Dindarları magazin nesnesi haline getiriyorlar
- GİRİŞ16.07.2009 08:34
- GÜNCELLEME16.07.2009 08:34
Bu işte bir bilinç var gibi... Ama hayırlı bir bilinç mi, bilemiyorum... Merkez medya bir süredir dindarları magazin nesnesi haline getirmeye çalışıyor.
'Öteki Mahalle'den 'life-style' haberlerine köşe açılıyor...
Dindar ikoncanlar aranıyor... Bulunamadığı koşullarda, çakması üretilip, giydirilip kapatılıp sokağa sürülüyor...
İslami kimliği ile tanınan gazetecilerin, çapkınlıklarıyla gündemde tutulmasına özen gösteriliyor...
Bir anlamda, magazin nesnesi olarak işlevselleştirilen 'sosyete'nin gördüğüne benzer bir muameleye maruz kalıyor dindarlar...
Öte yandan, dindar aydın, gazeteci ve siyasetçilerin bir kısmının da 'ün' ve 'para' gibi dünyevi nimetler uğruna bu eğilime teşne olduğunu söylemek zorundayız.
Yoksa, ne diye, kendi içerikleriyle değil ama, 'Ayşe Arman'ın anti-tezi' olarak medyada yer almaya rıza düşürsünler?
Bu işte bir bilinç var gibi...
Ama eğer bu bilinç, dindarların magazin nesnesi haline getirilmesini bir sekülerleşme olarak düşünüyorsa çok yanılıyor...
Aynı şekilde, 'dindar ünlüler' de medyada magazin nesnesi olarak yer almayı medyaları dindarlaştırmak olarak düşünüyor ve bu eğilime rıza gösteriyorsa çok, hem de çok yanılıyorlar...
Dindarların magazinleştirilmesi, ne dindarları sekülerleştirecek...
Ne de, medyaları dindarlaştıracak bir süreçtir...
Olsa olsa, ne seküler, ne de dindar olan... Demokratikleşmeyle karıştırılan bir kaosla son bulacaktır bu süreç. Baksanıza, televizyon kanallarımız bir yandan 'ölü kefenleme' pratiğini bile canlı yayında uygulamalı gösterirken, başka bir programda ufacık çocukların ağızlarını burunlarını boyayarak onlara assolistlik teklif ediyor...
En 'erotik' kanallarımız, fetva vermeye hevesli 'alim'ler istihdam ediyor...
Demokratikleşme diye yutturulan bir kültürel kaosun arefesindeyiz.
Kutsal olan ile olmayanı, dini olan ile ladini olanı birbirine karıştırmayı bir demokrasi, bir laiklik kanıtı zannediyoruz.
Yasama, Yürütme ve Yargı'nın olmazsa olmaz 'Kuvvetler Ayrılığı' ilkesini medya ve din ilişkilerinde de uygulayabilecek bir mekanizma kuramazsak...
Yeni bir 'kimlik bunalımı' ile karşı karşıya gelmemiz kaçınılmaz.
O halde tezi yazalım:
DİNDARLARI MAGAZİN NESNESİ HALİNE GETİRMEYE ÇALIŞMAK, TÜRKİYE'Yİ SEKÜLERLEŞTİRMEZ; ANCAK KİMLİĞİNİN ÇÖZÜLMESİNE SEBEP OLUR.
Atılgan Bayar - Akşam
atilgan.bayar@aksam.com.tr
Yorumlar8
-
yalcın
16 yıl önce
Şikayet Et
.... Tebrikler sayın yazar çok dogru ve aslında göz önünde yapılan ama konuşmaya cesaret edilemeyen bir konuya değinmiş.Dindarlarla alay ederek ve magazin malzemesi yaparak bozulmaya ugramaları sağlanmaya çalışılıyor.
Beğen
Cevapla
-
celaleddin murad
16 yıl önce
Şikayet Et
Teşekkürler. Çok iyi teşhis etmişsiniz Atılgan bey. Bir de şu assolist çocuklar üzerinde biraz daha dursanız diyorum. Bu ülkede hala kur'an öğrenme yaşı 12!
İLahi söyleyen çocuklara için hazırlanmış bir bildiri de mevcut iken!....
Beğen
Cevapla
-
dürdane doğrusöz
16 yıl önce
Şikayet Et
merkez medya tuzağı.... benim anlamadığım da şu; oy oranı % 20 yi geçmeyen gruba hitap eden gazete tirajlarının yüksekliği... kim alıyor bunları... cevabı da biliyorum ya hadi neyse...
Beğen
Cevapla
-
modern müslüman
16 yıl önce
Şikayet Et
ALLAH BUYURUYOR: Onlar benim ayetlerimi ve uyarıldıklarını (azabı) alay konusu edindiler. İnkar edenlere dünya hayatı çekici kılındı (süslendi). Onlar, iman edenlerden kimileriyle
alay ederler. Oysa korkup sakınanlar, kıyamet günü onların üstündedir.
Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.(Bakara Suresi, 212)
Beğen
Cevapla
-
İsmail Hakkı ŞEN
16 yıl önce
Şikayet Et
'. başlıkta nokta atışı yapılmış. makaleye gerek bile kalmamış.
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle