'Namus Günü'nde Ayıntab'a koşan Kürt Beyi kadar yurtsever miyiz?
- GİRİŞ12.08.2009 08:25
- GÜNCELLEME12.08.2009 08:25
‘Okuma yazma bilmeyen milletvekilliği yapamaz. El gayrı Hacı Bedir Ağa.’
Yukarıdaki cümle, okuma yazma bilmeyen Kürt Beyi Hacı Bedir Ağa’nın milletvekili olabilmesi için Mustafa Kemal Atatürk’ün önerdiği kanun maddesidir.
Hacı Bedir Ağa ise...
Damat Ferit Paşa Sivas Kongresi’nin dağıtılıp Mustafa Kemal’in tutuklanmasını emrettiği zaman; İngiliz Kurmay Subayı Novil ile Harput Valisi Ali Galip’in ahlaksız işbirliği teklifine tokat ve türük şiddetinde aynen şu cevabı veren Kürt beyidir:
“Bu mösyöye söyleyin. Parasını alıp, defolsun gitsin. Bizim dinimizde kavmiyetçilik yoktur. Biz hep birlikte bu vatan ve bu devlet uğrunda çarpıştık, birlikte şehit verdik, birlikte gazi olduk. Yarın Allah’ın huzurunda ben alnımı kara çıkartmam, teklifinizi reddediyorum.”
Hacı Bedir Ağa daha sonra, Kahta’da, kendi bölgesinde topladığı kuvvetlerle 25 Ağustos 1920’de işgal altındaki Antep’e koşar.
“Fransızların kudurmuşcasına hücumuna, cehennemi top ve mitralyöz bombalarına göğüs geren yiğitleri, metanetle dünyanın mazhar-ı takdiri olan namuslu kadınları bütün irtibatı kesilmiş olduğu halde son hayatını yaşıyor.
Biz bu İslâm kardeşlerimizin yalnız olmasına tahammül edemeyerek bölük bölük evlatlarımızla Ayıntab’a gidiyoruz...” der ve atına biner...
‘Namus Günü’dür.
Düşman savunması yarılır; Ayıntab ayağa kalkar.
....
Binlerce hikayeden yalnızca birinin özeti yukarıda okuduklarınız.
Bu yüzden, etnik kökeni Türk olan birinin, etnik kökeni Kürt olan başka birinden, bu yurdu daha çok sevdiği söylendiğinde; utanıyorum.
....
Yurt, bizim dilimizde; çadır demektir.
Ev demektir, hane demektir, mahremiyet demektir.
Yani ‘namus’ demektir.
Biz kelimenin bütün bu anlamlarını bir araya toplayan ve vatan, ülke anlamında kullanan bir milletiz....
....
Hiçbir zaman ırkçı olmadık.
Yorumlar7