‘Ankara kriterleri’nin sonucu mu?

  • GİRİŞ25.06.2011 09:31
  • GÜNCELLEME25.06.2011 09:31

Şu an karşı karşıya kaldığımız sıkıntının bir sebebi de, milletin tercihlerinin meclise yansımasına engel olan ‘seçim barajı’dır. Yüzde 10 gibi yüksek bir seçim barajı, hem partileri hem de Türkiye’yı sıkıntıya sokuyor. Türkiye’yi idare edenler, yanlış uygulamalara ve adaletsizliğe sebep olan kanunları değiştirmiş olsa belki de içinden çıkılması zor sıkıntılarla karşılaşmayacaktık.
Elbette yeni ve sivil bir anayasa yapmak ve kanunları da ona uygun hale getirmek kalıcı bir çaredir, ama anayasanın hazırlanması gecikiyor diye Türkiye’ye ayak bağı olan bazı kanun maddelerini değiştirmemek de olmaz. İşte tam da bu sebeple “Türkiye AB’ye üye olsun” ya da “AB standartlarını ifade eden Kopenhag Kriterlerine uysun” deniliyor. AB’ye uyum çalışmalarının bilhassa son yıllarda ihmal edildiği de ortada. Hatta, “Kopenhag Kriterleri olmazsa, ‘Ankara Kriterleri’ der yolumuza devam ederiz” denilmişti. Tartışmaya sebep olan kararlar, Türkiye’nin Ankara Kriterleri ile değil, Kopenhag Kriterleriyle yoluna devam etmesinin çok daha iyi ve faydalı olacağını bir defa daha ortaya koydu.
Elbette karşı karşıya olduğumuz bu kriz de bir şekilde çözülecek. Devlette devamlılık esas olduğuna göre, ya ‘bağımsızlar’ yeni bir tavır alacak, ya da sıkıntıya sebep olan karara imza atanlar yeni bir yorum geliştirecek. Ya da TBMM ‘eksik vekil’le sıkıntılı da olsa çalışmalarına başlayacak. Bu sıkıntı, “Türkiye, Ankara Kriterleri ile değil, Kopenhag Kriterleriyle yoluna devam etmelidir” tesbitinin anlaşılmasına sebep olursa bu da kârdır.
Eğitim uçuşu yapmak için uçağa binen ve düşmekten korkan askere komutanı şöyle demiş: “Merak etme ve korkma. Hiçbir uçak havada kalmaz.”
İnşâallah bu kriz de kısa sürede atlatılır...

Köşe yazısının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

(Faruk Çakır - Yeni Asya)

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat