'Niçin okula başörtümle gidemiyorum?'
- GİRİŞ20.09.2011 11:58
- GÜNCELLEME20.09.2011 11:58
Üniversite eğitimi denince akla, yıllardan beri devam eden başörtüsü yasağı geliyordu. Üniversite öğrencilerini ve dolayısı ile de velileri mağdur eden bu kanunsuz yasak, büyük ölçüde sona ermiş görünüyor. Elbette bu yasağın sona ermesi sevindirici ve takdire şayandır, ama bu durum; ‘kanunsuz yasak’ın yıllar yılı sürmesi ve belki de milyonlarca kişiyi mağdur etmesindeki yanlışlığı ortadan kaldırmıyor. Yasağın sona ermesine imza atanları tebrik ederiz, ama bu da yetmez. ‘Kanunsuz yasak’ sebebiyle mağdur olanların da hakları iade edilmeli, mağduriyetleri giderilmeli ve talep etmeleri halinde maddî ve manevî tazminatlar ödenmeli.
“Üniversitelerdeki başörtüsü yasağı kalktı, bu size yeter. Yeni haklar talep etmeyin” diyenlere itiraz ederiz ve ediyoruz. Bu yasak sebebiyle mağdur edilenler de kanun önünde haklarını aramalı ve alabilmelidir. Nasıl ki Yüksek Askerî Şura kararıyla mağdur edilenlere hakları verildi, aynı şekilde YÖK kararıyla mağdur edilenlere de hakları teslim edilmeli. (Hemen ifade edelim ki, üniversiteler açıldığında bazı bölümlerde ‘kanunsuz başörtüsü yasağı’nı sürdürmek isteyenler çıkabilecektir. Böyle kanun tanımazlara imkân ve fırsat verilmemeli, kanunsuz uygulamalara ‘kanun çerçevesinde’ cevap verilmelidir. Böyle yapanlar, ‘Eğitimi engellemek’ten adalet önüne çıkarılmalı.)
Neredeyse çeyrek asırdır devam eden kanunsuz başörtüsü yasağı devam ederken de mümkün olduğunca ifade etmeye çalışmıştık, tekrarlayalım: Başörtüsü yasağının ‘sadece’ üniversitelerde sona ermesi yetmez. Yasağın bütün kademelerde sona ermesi lâzım. İlköğretimden son öğretime ve memuriyetten ‘kamusal alan’a kadar her kademe ve seviyede bu yasağın sona ermesi gerekir. “Olur mu?” diyen ve itiraz edenler olabilir.
(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)
Faruk Çakır - Yeni Asya
Yorumlar1