Maskesini takan (sahte isim ile hesap açan) kural tanımadan, ahlak tanımadan, yalan-doğru demeden istediği bilgiyi paylaşıyor.

Bu paylaşımlar çoğu zaman boş işler ve pek etkili olmuyor. Ancak bazen öyle durumlar var ki provokasyondan başka amaç gütmeyen, kin ve nefreti artırmak, yalanlarla halkı galeyana getirmek için kullanılıyor.

Dünyanın dört bir yanından buldukları resimleri Türkiye'de olmuş gibi yansıtıyorlar. Özellikle Twitterde halkı isyana teşvik etmek için can kayıplarını bile göze aldılar.

Amaçları Türkiye'de iç savaş çıkarmakt. Buna rağmen Twitter kapanmadı. Herkes istediği gibi at koşturdu. Ama gel gör ki Fransa'da çok daha basit bir olaydan dolayı Twitter nerede ise kapanıyordu.

Biliyorsunuz Twitterin en büyük özelliği hashtag üzerine kurulu olması. Etiket diye tercüme edebileceğimiz bu hashtagın başında genelde # var.   

İnsanların en çok konuştuğu 10 konu ana sayfada solda gözükür. Türkiye'de o 10 konuda gözükebilmek için paralı ya da gönüllü gruplar çalışma yapar. Hatta çoğu zaman Türkiye gündemi ile dünya gündemi çok yakın olur. Çünkü Türkler twitterde aktif olmak için emir almış durumda. Kimileri gezi için kimileri de Pensilvanya için!

Fransa'da ise öyle gruplar olmaz. Gündem gerçektir ve süni çalışmalarla değiştirilmez. Bundan 2 yıl önce #unbonjuif etiketi gündemin en tepesine oturmuştu. "İyi bir Yahudi" manasına gelen etiket altında Yahudilere düşmanlık yapıldı ve dalga geçildi.

Bunun üzerine Yahudi Öğrenciler Derneği Twittere uyarı göndererek Yahudi düşmanlığı yapanların IP adresini istedi. Twitter ve Facebook'a girenlerin IP adresini başka türlü bulmak mümkün değil.

Twitter ilk başta bunu reddetti. Bunun üzerine dernek Fransa mahkemesine başvurdu. Mahkeme Twitterin IP adreslerini vermesi gerektiği kararını aldı. Ancak Twitter yine vermeyi reddetti. Bunun üzerine Fransa hükümeti devreye girerek Twitteri kapatmakla tehdit etti. 

Mahkeme yeni bir karar alarak IP adreslerinin verilmediği her gün için yüksek para cezası kararlaştırdı. Bunun üzerine Twitter tüm IP adreslerini vereceğini açıkladı. O etikete yazanların mahkeme süreci devam ediyor.

Bunun yanı sıra Google, Fransız medyasına maddi yardım zorunluluğu getirildi. Öte yandan şu an tartışma konusu bu dev şirketlerin her ülkede milyarlar kazanmasına rağmen tek kuruş vergi ödememeleri.

Daha net bir karar alınmadı ama Amazon, google gibi siteler vergi cennetlerinde olsalar bile Fransa'da yaptıkları ciroya göre vergi ödemeye zorlanacaklar.

Başbakan dün Twittere yüklendi.  Mahkeme kararlarına uymuyor gerekirse kapatırız dedi. Batı bu olayı elbette kötüye kullanacak. Dün kendileri kapatmakla tehdit ederken bunu neyin adına yapıyorlardı. Dün Twitter o ülkelere gerekli bilgileri verirken bugün Türkiye'nin isteklerine neden yanıt vermete direniyor. 

Özgürlük en kutsal değerlerden biri elbet. Ancak bu özgürlüğü kötüye kullananlar başkalarının özgülüğünü çiğniyor. Bu durum bana bir hikayeyi anımsattı:

Sıra bekleyen bir kalabalık arasında bir çocuk herkese vuruyor, bağırıyor, yaramazlık yapıyor, ortalığı birbirine katıyormuş. Adamın biri çocuğun annesini ikaz ederek sahip çıkmasını söylemiş. Kadın da "kusura bakmayın ben çocuğumu özgür yetiştiriyorum müdahale etmem"  demiş. Bunun üzerine adam çocuğa bir tokat atıp kadına dönmüş ve demiş ki "kusura bakmayın, annem beni özgür yetiştirdi !"

Durum bundan ibaret dostlarım. Birileri işine gelince her türlü yasağı yapabiliyor. Mesele Türkiye olunca nedense kıyamet kopuyor! 

Fatih Karakaya - Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com