Fransız medyası olayları kaşıyor!

  • GİRİŞ12.06.2013 08:42
  • GÜNCELLEME12.06.2013 08:42

Polis orantısız güç kullanmış, göstericiler Molotof atmış bu ayağı bizi ilgilendirmiyor. Ama batı medyasında özellikle de Fransa'da olayların nasıl yansıtıldığı ve neyi hedefledikleirne bakacağız.

Le Monde gazetesi başta olmak üzere birçok Fransız medyası sürekli Taksimden haber veriyor. Le Monde gazetesi muhabiri gerek yazdığı haberlerde gerekse twitleri ile olayları o kadar çarpıtıyor ki şaşıp kalırsınız. Örnek verecek olursak gece 2'de başbakanı karşılamaya gelen kalabalığı 500 ila 1000 kişi olarak onu da zorla toplamayla gelenler olarak veriyordu.

(En fazla 500 kişi var, AKP gelmeyin diye haber gönderdi)



(Belki 1000 kişi var, biraz daha artabilir ama sonuçta marjinal bir grup)

Radyo ve televizyonlara çıktığında Taksim ve diğer illerde milyonlar yürüyor Türkiye devrime gidiyor havası yaratmaya çalışıyordu. Ona göre medyanın çoğunluğu AKP'nin güdümündeydi ve Kürt sorunu asla gündeme getirilmiyordu. Taksimde olanlar hiç duyurulmadı, sonrada mecbur kaldılar diyordu.

Kendisi ile twitterde tartıştık. Her yazdığına cevap verdim en sonunda dayanamadı ve beni engelledi, ifade özgürlüğüme dayanamadı herhalde!

Kürt sorunu gündem olmuyordu da PKK ile müzakereler başlayınca “vatan haini Erdoğan” yazılarını, videolarını nereden gördük?

Sabah akşam Kürt sorunu ile yatıp kalkmadık mı? Şurada akil adamlara saldırıldı, burada İstiklal marşı okundu görüntülerinden bıkmadık mı?

Hangi gazetenin “yandaş” hangisinin karşıt olduğunu çok iyi biliyoruz. Utanmasalar Sözcü gazetesini bile hükümete yakın gösterecekler.

Tabii batılı gazeteciler özgür ya! Objektif gazetecinin twitine bakın şimdi!

(Erdoğan bir saattir boş konuşuyor. Kanallar yayını kesip Taksim'e dönseler değil mi?) Savaş ve kandan besleniyor sanki!


Hemen hemen tüm gazete, dergi, televizyon ve radyolar aynı şeyleri yayınladılar. Türk toplumu İslamileştiriliyor, yaşam tarzına müdahale ediliyor, kürtaj yasaklanıyor ya da engelleniyor, kadınlara 3 çocuk yapın diye kendi vücutlarına sahip olmaları istenmiyor, alkol yasaklanıyor, gazeteciler hapiste, muhalefet eden susturuluyor, vs.. vs…

Erdoğan'ın saat 2'de karşılanması ise 3 ayrı gazetede çok farklı yansıtılmış.

Liberation: Erdoğan direnişçilere el uzattı derken Figaro: Erdoğan uzlaşma istemiyor diyor. Hangisi doğru. Le Monde gazetesi ise “Erdoğan taraftarları tarafından kahraman gibi karşılandı” diyor.  3 farklı gazete, 3 farklı başlık ama içerik olarak 3'ü de aynı idi. Sonuç Erdoğan diktatör!


Bunun yanı sıra medyada sadece “taksimcilere” söz hakkı veriliyor. Basın özgürlüğünden dem vuranlar karşı çıkanlara hiç söz hakkı tanımıyor. COJEP gibi lobi kuruluşları 4 sayfalık absın bildirisine rağmen tek bir cümle yer verilmiyor.

Geçtiğimiz Perşembe günü bölgemizin en çok satan gazetesi beni aradı. 15 dakika telefonda görüşlerimi bildirdim. Ertesi gün gazeteye baktığımda ne ismim geçiyor, ne demecim! Bu da yetmezmiş gibi yine sadece “taksimcilere”, Türkiye'den kaçan “devrimcilere”, sözde kendini entelektüel sananlara yer verilmiş.

O an o kadar sinirlendim ki gazeteciyi aradım. Madem görüşlerimi yayınlamayacaktınız niye aradınız? Neden sadece tek taraflı görüşleri ön plana çıkartıyorsunuz? Size de hükümet baskı yapıyor onarlı konuşturmayın diye? İfade özgürlüğünden bahsediyorsunuz ama karşı görüşlere yer vermiyorsunuz? Ona sadece bu kadar yer izni vermişler o yüzden yayınlamamış! Ama Türkiye de karşıt görüşlü onlarca medya var. Bizim de görüşlerimizi yansıtacak yeni bir yazı istedim ama reddetti.

Diğer yandan Birçok şehirde olduğu gibi burada da Sosyalist Partisinin yetkilileri yürüyüş düzenlediler. PKK ve Atatürk posterleri yan yana kola güzel! görüntüler ortaya çıktı.

Türk asıllı alevi siyasilerimiz fırsatı değerlendirip bir kez daha “faşist”! Türkiye aleyhinde propaganda yaptı. Ama devir eski devir değil. Artık bizim de seçilmiş insanımız var. İlla AKParti taraftarı olmasalar da oynanan oyunları gördüler ve bir basın bildirisi yayınladılar. Sosyalistler ise faşistlerle, islamislerle muhatap olmayacaklarını söylediler. Zaten Fransa'da genel havaya aykırı bir şey söyledin mi ayrımcı, islamist, faşist, komünotarist (kendi toplumu içindne çıkmayan) diye sindirmeye çalışırlar. Yok öyle yağma, karşınızda artık sönük bir toplum yok. Sizin kadar biz de söz hakkına sahibiz. Onlar Türkiye ile ilgili bir açıklama yapınca demokrasinin gelişmesi için güzel gelişme, biz yapınca vatanına (Fransa'ya) ihanet eden hainler!

Bu toplum artık cahil bir toplum değil. Gerçeği görebilen, okuyan, savunan bir toplum var. Kılıçdaroğlu ile görüşmeyi reddederek alkış toplayan Swoboda bu sefer Türkiye'yi ve Erdoğan'ı yerden yere vurmak için Türk toplumu ile buluştu.

Avrupa süreci konuşulacakken konu döndü dolaştı Taksime geldi. Erdoğan'ın niyetini bilmediklerini ve bundan çekindiklerini söylüyor. Sahi Hollande'un, Merkeli niyeti ney acaba? 10 yıldır gelişmeleri görmüşler ve bunu zaman zaman Türk gazetelerinde dile getirmişler.

Söz alıp “Beğfendiye dedim güzellikleri Türk gazetelerinde anlatmanızı istemiyoruz, biz zaten biliyoruz. Bunları Le Monde, Figaro, Liberation'da anlatın.” Ama yok anlatamazlar!

Tabii Swoboda salonda bu kadar çok muhalifle karşılaşacağını da tahmin etmiyordu. Salonun %90'ı Erdoğan'a destek için oradaydı ve sorulan çok ciddi, araştırılmış, entelektüel düzeyi yüksek sorular karşısında şaşıp kaldı. Birçoğuna zaten cevap veremedi. Zaman kısıtlılığından aniden oradan ayrıldı. 

Pekâlâ, onlar da biliyor Türkiye'nin çağ atladığını. Gerek demokrasi açısından, gerekse ekonomik açıdan bu kadar güçlü bir Türkiye işlerine yarar mı? Afrika'da yıllarca sömürgecilik yapanlar, Türkiye'nin daha adı, şanı duyulmamış ülkelere büyükelçiler atanmasını ister mi?

Şu anda burada yaşayan Türkler çok gergin. Bir şeyler yapma peşinde. Birileri hadi yürüyoruz dese sokağa dökülecekler. Ama gerek yok, sakin olan taraf biziz. Yakan yıkan değil fikirleri ile mücadele eden biziz.

Onlar hedeflerine ulaşmak için bize faşist diyecek, islamist diyecek. Yıllarca zulüm gören bacımı görmemezlikten gelecek. Demokratik yollardan seçilen bir başbakanı indiren asker onları rahatsız etmeyecek, buna rağmen sokağa dökülüp iç savaş çıkartmak istemeyen iyi niyetlileri yok sayacak.

Kendi ülkelerinde dayak yiyen göstericileri terörist gösterecek, Cumhurbaşkanının beğenirlik oranının yerlerde süründüğü halde istifa diye çığlıklar atmayacak.

Kamu radyo ve televizyonları çok büyük olaylar oluyormuş gibi günlerce Taksime bağlanacak, sırf karşıtları konuşturacak, biz canlı yayına katılmak istediğimizde sansür uygulayacak sonra da Türkiye'de demokrasi yok diyecek.

Biz artık bunlara tokuz, az kaldı yakında medya alanında da var olacağız. Yemin ediyorum Türkiye'de ki göstericilerin yaptıkları ağır tahrikin binde birini Fransa'da yapsalar, bırakın gaz kullanmayı, Fransız polisi gerçek kurşun bile kullanır. Strasbourg'ta yapılan NATO zirvesinde yaşananlar hala gözümün önünde. Yaşanan dehşet anında polis çiçeklerle göstericileri durdurmuştu, hatta şeker falan dağıtmıştı, beraber bira falan içmişlerdi. İnanmazsanız görüntülere bakın!

http://www.dailymotion.com/video/x8vl4c_manifestation-violente-a-strasbourg_news#.Ubeik_nCWJo

http://www.youtube.com/watch?v=jtZPuFWCWaY

Not : daha fazla görüntü isteyen « sommet otan strasbourg » diye arama yapsın.

Fatih Karakaya - Haber7
karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twiiter.com/fkarakaya             

Yorumlar4

  • Serencam 12 yıl önce Şikayet Et
    Seviye berbat. Valla kusura bakmada Swoboda'nin toplantisini 50 kisi ile basip, sözünü kesip, cevaplarini yuhalamak mi entellektüel seviye ; )))) Birak yaa Türk Ögrenci Kongresinide orda rezil ettiniz. Yazik.
    Cevapla
  • mete han 12 yıl önce Şikayet Et
    Ona sordunuz mu?. Fransa 6 ay yandı ama o bacaksız Sarkozy neden sansür uygulamadı sordunuz mu?
    Cevapla
  • turgut1 12 yıl önce Şikayet Et
    allah fransada yaşayan müslümanların yardımcısı olsun. hatta dünyanın neresinde olursa olsun,rabbim yardımını müslümanlardan esirgemesin...fransa sömürüsünde olan ülkelerin haline bakın...sefalet açlık,yoksulluk...kendi ülkelerinde müslümanlara fırsat verirleri mi? islamın adaleti işledikleri zulme eyvallah eder mi??afrikalı ile fransız asilini! eşit tutan bir sistem onlara uyar mı??...haliyle islam nerde varsa oraya tuzaklar kurmaya devam ediyorlar fakat en iyi tuzak kurucu da allah değil mi???
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • mehmet özkaya 12 yıl önce Şikayet Et
    bunlardan dost olmıyacagını allah kuranda bildiriyor. ne fransız ne alman ne ingiliz ne amerika ne israil bunların müslümanlara dost olmıyacagını bildiriyor.islamın bayraktarlıgını yapan kalkınan güçlü türkiyeyi bunların hiç biri istemez.istemiyorda.her fırsatta karalama kampanyasına girer.istisnalar hariç.salyaları akarak taksim geziparkını seyrediyorlar.bizim çapulcularda onlara istediklerini veriyorlar.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat