analize attığım, 'Neredesin Ey Ömer? Neredesin Ya Ömer?' başlığının; Kemal Kılıçdaroğlu'nun ağzından 'Hazreti Ömer adaleti getireceğiz,' sözünün çıkmasına birazcık etkisi olmuşsa...

Ey CHP'liler, affedin beni!

Ben nereden bileyim, partinin yönetici ve aday kadrolarının 'Türklerin dini' üzerine derinlikli bir çalışma yapmadan 'çarşaf açılımı,' 'Kadiri katılımı,' diye medyaya döküleceklerini...

Medyaya döküldükten sonra da...

Örneğin dün gece FOX televizyonunda olduğu gibi, 'Belediye'de türbanlı çalışanlar hakkında ne düşünüyorsunuz,' sorusu karşısında apışıp kalacağını...

Apışıp kalıp, 'işçiler türban takabilir, memurlar takamaz. Yasalar böyle,' diyeceğini...
Söyler misiniz, nereden bileyim ben, 'yasalar böyle ama sizin fikriniz ne,' sorusunun karşısında, 'yasalar böyle' cevabıyla yetinebileceğini...

Nedamet getiriyorum...

Ben nereden bileyim, 'açılım'ın mimarlarının türbanlı, çarşaflı üyelerle ilgili konuşmanın arasında ağzlarından 'sembolik birkaç kişi,' sözünü kaçıracağını...

Özür diliyorum ve affımı diliyorum....

Ben zannettim ki, Cumhuriyet Halk Partisi ekranlara, meydanlara çıkmadan önce İslamiyet'in içinde, tıpkı CHP'nin kurucu kadrolarının yaptığı gibi, laikliğin kaynaklarını bulur ve bunları halka anlatır...

Çok safmışım, zannettim ki, türbanlı kadının Medeni Hukuk'u savunduğu ölçüde laik olduğunu telkin edebilir.
Boşanma, miras hukuklarında Medeni Kanun'u savunanın başı kapalı olsa da laik olduğunu...
Savunmayanın, başı açık da olsa laik olmadığını ifade edebilir.
Önce türbanlı kadının laik olduğunu tescil edip, ancak ondan onayını aldıktan sonra...
'Memur'un kavramsal niteliğini anlatıp, dinsel sembol taşımasının sakıncasına değinip.
Bunun onayını da türbanlı kadından alır...

Nereden bileyim ben, teorik hiçbir çalışma yapmadan, o çalışmayı sosyalleştirip,  türbanlı kadına kendi laikliğini onaylatmadan, bodoslama açılımlara girişeceklerini?

Bu yüzden ey CHP'li dostlarım...
Adaylarınızın, kamuoyu karşısında aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık durumunda kalmalarında...
Birinin 'kalk gidelim,' derken; ötekinin 'dur otur,' demesinde istemeden de olsa ufacık bir payım olmuşsa özür dilerim. Affedin beni.

Sizin parti 'Dimyat'a pirince' giderken, yolunu kaybettiğinde, 'evdeki bulgur'a da dönemiyor... Çünkü galiba 'Dimyat'ın yolu' ile 'evin yolu'nun aynı yol olduğunu hala idrak edemedi.

Atılgan Bayar - Akşam
atilgan.bayar@aksam.com.tr