'AVM inadı' da nerden çıktı?
- GİRİŞ14.03.2014 09:18
- GÜNCELLEME14.03.2014 09:18
Ancak bu vefat üzerinden oluşturulmaya çalışılan hava, sanki biraz daha üzücü. Hele hele bazı ‘özel amaçlı' yayınlar var ki; insana ister istemez, ‘bari arşivlerden utanın' dedirtiyor.
Bunlardan birisi şöyle mesela: “14 yaşında girdiği komadan 15 yaşında da çıkamadı. Kararı verilmiş bir AVM kavgasında hayatını kaybetti. (…) Basit bir ağaç hassasiyetiyle başlayan eylem, başladığı yerde söndürülecek ve toplumsal barışı yerle bir etmeyecekti ki, ‘verilmiş karar' uğruna buna müsaade edilmedi. On yıllar sonra ilk defa bulma ihtimalimizin doğduğu toplumsal uzlaşma imkanı da bir AVM uğruna çarçur edildi.” (M. Kamış, 12.3.2014, Zaman)
'Bir AVM Kavgası' ve 'basit bir ağaç hassasiyetiyle başlayan eylem' ha!.. Taksim Gezi Olayları, şimdi böyle gözüküyor demek ki...
Oysa aynı arkadaş, daha önce şunları yazmıştı: “Sonra iyice anlaşıldı ki, bu bazı rahatsızlıklar sistematik bir harlama ile sanki uluslararası bir operasyon için malzeme haline getiriliyor. Büyük devletlerin konuyla ilgili ardı ardına yaptığı açıklamalar, uluslararası arenada tanınmış kişilerin yürüyüşler lehine verdiği demeçler, tanınmış gazetelere verilen ilanlar olayın çok farklı bir yere geldiğini gösterdi. Olay Taksim'i aştı, Beylikdüzü'nden Kadıköy'e, İzmir'den Rize'ye kadar bütün Türkiye'ye yayıldı.” (M. Kamış; 8.6.2013, Zaman)
Bu ve benzeri şekildeki yazılar için, ‘köşe yazarıdır, ne yazsa yeridir' denilip geçilebilir belki. Ama Fethullah Gülen'in Berkin Eİvan için gönderdiği taziye mesajında yer alan Gezi Olayları ile ilgili benzer değerlendirmeyi nereye koyacağız?
15 yaşında, hayatının daha başlangıcında uzunca bir sure yoğun bakımda kaldıktan sonra vefat eden bir gencin ardından, ailesinin acısını paylaşmak için taziyede bulunmak, aslında çok güzel bir davranış.
Ancak taziye metninin içerisine, sanki bir kaziyeyi muhkeme imiş gibi gerçekliği tartışmalı şeyleri yerleştirmenin adalet ve hakkaniyetle zerre kadar alakası olmasa gerek.
Taziye metni şöyle:
"Sağduyu ve uzlaşıyla örgülenmesi gereken devlet aklının öfke ve kine mağlub olduğu zor günler geçirmekteyiz. Bu nefret atmosferi, toplumun muhtaç olduğu sevgi, sükunet ve birbirini anlama çabasını ortadan kaldırmakta; yukarıdan aşağıya doğru çatışmacı bir üslubu telkin etmektedir. Bir AVM inadıyla başlayan hadiseler teskin edileceğine kutuplaştırıcı bir dille körüklenmiş ve bugüne kadar bir çok gencimizin hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. 15 yaşındaki küçük Berkin Elvan, bu atmosferin son kurbanı.
Elvan ailesine ve yakınlarına başsağlığı diler, bugüne kadar pek çok acıyla dağidâr olmuş ama temkin ve teyakkuzunu korumayı başarmış Alevi kardeşlerimize sabrı cemil niyaz ederim.."
Taziyede yer verilen ‘öfke ve kine mağlup devlet aklı', ‘yukarıdan aşağıya doğru telkin edilen çatışmacı üslup' şeklindeki sözler, ciddi şekilde tartışılması gereken konular... Her ne yaparsan yap, sesini bile çıkarmayacak bir devlet nerede var ki, Türkiye'de olsun... Ama esas mesele şu: Taziyedeki ‘Bir AVM inadıyla başlayan hadiseler' yaklaşımı; eğer metin hakikaten Fethullah Gülen tarafından ya da kontrolü altında kaleme alınmışsa, hiç ama hiç yakışmamış.
Taksim Gezi Olayları'nın üç baş ağaçla ilgili olmadığı gibi, AVM ya da benzeri konularla hiç ama hiç alakası yoktu. Bunun böyle olduğunu, başta gösterileri organize edenler olmak üzere, hemen herkes biliyordu.
Değişen konjonktür sebebiyle; arşivlerin de unutabileceğini zannederek, dün söylenenlerin tersine şeyler söylemek yanında, bir olayı olduğundan başka türlü göstermeye çalışmak ve bundan fayda ummak, Makyavelist bir mantığı akla getirir.
Bu mantık gazetecilere -bazen- yakışabilir belki; ama bazı kişilere hiç ama hiç yakışmaz...
ekremkiziltas@gmail.com
Yorumlar2