Ayata'nın açıklamalarının neden olabileceği karmaşaya dikkat çekildi de, CHP hiç olmazsa bir ayar yapma gereği gördü, diye düşünüyorum.
CNN Türk'te konunun tartışıldığı programdan 'kısa zamanda ayrılmak zorunda' idi. Ve uzun konuşan Enver Aysever meseleyi bir zemine oturtabilmek için vazifelendirilmiş gibiydi.
Yine de Ayata, birkaç dakikalık, yasak savmak kabilinden yaptığı konuşmada, yeni sorunlar ve sorulara neden oldu...
Bu sefer, 'Başlarının bir kısmını açabilirler,' tezine çok vurgu yapmasa da, 'Müzakereci Demokrasi' gereği konunun tartışılabileceğinden ve hiç kimsenin zafer duygusuyla çıkmayacağı bir çözüm bulmaktan, söz etti.
Hala, birilerinin bedenleri ve giyim tasavvurları üzerine tek taraflı spekülasyon yaptığının farkında değil.
Bu muhakeme yöntemi, birilerinin çıkıp, 'müzakereci demokrasiye tamam, biz saçımızın bir kısmını açalım, ama Ayata da saçının bir kısmına balyaj yaptırsın ya da ne bilelim, perçemlerine perma yaptırsın, kimse de zaferle çıkmasın' diyebilmesine müsaade etmiyor mu?
Kişilerin temel özgürlükleri üzerine pazarlığa girerseniz, onlara da sizden taleplerde bulunma hakkını verirsiniz elbete.
Yoksa müzakere;  her kesimden erkeklerin, bir kesimden kadınların başları üzerine konuşması şeklinde algılanıyor olamaz, olmamalı.
İşin şakası bir yana, Genel Başkan'ı Kemal Kılıçdaroğlu türban konusunu çözmek için samimi bir irade göstermeye çalışıyor olsa da, maalesef CHP'de bunu yürütebilecek entelektüel müktesebat sınırlı.

Yazının devamını okumak için tıklayın