Devlet televizyonunda skandal sansür!

  • GİRİŞ02.12.2013 09:28
  • GÜNCELLEME02.12.2013 09:47

Bunu yaparken de o kadar akıllıca yapıyor ki Müslümanlar bile yalana inanarak tuzağa düşüyor. Ama son yaptıkları o kadar büyüktü ki şamar olarak geri döndü.

Sansüre gelmeden önce olayın başına dönelim. Fransa'nın laik yapısı gereği ki bu laiklik kapalı, din ve vicdan hürriyetini hiçe sayıyor.

Daha doğrusu Müslümanları boğmak için kullanıyorlar. Çünkü Yahudiler "özel dünyalarında" istedikleri gibi hareket edebiliyorlar. Hatta ulusal bir sınav Yahudi bayramına denk geliyorsa o dinden öğrencilere genelge ile özel imkânlar tanınıyor.

Ama Müslümanlar için durum çok vahim. Özellikle de başörtülü bayanları yeryüzünden silmek için çabalıyorlar. Bizim memlekette dini liderlerin bile "başörtüsü teferruattır" dediğini düşünürsek batılıların bu savaşı boşuna değil.

Daha geçen gün yeni taşındığı binada kocası olmadığı saatlerde hamile olan başörtülü bir bayan tekme tokat saldırıya uğradı. Bunu yapan aşağılık kişi ise komşusu! Bina sakinleri olayı görmesine rağmen  (hepsi Fransız) kılını bile kıpırdatmadılar. Sokaktan geçen bir genç olmasa belkide kadın ölecekti. 7 günlük çalışamaz raporu alıp komşusundan şikâyetçi oldu. Hem dayak hem "defolup gidin" sözlerine maruz kalan bayan şimdi hukuk mücadelesi verecek.  

Ama hala içişleri bakanı Müslümanlara yönelik saldırıları yasada özel tanımlamıyor. Yahudi düşmanlığı seviyesine getirmemek için çaba sarf ediyor.      

Nasıl etsin ki 5 yıl önce başarıyla çalıştığı kreşe annelik izninden sonra dönen Fatima A. Başörtülü olarak çalışmak istedi. Kreşe gelen çocukların yarısından fazlası Müslüman olmasına rağmen kreş bunu kabul etmedi.

5 yıldır tüm mahkemeler kadını haksız buluyor. Sadece Yargıtay haklı bulmuştu. Bunun üzerine başta içişleri bakanı olmak üzere tüm siyasiler veryansın ettiler.

Hani Türkiye'de bazı ahmaklar batıda yargıya müdahale yok, öyle olsa istifa ederler diyor ya külliyen yalan! Yargıyı öyle bir eleştirdiler ki bir alt mahkeme yeniden kadını haksız buldu. Çünkü bu kadar baskıdan sonra ben de tırsırdım! Hele yargı mensuplarının çoğunun solcu olduğu aşikâr iken!

Bunun üzerine tüm gün haber kanalları bu konuyu konuştular. Akşam devlet kanalı France 3'da da konuklar kararın ne kadar doğru olduğunu anlatırken aynı zamanda her zaman yaptıkları gibi Internet üzerinden anket yaptılar. Soru basitti: "Başörtüden dolayı bir bayanın işten atılması sizi şaşırtıyor mu?"

Aşağıda ki videoda izleyeceğiniz gibi sonuçlar açıklanacağı zaman sunucu donup kalıyor. Ne diyeceğini bilemiyor ve toparlamaya çalışıyor. Belli ki kulaklıktan bir şey söylemişler. O da yoğun bir oylama olduğundan şimdilik sonuçları açıklayamıyoruz diyor. Konuklar devreye girerek daha önce yapılan anket sonuçlarını (yani başörtüsüne karşı olanları) tekrar sunuyorlar.  

Programın sonunda sunuculardan diğeri anketin neden açıklanmadığını izah etmeye çalışıyor. Web sitesinde anormal hareketlilik olduğunu söylerken sonuçları veremeyen "haklendik" diyor!

Sonuçları nasıl açıklasınlar ki? Oy kullananların %83 başörtüsü yüzünden işten kovulmayı doğru bulmuyor.

Bu sonuç belli ki onları şok etmiş. Daha önceki anketlere göre nasıl bir anormal durum var? Anormal durum derken neyi kast ediyorlar? Bazı medya şimdi bu sansürü konuşuyor. Devlet televizyonundan, gazeteci sendikalarından, insan hakları örgütlerinden çıt yok.

Sonra da çıkıp Türkiye'de basın özgür değil diyor sanal devrime kalkışıyor. Ama ben eminim ki bu kanalın Internet sitesin kesin RedKek hacklemiştir. Yoksa Fransızlar kesin hayır oyu kullanırdı!

Not : Merak edenler için yazıyorum. Geçen ki yazımda bir daireye kiracı olabilmek için "dayıya" baş vurduğumu söylemiştim. Sonuç verdi ve daireyi bize verdiler. Halbu ki dayı olmadan da vermeleri gerekiyordu. Tüm şartlara uyuyorduk. 

Fatih Karakaya - Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fkarakaya         

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat