Numan Kurtulmuş’un AK Parti’ye geçeceğine dair gündem her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor. Özellikle AK Parti kanadından gelen açıklamalar üzerine temkinli ve farklı anlamlar yüklenebilecek cevaplar veren Kurtulmuş, son olarak “Tek muhatabım Başbakan Erdoğan” diyerek tartışmaları en doğru noktaya taşıdı.

Kurtulmuş bu çıkışıyla kendisine karşı olan AK Partililere de “kendi üslubumla, duruşumla geliyorum. Tavrınızı, duruşunuzu ona göre belirleyin” demeye getirdi aslında...

Kendisi de HAS Parti’de tek muhatap. Yüksek sesli eleştirilere rağmen süreci bizzat yönetiyor.

Kamuoyunda konuştuklarının dışında bilgi vermiş değil henüz.

Görüşmelerin basına sızdırılmasını ve AK Parti içinden gelen şartlı, ön yargılı tepkileri, süreci baltalamadan ve en önemlisi de duruşundan taviz vermeden geçiştirmekle meşgul.

HAS Parti teşkilatlarındaki hava ise çoğunlukla güneşli ve parçalı bulutlu...

“Genel Başkanımız ne düşünüyorsa, ne karar verirse arkasında dururuz, saygı gösteririz” düşüncesinde olanlar ağırlıkta olsa da tepkiler artık dışa vurmaya başladı. Haliyle çatlama sesleri de yükseldi.

Parti içinden aldığım izlenim; AK Parti’ye geçmesi halinde arkasından galebe çaldırmayacak bir zemin hazırlama çabasında olan Numan Kurtulmuş’a karşı teşkilatlarda 4 farklı anlayışın, tepkinin oluştuğu yönünde.

- En kalabalık ve söylem olarak güçlü kitle, Kurtulmuş AK Parti’ye geçerse peşinden gidecek ve özgüven içinde “liderimizle geldik” diyecek. İlk etapta yüksek makam ve mevki beklentisinde olmayacak olan bu yeni AK Partililer dengelere göre hareket edecek. Kulakları da Erdoğan ve Kurtulmuş’ta olacak.

- Radikal’deki haberle birlikte Kurtulmuş’a karşı tavır alan ve “Beraber yola çıktığımız Genel Başkan AK Parti’ye gitmesin” diyenler “Eğer giderse, kişiye bağlı kalmaz biz partimizde yolumuza devam ederiz” aşamasında. Bu anlayış daha çok İstanbul teşkilatında hakim. Fakat etrafları çok kalabalık değil.

- Numan Kurtulmuş’un gitme kararına saygı gösterecek ama AK Parti’ye de katılmayacak bir kitlenin varlığı da söz konusu. Kurtulmuş olmadan HAS Parti’ye devam etmeyi de düşünmeyen bu grup daha çok Saadet Partisi’nden kopup gelenlerden oluşuyor. Geçiş olursa, siyasete virgül koyup kenara çekilme noktasındalar.

- Dördüncü anlayış da “yuvaya dönerizciler”den oluşuyor. Ekseriyetle Kurtulmuş’la birlikte SP’den kopup HAS Parti’yi kuran/katılanlar. Saadet Partisi’nin de tartışmaların çıktığı günden beri zemini hazırladığı geri dönüş yoluna girme dönemecindeler.

Peki Kurtulmuş AK Parti’ye geçecek mi?

Yanıtı en çok merak edilen bu soruyu yönelttiğim “bilirkişi” ve ortak çevreler kaygısız, şartsız “evet” diyor.

Numan Kurtulmuş’un kendi tarzıyla AK Parti’de yapacağı siyasetten umutlu olanlar, bu geçişin kısa vadede AK Parti’ye ciddi katkı sunacağını savunuyor. “Uzun vadede ne olur?” sorusu ise henüz havada.

Siyasetin gözde transferi gerçekleşirse, “Kurtulmuş ne kazanır, ne kaybeder” ve “AK Parti’ye ne katar, ne kaybettirir” başlıkları etrafında dönenenler bir ayrıntıyı gözden kaçırıyor; “Erdoğan 2007’den beri Numan Kurtulmuş’u neden ısrarla partisinde görmek istiyor?”

Tam detayına girsek üç yazı çıkaracak bu soru, Kurtulmuş karşıtı AK Partililer'i tedirgin ederken, liderlerine güvenen HAS Partilileri ise bir o kadar mutlu kılıyor.

“Süreç neticelensin tavrımıza, yolumuza bakalım” sabırsızlığı içinde olan HAS Partililer, Kurtulmuş’tan “Yok öyle bir şey, gitmiyorum” tepkisi gelmeyince geçişe hazır hale geldi aslında.

Asıl sıkıntı “Bu aşamadan sonra geçiş olmaz ise ne olur?” sorusunda.

HAS Parti içindeki ayrı isimlerden gelen çarpıcı ve ortak bir yorum durumu özetliyor: “Bu saatten sonra geçiş olsa da olmasa da ileriye doğru bir gidiş görünmüyor...”

Gelinen sürecin özünde geçiş gerçekleşse de gerçekleşmese de her iki parti için “hayırlı olsun” durumu var. Yüzde 50’sini 55’lere dayandıran AK Parti yoluna devam eder. Geçiş olmaz ise HAS Partililer için farklı farklı “hayırlı olsun” söyleminin çıkacağı kesin gibi..

ersin.celik@haber7.com
twitter.com/ersinceliq