Tuzumuz kuru olmasın...

  • GİRİŞ20.08.2013 09:28
  • GÜNCELLEME20.08.2013 09:28

Bu yıl bir öncekini aratmaz diyorduk ama aratır oldu. Maalesef insan olanımızın vicdanı sızlar görüntülerin, sadece gördüklerimiz kadarına dayanması bile zor. Allah insana dayanma kuvveti veriyor. En yakınınızı bile kaybettiğiniz de alışmıyor musunuz onsuz geçirdiğiniz zaman dilimlerine ki. 

Yakınınızda, yakınımızda savaştan öte vahşetler varken, sadece okuduğumuz ve hafızamızda canlandırdığımız tarih görüntülerinin yerini şimdilerde korku filmlerinden bile atılan görüntüler bilinç altımıza yazılır halde. Kazınır halde. Acısı ve gözyaşları dinmeyen çocuklar, kana bulanmış, eti kemiğinden sıyrılmış analar, canını canlı canlı çıkartanları ve dahalarını, insan olanın yapamayacağını şuan Mısır'da görüyoruz. O görüntüler bilgisayar oyunlarından da çıkma değil. 

O görüntüler gerçeğin ta kendisi. Dünyaya servis edilen görüntülerden sonra bunu oturup tartışacak mevzu yapmak değil mesele. Bize de bu yakışmaz. Asıl mesele dindirmek acıyı, yaraları tez vakitte sarmak. İbret için gözlerdeki perdenin kalkmasını beklemeye hacet yok ki! 

Bu kanlı deprem. Ne zaman ortalık süt liman desek dünya veya yanı başımızda bir vaka. Ne zaman ortalık yumuşuyor ve ilerisi diye düğmeye basılıyor o vakit birileri de bundan rahatsız oluyor. Şu sıralar eminim herkes kötü rüyalar görüp görüp uyanıyor sabahına. 90'larda Irak - İran derken 2000'lerde bu yüzyıl Suriye - Mısır diyoruz. Kimlerin tuzu kuru? Kimler yaraya tuz basıyor, onuda yaradan biliyor. Zaten şu sıralar sosyal medyada patlıyor, herkes herkesi eleştiriyor. 

Kim dünyanın dengesini bozmaya çalışırsa, sanıyorum inanan biri olarak ilahi adalet onun yakasını asla bırakmayacaktır diyorum. Bu dünyada çekmiyor lakin ya diğer tarafta, ahirette! 

Son yaşananlara yutkunarak cevap vermek için geriye bakın, hüzünlü ve derin bir Bayram geçirdik. Bu Ramazan  kendimiz, yakınlarımız ve ailemiz dışında diğer kardeşlerimiz için de ekstra ekstra dua etmeyi ihmal etmedik.  

İzlenenler ve okunanları gördükçe, onu da geçin günde bir defa en azından bile bir haber izleyince öfke, gerilim hâli ve daha da yırtıcı haller hatta ilerisi ağzımızdan çok fazla kötü söz çıkmasına sebep oldu. Bir yanda vicdan hesabı yapıyoruz. Bugün onlara yarın da bize olur mu? Olursa nereye kaçarız? Ne yaparızları düşünmeye başlıyoruz, aklımızdan geçiyoruz belki...İçinizdeki sesler bir müddet sonra dışa vuruyor. İşte adı gezi olayında bile anında yayılan tepkilerin onda biri bile değil Mısır için gösterilenler. Ruhlardaki yıpranma, keşmekeşlikler ve kazanma hırsları aslında başımızın belaları.  

O kadar çok şey yazılıyor, çiziliyor ki. Resmin bütünü bazen resmin bir parçası şeklinde. Belki okudukça sizde hepsini aynı ve birbirinden farksız buluyorsunuz. Belki okuduklarınız içinize bile sinmiyor. Sinmeye sinmeye okuyorsunuz. Tarihteki seferberlikler iyi örnekler. Başımıza gelenlere bakarken geçmiş dünya tarihinin derinliklerindeki izler bize yol göstermiyorsa bazen de ortada suçlu aramak bahane olabilir. "Bunlar benim başıma niye geliyor?" Sorusu insanı bitiren soru değil midir? Sorduğunuza içten yanıt geliyorsa, bundan bundan dolayı işte diyerek, yüzleşme hâli varsa şanslısınız. Herkes sizin kadar şanslı olamayabiliyor. Şu sıralar Mısır halkının bunları sorma hali bile yok. 

 

Geçmişte Mısır'ı merak edip gidenler, yolu bir şekilde Mısır'la bağlantılı olsun olmasın Mısır'ı hatırlamamanız değil o sizi hep hatırlayacak. Tarih bu şekliylede Mısır'ı yazacak. Mısır kendinin yanında olanları zaten görüyor. Zulme uğrayanların sesi, yaşadığımız 1999 depremindeki "sesimi duyan var mı?" gibi çınlayacak.

Bugün Mısır'da ölümler, direnişlerin dik duruşları, vazgeçmedikleri ibadetleri ve eziyetlere sabır göstermeleri, çocukların ellerindeki kanlı bayrakları, ölüm anında yüzdeki gülümsemeleri ve parlaklıkları bizi ve ruhumuzu ahirette şahitte tutabilecek. Bu son olaylar bizi tuzu kuru halden çıkarıyorsa büyük gelişmedir. İdareci, yöneticilerimize, çalışanlarımıza planlarında, yol haritalarında asla vazgeçmemeleri gereken ve örnekleri çoğaltılan bir duruştur Mısır. 

Mısır'ın geçmişten gelen tarihine bakınca hakikaten dünyanın bir kilit noktası( Firavun ) unutulmamalı...! 

 

Aynur Ayaz - Haber 7 

twitter.com/@aynurayaz  

aynurayaz1@gmail.com 

Yorumlar1

  • MİZANX 10 yıl önce Şikayet Et
    Kalemine sağlık Aynur hanım!!!. Allah razı olsun. Cenabı Allahın daima kalp ve vicdanlarımızı diri tutması dileğiyle...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat