DTP ya işbirliği yapacak ya da sürecin dışında kalacak
- GİRİŞ25.10.2009 09:05
- GÜNCELLEME25.10.2009 09:05
Zaten, bir üniforma içinde teslim olmaya gelen PKK'lıların yarattığı görüntü ve DTP'lilerin organize ettiği ayarı kaçmış gösteriler 'Demokratik açılım' konusunda güçlükle oluşan kamuoyunu yaralamıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan, uçağa biner binmez, 'dağdan iniş', 'Avrupa'dan dönüş' sürecinin İstanbul ayağının dondurulduğunu açıkladı. 28 Ekim'de Avrupa'dan geleceklerin, gelmeyecekleri söylendi.
Başbakan'ın Pakistan-İran gezisi sonuçlanana kadar, İstanbul ve Ankara'daki strateji merkezleri, açılımın koordinasyonunu yürüten ekip, izlenecek yöntemi tartışacak. Bizimle birlikte Pakistan ve İran gezisinde bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dış Ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın'dan oluşan 'küçük kabine' ile Başbakan'ın Siyasi Danışmanı Yalçın Akdoğan ve Adana Milletvekili Ömer Çelik'in de bu seyahat sırasında 'Açılım'ın yeni yolu'nu tartışacaklarına hiç şüphe yok.
İran dönüşü, hükümetin yeni bir strateji yürütmesi sürpriz olmasın. Bu strateji hakkındaki ipuçlarını ise, yine Başbakan'ın uçakta yaptığı konuşmada bulabiliriz. Başbakan, üzerine basa basa, bu 'Milli Birlik Projesi'nin bir 'Devlet Kararı' olduğunu söyledi ve muhakkak surette legal unsurların muhatap alındığının altını çizdi.
Bu, hükümetin yaşanan olumsuz süreçten DTP'yi sorumlu tuttuğunu gösteriyor. İstanbul'a gelecek PKK'lıları gösteri ile karşılamakta ısrar eden il başkanları, onları destekleyen genel başkan ve DTP yönetimlerinin provakatif propaganda yöntemleri hızla başlayan açılım sürecini tıkadı. Kamuoyunu bir bıçak sırtına yerleştirdi. Başbakan'ın 'illegal kuruluş ve kişileri muhatap almadık' derken; 'DTP'yi muhatap aldık ve gerekli işbirliğini yapmadı (veya yapamadı)' demek istediği açık.
Şimdi, Başbakan ile Pakistan ve İran'da geçireceğimiz dört gün 'Açılım'ın nasıl bir yöntemle ilerleyeceği konusunda çok kritik bir zaman olacak. Eğer bu süre zarfında DTP aklını başına toplar ve Türkiye genelinde 'Demokratik açılım' yönündeki kamuoyunu açılımın aleyhine çevirmeye yönelik girişimlerde bulunmaz ve bundan sonra da bulunmayacağının garantisini hem hükümete hem de devlete verebilirse...
Süreç, başta kurulmuş yol haritası ile üzerinde yürüyebilir. Yok, eğer DTP süreci sabote eden bu üslubunda ısrar ederse... 'Açılım' bu seyahat sürecinde kararlaştırılacak yeni bir yöntemle ama DTP'nin tamamen dışında tutulduğu bir yöntemle ilerleyecek demektir.
Önümüzdeki günlerde tartışacağımız soru şu: DTP, örgütü yönlendirecek tesire ve süreci çatışma ortamı yaratmadan yürütebilecek bir 'siyasi akıl'a mı sahip değil?... Yoksa, 'açılım süreci'ni bilinçli mi engellemek istedi?
gazetecİ olamazsIn demiştİm...
Pakistan ve İran gezisi benim için güzel sürprizler taşıyor. Başbakan'ın Basın'dan sorumlu Başmüşaviri çok sevgili hocam Nabi Avcı. Basın Danışmanı ise, yıllar önce bir Özel Haber Birimi'nde benim yönetimimde gazeteciliğe başlamış Kemal Öztürk. Kemal, uçağa bindiğimizden beri, 'Yaptığım haberi suratıma fırlatmış, senden gazeteci olmaz demiştin' deyip deyip duruyor. Ben böyle bir olay hatırlamıyorum ama, ortalanan bu şutu kaçırmamak için de Kemal'e 'Ben senden gazeteci olmaz, dedim; Basın Danışmanı olmaz demedim' diyorum... Elbette şaka bu. Kemal Öztürk, daha ilk haberlerinde bile birikimini göstermişti. Ama maalesef gazeteciliği seçmedi.
KİM NE OKUYOR?
Çok ağır bir entelektüel gazeteci grubu Başbakan'ın uçağındaki... Herkesin elinde, en ufak bir boşluk anında bile bir kitap beliriyor... Acaba diyorum, daha önceki bir seyahatte, İsmail Küçükkaya, kim hangi kitabı okuyor, listesi yaptı diye mi herkes hazırlıklı, yanında bu yüzden mi adeta kütüphane taşıyor?...
Murat Yetkin, Ortadoğu'da, Büyük Oyun'u, o klasik casusluk yıllarını konu alan, Rudyard Kipling'in 'Kim' isimli romanını okuyor. Fehmi Koru, kendisine uçakta hediye edilen Ahmed Avni Koneli'nin hayatını okuyor. Hürriyet Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu, Alfred Posamentier'in 'Matematik Büyücüsü'nü yanına almış.
Ülke TV yayın yönetmeni Hamit Öztürk, Knut Hamsun'un 'Açlık' romanını okuyor. Ellerinde gördüklerim bunlar, çantalarına bakamadım. Bense Pakistan hakkında biraz da bilgilenmeye çalışıyorum. Financial Times yazarı David Gardner'ın 'Last Chance, The Middle East in the Balance' isimli kitabına yapıştım.
TERÖR ALARMI
yazının devamını bu linkten oyukabilirsiniz
Atılgan BAYAR / Akşam
atilgan.bayar@aksam.com.tr
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol