Sarkozy'nin belaları!
- GİRİŞ29.03.2013 08:54
- GÜNCELLEME29.03.2013 08:54
Sarkozy'i sadece emekliye ayrılmış bir politikacı olarak görmek yanlış. Son 30 yılda Fransa siyaset meydanında sürekli yerini koruyan, Chirac gibi bir siyaset “baronuna” bile kafa tutan, hırsıyla etrafındakileri ezen biriydi. İçişleri bakanı iken sarf ettiği sözler yüzünden Fransa banliyöleri ayaklanmıştı.
Chirac onu devre dışı bırakmaya kalksa bile “her sabah tıraş olurken Cumhurbaşkanı olma” hayali ile yaşayan adam en sonunda onu devre dışı bırakmayı becermişti.
Türkiye'ye olan nefretinin yanı sıra “Müslüman Kardeşlerin” kongresinde Müslümanlara hakaret etmekten bile geri kalmamıştı.
Fransa'nın en zengin şehirlerinden birinde belediye başkanlığı yaparken, nikahını kıydığı arkadaşının karısına aşık olup onunla evlenen kişidir Sarkozy. Cumhurbaşkanı iken boşanan tek lider olma özelliğine de elinde bulunduran Sarkozy, şu anki eşiyle birlikte iken eski karısına “geri dönersen her şeyi silbaş ederim” mesajı da göndermekten geri kalmamıştı.
Sarkozy'nin magazinsel yönü bir yana, başı büyük dertte. Görevde olduğu dönemlerde başlayan suçlamalara karşı dokunulmazlık zırhına bürünen Sarkozy bundan sonra adaletten kaçamayacağa benziyor. Hakkında o kadar suçlama var ki, insan “sen de mi” demeden kendini alamıyor. İşte onlardan birkaç tanesi. Kayırmacılık suçlamalarına girmiyorum bile.
Karaşi olayı
Karaşi Pakistan'ın bir en önemli şehirlerinden biri. 2002 yılında Fransız işçilere yönelik bombalı saldırı düzenlenmişti. Pakistan hükümeti ve Fransız yetkililer olayı “İslamcılara” yamamış ve örtbas etmişlerdi.
Ancak yıllar sonra ortaya çıkan tanık ve deliller olayın gerçek yüzünü gösterdi. 1993 yılında Pakistan'a satılan yer altı gemilerinde aracı olanlara verilen komisyonların bir bölümü dönemin başbakanı Edouard Balladur'e seçim kampanyasında kullanması için geri dönmüştü.
Ancak seçimi kazanan Chirac bu komisyonların kalan kısmı ödenmeyince aracılar da Fransız işçileri öldürdüğü söyleniyor. 1993'te ise Balladur'ün “para kasası” ise Sarkozy'den başkasıi değildi.
Soruşturma hala devam ediyor. Sarkozy'nin komisyon ücreti alıp almadığı araştırılıyor. Şimdilik tüm belgeler devlet sırrı sayıldığı için Sarkozy rahat gibi görünüyor.
Kaddafi paraları
2007'de seçilir seçilmez tüm dünyanın uzak durduğu Kaddafi'yi Fransa'ya davet eden yine Sarkozy idi. 5 günlük ziyarette Kaddafi Elysee sarayının bahçesine çadırını kurmuştu. Ama ne hikmetse Libya'yı ilk bombalayan yine Sarkozy oldu.
Kaddafi'nin oğlu o zamanları “Sarkozy babamdan aldığı 50 milyon doları geri versin” demişti. Sarkozy'nin yalanlamasına rağmen yavaş yavaş yeni belgeler ortaya çıkıyor. Hatta bazıları Kaddafi'nin öldürülmesini bu bilginin ortaya çıkmaması için olduğunu iddia ediyor. Soruşturma hala devam ediyor ama dava açılmadı henüz.
Seçim masrafları
Fransa'da her seçim masrafları devlet tarafından ödenir. Tabii bazı şartları vardır bunun. Ancak 2012 seçim kampanya masraflarını karşılayan komisyon, Sarkozy'nin sunduğu hesabı reddetti. Cumhurbaşkanlığı görevi ile aday Sarkozy arasında çok karmaşık ilişkiler olduğu gerekçesiyle ve adaylığını açıklamadan önceki dönemin de hesaplara katılması nedeniyle 11 milyonluk bölümü ödemeyi reddetti.
Sarkozy ve partisi itiraz etti, dava hala sürüyor.
Ve en zor anları!
Fransa'nın ve dünyanın en zengin ailelerinden biri olan Bettencourt ailesi (L'Oreal markası sahipleri) Sarkozy'i çocukluğundan beri tanıyormuş.
2007 seçimlerinden önce Sarkozy birçok kez bu aileyi ziyaret etmiş. Kendisi bir sefer ziyaret ettiğini iddia etse de orada çalışan işçiler daha fazla olduğunu belirtiyor. Bir Cumhurbaşkanı adayının dostlarını ziyaret etmesi ne kadar doğal ise de tam da ziyaret dönemlerinde ailenin İsviçre hesabından yüklü miktarda nakit para çekmesi kafaları karıştırmış durumda.
Bu nedenle Sarkozy hakkında "acziyetinden yararlanarak çıkar sağlamak" suçundan dava açıldı. Davayı açan hakim ölüm tehditleri alıyor. Sarkozy'nin kurmayları kora halinde adaleti etkilemeye çalışıyor. En yakın dostları hâkimi “adaletin yüzkarası olmakla” suçlamış ve davayı utanç verici olarak nitelendirmişti.
Şimdi Sarkozy sessizliğini bozarak tüm gücüyle kendini savunacağını duyuruyor. Politikayı bıraktığında çok zengin olmak istediğini söyleyen Sarkozy şimdi avukatlık yapıyor, konferanslar veriyor.
Katar'ın Fransa'da ki işlerine bakan Sarkozy'e “Emir” bey 1.5 milyar dolar teslim ederek yatırım yapmasını istemiş. Fransa tarihinin en İslamofob siyasetçisi olan birine Katar'ın bu kadar para vermesi, üstelik avukat olarak tutması anlaşılır gibi değil.
Yarım saatlik konferans için 100 bin €'dan fazla para alan Sarkozy, avukatlık masrafı olarak kim bilir ne kadar para alıyordur.
Ancak şu bir gerçek ki hiçbir şey gizli kalmıyor. Er ya da geç gerçekler ortaya çıkıyor. Mesleğinin hakkını veren dürüst savcı ve hâkimler var oldukça da çıkmaya devam edecek. Tüm eleştirilere, baskılara rağmen görevini en iyi şekilde yapan hâkimi tebrik ediyorum.
İnşallah onun gibiler sayesinde, daha nice yolsuzlukları ortaya çıkaracak ve böylece Müslümanlara sürekli saldırmanın aslında gerçekleri gizlemek için bir oyundan ibaret olduğu anlaşılacak.
Fatih KARAKAYA - Haber7
karakaya.fatih@gmail.com - http://www.twitter.com/fkarakaya
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol