Şiddet görmeyen KADIN!

  • GİRİŞ22.01.2013 09:09
  • GÜNCELLEME22.01.2013 09:09

 “Var mı? Yok mu?”

Hayal ettiğimiz ve şiddet gerçeğinin olmadığı bir yaşam…

(bir dünya!)dilemek. (ben diliyorum, biz diliyoruz.) Siz?

Kapkaçı durdurmak için çıkan 36 yıl hapis cezasını keşke kadına el kaldıran ve her nevi şiddet uygulayana da verseler ne güzel olur değil mi? Beklemesi bile güzel!

Dilerim yakın zamanda başarı hikâyesi artan kadınlarımızın, bulundukları noktada, analarımızın çektiği cefaların birikimleri üzerine ne gözlerinden yaşlar gelsin,  ne de mutsuz aile profilleri çizilsin. (Olduğu kadar, olmadığı kader!)

Bol ünlemli bir yaşam bizimkisi.

Not: Bu 36 yıl mevzusu arttırılabilir, gerektiğinde de müebbet olabilir belki bunu Aile Mahkemesi Emekli Hâkim Eray Karınca bile desteklediğini vurguladı. O adalet saraylarının koridorlarına aile şiddet tablolarının girmemesi için.

Yeni yılın ilk günleri sayılırdı ve önemli sesler için önemli bir davet geldi ve bende konuşmacılar arasındaydım. Davete icap ettik. Uzun bir zaman diliminden sonra kara kışa aldırmadan, varılan bir Karadeniz ilimiz. Yer Giresun ve Giresun Üniversitesi rektörümüz, kıymetli Hanımefendi Prof. Dr. Aygün Attar hocamızın daveti ile              “İş Hayatında Kadın Öyküleri”,” Kadına Yönelik Şiddet” Çalıştayı (07.01.2013) yapıldı.

Son derece önemli bir ses yükseliyordu ama kimlerin dikkatini çekecekti. Önce Karadeniz bölgesi ve Giresun'dan kadınlarımız için yükselen sesler…

Önemli başlıkları ele aldık ve anlattık…

Kadına dair her şeyi anlatmak lazım günümüzde.  Analarımızın ne kadar önemli olduğunu ve bu ülkenin evlatlarını bir bir aslında analarımızın yetiştirdiğini ve özellikle son yüzyılda kadına yapılan,  içinde şiddet barındıran her tür fiili ya da sözlü her şeyi kınamakla başlamak gerektiğini vurgulamak. İşte bu sebeple özellikle Türkiye'de başarılı, kadın bir rektör olan Prof.Dr. Aygün Attar  “İş Hayatında Kadın Öyküleri”, “Kadına Yönelik Şiddet” çalıştayında önemli noktalara değindi ve bu konuya dikkat çekti.

Giresun Üniversite'sinin ev sahipliğinde Tüm Kadın Lobisi (TÜKAL) işbirliği ile düzenlenen “Kadına Yönelik Şiddet ve İş Hayatında Kadın Öyküleri” başlıklı çalıştayda, sabır, hırs, azim, öğrenme, yeniliklere açık olma ve istikrarın vurgulandığı konuşmalar dinlemeye değerdi. Üç saç ayağı olan İnternet, Medya, Kadına Şiddet konularının aslında birbirinden ayrı tutulmaması gerektiği düşünülerek, 6284 Sayılı Kanun kapsamında kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve yeni yasanın uygulanmasında yaşanan sıkıntıların sürekli, aktif olarak irdelenmesi gerektiği vurgulanmalı kararına varıldı.

Panele konuşmacı olarak katılan Aile Mahkemesi Emekli Hâkimi Eray KARINCA, Aile Mahkemesi Hâkimi Sebahattin Ali Erdem'in Adalet saraylarındaki koridorlarda karşılaşılan tablolara üzülerek her seferinde aynı şekillerde tanıklık etmenin ve bunun önünün hiçbir şekilde kesilemeyeceği inancının yaygın olmasından duyulan rahatsızlığını dile getirdi ki son derece önemli. Hassas bir konu. Adaletten söz edilen, edilecek yerde kan ve dövüş sahneleri. Ardından Yrd. Doç. Dr. Tuncay SEVİNDİK 'in içinde bulunduğu uygulamalar ve en son medyadan da bilindiği üzere özel bir proje “Anne Üniversitesi ve ilk mezunları” anlatıldı, değinildi. İşte anneler ile ilgili yapılacak her çalışma toplum içinde gelinen en ferah düzeyini gösterecektir. Çalıştayın en önemli sonuç bildirgesi ise “kadın erkek eşitliği ve eğitim bir dünya meselesidir” diyerek 6284 sayılı yasanın doğru bir yasa olduğunu ve toplumun tüm kesimlerinin bilinçlenmesi gerektiğini belirterek, kadınların sadece korunması için değil eğitilmesi için çaba sarf etmeliyiz kısmıydı. Kadınlarımızın eğitimi için, önce “Anne Seferberliği”. Sosyal fobilerden uzak bir yaşam ve gelecek kaygısı olmadan toplumun en önemli varlığı analarımız için şiddet kelimesini ne kadar az kullanıyorsak o kadar iyi aslında.

Dünya elbette bizi ilgilendiriyor. Lakin bizi dünyadan önce biz ilgilendiriyoruz. Öyle olmalı. Dünyaya kadınlarımıza verdiğimiz değerle zamanında tarihten bu yana örnek olmuşken, şimdi hangi açıdan örnek olmayı seçiyoruz.

Neden erkeğin kadına, kadınına uyguladığı ŞİDDET bitmez?

Neden bir erkek hanımına  hem yüksek sesle konuşur, hem de kaba kuvvet uygular?

Neden kendisini dünyaya getiren annesine eziyet eder, şiddete ilk ailede başlar, evlendikten sonra devam eder?

Neden bir erkek başlangıçta sevdiği bir kadına her türlü şiddeti uygulayabilecek bir karaktere bürünür?

Yukarıdaki soruları her geçen gün sormak, arttırmak mümkün de neden Anne Eğitimleri dikkate alınmaz. Aynı tablolar tekerrür eder? Neden Anne Sevgisi kısmı gözden kaçar. Oysa şiddetlerin bitmesi, anne sevgisi ve anne eğitimleri ile önlenir ve belki de durur…

Bu konuda ciddi çalışmalara imza atan Giresun Üniversitemiz gibi diğer üniversitelerimize  yürekten teşekkürler.

Aynur Ayaz - Haber 7
twitter.com/aynurayaz
aynurayaz1@gmail.com

Yorumlar1

  • Yakup DURAN 11 yıl önce Şikayet Et
    kadınların şiddeti.... neden tek taraflı bakılıyor hep, bu memlekette kadının şiddetine maruz kalan çok sayıda erkek var. özellikle kadının erkeğe uyguladığı psikolojik şiddet inanılmaz boyutta. eğer ortada bir şiddet varsa, ki var, bunu konuşun, sadece erkeğin kadına uyguladığı şiddeti değil. şiddeti konuşalım. biliyor musunuz pozitif ayrımcılıktan dolayı bu memlekette kaç tane erkek zor durumda kaldı, insanların kafasına kazıdınız kadının şiddete maruz kaldığını, bir çok kadının bunu kendi lehine kullandığını, kadın-erkek ilişkisinde adeta haksız rekabete yolaçtığını biliyor muydunuz. ayrıca yazınızda geçen cezaların artırılması son derece hukuksuz adalete yakışmayan bir durum. bunu dile getirmeniz bile insan onuruna aykırı aslında, tepkisel olarak tanzim edilen bu tip düzenlemeler sadece adaletsizlik doğurmuştur.
    Cevapla Toplam 9 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat