Darbe diyememişlerdi; katliam da diyemiyorlar!
- GİRİŞ15.08.2013 09:20
- GÜNCELLEME15.08.2013 09:20
Ardından da ‘halkın sizi istemediği anlaşıldı' diyerek askeri darbe yapmıştı Sisi…
Tahrir'e Haziran sonu toplanan ve askeri darbeye zemin hazırlayanların -ki, bu duruma 2. Tahrir denilmişti- yığma kalabalıklar olduğu, çoğunun maddi menfaat karşılığı oraya geldiği kısa sürede ortaya çıktı.
Seçtikleri cumhurbaşkanı görevden uzaklaştırılıp tutuklanan Mısırlılar, ‘madem öyle, işte böyle' diyerek meydanları doldurdular… Meydanlara yığılıp, papağan gibi ‘Mursi İstifa' diye bağıran şuursuzlar yerine; gerçekten ne istediğini bilen ve bu uğurda canlarını bile vermeye hazır insanların oluşturduğu kalabalıklar devreye girince de, işler karıştı…
Mısır'ı olgun bir meyve gibi ellerine geçirdiklerini, kafalarına göre bir yapı oluşturarak eski rejimden kalan imtiyazlarını devam ettireceklerini düşünenler, , ümitle beklediler bir süre. Kalabalıklar, bir süre sonra meydanları bırakırlardı nasıl olsa… Ancak işler ciddiydi ve on yıllardır tepelerine çöreklenmiş bir diktatörü işbaşından indirerek yeni bir dönem başlamasını sağlayan Mısırlılar, memleketlerini yeni Firavunlara bırakmamakta kararlıydılar…
Meydanları dolduran gerçek Mısırlılar, sadece kararlı değil haklıydılar da… Böyle olunca, protestolarını hemen her gün artan katılımlarla sürdürüyor, gayrimeşru darbe yönetimini sallıyorlardı…
Halkın talebine uyarak iş yaptıklarını söyleyen ikiyüzlüler, gerçek halk ile karşı karşıyaydılar…
Daha önce yaşananları hatırlarsak; Mısır'daki gelişmelerin teorik olarak şu yolu izlemesi gerekiyordu: Meydanlarda biriken milyonlarca Mısırlının, mevcut yönetimi istemediğini artık iyice anlamış olması gereken Savunma Bakanı ve dahi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sisi, mevcut Cumhurbaşkanına yönelik olarak şunları söylemeliydi mesela: ‘Meydanlarda toplanan halkın sizi istemediği anlaşılıyor, bu durumda size 48 saat, bu süre içerisinde sokaklarda bulunanlar ve onları temsil edenlerle anlaşıp, durumun normale dönmesini sağlayın… Yoksa!..'
Ama böyle olmadı… Halk istediği için askeri darbe yapmak mecburiyetinde kaldığını(!) söyleyen ve halkın seçmediği insanlara cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlıklar dağıtan Sisi; Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi işbaşına tekrar getirmek isteyenlerin kararlı tavırları vücut kimyasını bozunca, tıynetinin gereğini yaptı: Daha önce de yaptığı gibi, barışçı gösterilerle taleplerini dile getirenlerin üzerine ateş açtırarak, aralarında kadınlar ve çocuklar da olan yüzlerce insanın ölümüne ve binlerce insanın da yaralanmasına sebep oldu…
Mısır'da gerçekleştirilen askeri darbeye bir türlü darbe diyemeyen demokrasi ve insan hakları konusunda şampiyonluğu kimselere kaptırmayan batılı güçler de, uşaklıklarına soyunmuş kişilerin bu acemiliklerini hoş görme kararında oldukları için ‘tarafları itidale davet etmek' ya da benzeri birtakım saçma diplomatik cümleler kurarak, katliama da katliam diyemeyeceklerini göstermiş oldular…
Olağanüstü hal, sokağa çıkma yasağı ve başka tedbirler… Mısır halkını zor günler bekliyor belki… Ama Mısır halkının iradesini gasp etmeye çalışanları ve onların yüzsüz destekçilerini, daha da zor günler bekliyor… Kendi halkına karşı bu kadar acımasız olan bir yönetimi işbaşında tutmaya, artık kimsenin gücü yetmeyecektir çünkü…
ekremkiziltas@gmail.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol