Bir Fethullah Gülen Hareketi eleştirisi
- GİRİŞ05.04.2010 06:12
- GÜNCELLEME05.04.2010 06:12
Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim:
Fethullah Gülen Hareketi’nin gönüllüleri bugün iki değişim dinamiğini birlikte yaşıyor.
1. Kültürel olarak müthiş bir genişleme ve zenginleşme gerçekleşiyor.
2. Eskisine oranla çok daha fazla politize oluyorlar.
Benim 1997’deki Özbekistan ve Türkmenistan’daki ‘Türk Okulları’ gezim sırasında gözlemlediğim; okumaya, öğrenmeye ve öğretmeye hevesli, özellikle Türk dünyasını merkeze almış bir çaba idi. Bu politik olarak sadece ‘dolaylı bir milliyetçilik’i ön plana çıkartıyordu.
Hareketin gelişmesi, tesir alanının genişlemesi ve geçen yıllar farklı bir profil üretmeye başlamış. Geçen hafta Avrupa’daki Türk Okulları’nı gezim sırasında bu profili gözlemlemeye çalıştım.
Görüp tanıdığım gönüllülerin büyük çoğunluğu hayatlarının 4’er, 5’er yıllık bölümlerini Asya, Afrika, Amerika ve Avrupa’da farklı yerlerde geçirmiş.
Bunun sağlayacağı kültürel zenginliği, tahmin edebilirsiniz.
Bir kaç dil konuşan, çok farklı kültürlere vakıf, değişik dinler ve gelenekler konusundaki toleransı yüksek figürler ortaya çıkmış.
Ancak daha önemlisi, bu gönüllülerden sonra yetişen genç kuşak. Yani bir kaç kıta gezmiş gönüllülerin, çok kültürlü çocukları.
Bir kısmı karma evliliklerden doğmuş bu melez çocuklar; çok dilli, çok kültürlü yetişiyorlar. Onları birbirlerine bağlayan ise ‘iman’ ve ‘Cemaat’.
Daha önce Türkiye’de sadece Dışişleri mensuplarının çocuklarının yaşadığına benzer bir hayatla yetişen, onlardan farkı dindarlıkları olan bir genç kuşakla karşı karşıyayız.
Bu modern dervişler, dünyaya İslam’ı, Türkiye’yi ve Türkçe’yi anlatıyor.
Öte yandan, benim olumsuz bir gelişme olarak tanımladığım, dilde bir politikleşmenin de örneklerini görüyoruz.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Yorumlar5