Bir gazete haberi ile gelen yolsuzluk itirafı!
- GİRİŞ29.05.2014 08:37
- GÜNCELLEME09.06.2014 16:02
O konuya geçmeden seçimleri değerlendirirsek benim için hiç sürpriz olmadı. Merkez partileri 3-5 oy alacağım diye aşır sağın dilini kullandıkça tam tersi etki yaptı ve bu partiler hem ulusalda hem de uluslar arası arenada meşrulaştı.
Ne ekonomik ne de siyasi programları elle tutulur bir yanı yok. Franka geri döneceklermiş, sınırları kapatacaklarmış, AB’den çıkacaklarmış, oturum izni olmayanları sınır dışı edeceklermiş, her konuda halis mulis Fransız olanlara öncelik vereceklermiş.
En komik olanı da ne biliyor musunuz? Bu saçmalıklara inan Fransızları anladık ta bu partilere oy veren Müslümanları derdi ne anlamadım.
Kimisi kendini korunmuş zannedip bu partilerin romanlara karşı olduğunu sanıyor, kimileri gerçekten kovulacağını ümit ediyor. Kimi de tepki oyu için veriyor ama yanılıyorlar. Asla bu partiler göçmenleri kovamaz.
Kadın 40 yaşına gelmiş hala kariyerim diyerek çocuk yapmıyor. 8 emekliye bir işçinin düştüğü bir ülkede en pis işleri en ucuza yapacak adam lazım! Sağ partiler seçim kampanyasında göçmen kovacağım der iktidara gelir sene de 30 bin oturum izni verir. Sol parti aynı şeyleri söyler ve iktidara gelince aynısını yapar.
Ekonomik olarak başka şansları yok. Başbakanın 3 çocuk ısrarını bazıları yanlış yönlendiriyor ama gelecek için çok önemli.
Velhasıl bu konular konuşulurken Sarkozy’nin partisi UMP başkanı bir gazetede çıkan haber üzerine tüm ekibiyle birlikte istifa etmek zorunda kaldı.
Haberde başkana yakın bir iletişim şirketinin partiye sahte fatura yaptığı iddia ediliyordu. Olaylar ardından çorap söküğü gibi geldi. Bu camiada kimse kimseye acımaz. Ayağı kayacak olan kendisi ile birlikte kaç kişiyi kaydırırım hesabını yapar. Kendi hapse girmemek için suç ortağı kim varsa anlatır.
Başkanın arkadaşı anında avukatı ile açıklama yaparak partinin isteği ve şantajı üzerine Sarkozy’nin seçim kampanyası faturalarını doğrudan partiye faturaladıklarını açıkladı.
Olayı anlamak için sistemi bilmek gerekiyor. Yasalar diyor ki: “Her cumhurbaşkanı adayı ilk turda 16, 2. Turda ise 22 milyon harcama yapabilir. %5 barajını geçen her adayın masraflarını devlet karşılar. Ancak belirlenen sınır geçilirse devlet hiçbir şey ödemez.”
Sarkozy kaybettiği 2012 seçimlerinde tam yasal sınırda harcama yapmıştı. Ancak seçim komisyonu seçim kampanyasına faturalanmayan 400 bin euroyu da dahil edince limit geçilmiş ve Sarkozy devlet yardımından faydalanamamıştı.
Bugün ortaya çıkan gerçekler ise aslında 400 bin değil 11 milyon ek masrafın seçim kampanya bütçesine dâhil edilmeyerek devletin kandırıldığı ortaya çıktı. Parti harcamaları olarak gösterilerek sınırın altında kalınmış olunuyordu.
Bu ortaya çıkınca anında parti içi karıştı. Başkan itiraf ve istifa etmek zorunda kaldı. Bundan haberim yoktu, Sarkozy’nin haberi yoktu dedi. 11 milyon ek harcama olacak Sarkozy’nin bundan haberi olmayacak.
Parti içinde bir Allah’ın kulu çıkıp da makul bir açıklaması vardır demedi. Başkanı savunmadı. Vatandaş çok tepkiliydi. Zaten siyasilere güven sarsılmış durumda. Tüm partilerde olaylar patlak veriyor.
30 milyon euro ile nasıl bir kampanya yapılıyor hayret doğrusu. Burada en ilginç olanı ise inanmıyoruz diyen yok. Anında herkes koltuk kavgasına düşüyor.
Bir de Türkiye’de yaşananlara bakın. Bırakın gazete haberlerini o kadar kasetler bilmem nelerle bastırdılar. Ama sonuç ne oldu? Ne halk inandı, ne dava arkadaşları.
Bunu yayanlar oturup düşünesi lazım. Nasıl oluyor da bir tarafta küçük bir gazete haberi ile ülkeyi 17 yıl yöneten ve şu anda ana muhalefette olan bir parti başkanı hemen itiraf etmek zorunda kalıyor. Yolsuzluk yapmak öyle kolay değil, hele onu savunmak hiç kolay değil.
Başbakan Erdoğan meydanlarda hiç yüzü kızarmadı, boynu bükülmedi ve ikna etti. Tersi olsa sonuçlar böyle olmazdı. Tabii şimdi o tuzakları kuranlar Erdoğan’ı destekleyenleri ona tapmakla suçluyorlar!
Haddi günden güne aştıklarının farkında değiller. Bizlerin yeri geldiği zaman herkesi eleştirebilecek iradesi var. Peki onlar hocaları hakkında sadece bir tane fazla istemiyorum sadece 1 tane eleştiride bulunabilirler mi?
Şimdi muhalefet partisi ekime kadar 3 eski başbakan tarafından yönetilecek. Aldıkları karar gereği de Parti başkanı Cumhurbaşkanı adayı olamayacak!
Gördüğünüz gibi güllük gülistanlık İleri Batı Demokrasisi harıl harıl işliyor. İşsizlik aldı başını gidiyor, tüm yatırımlar durdu, memur maaşları donduruldu, vergiler artırıldı, iktidar partisi her seçimden hezimetle ayrılıyor ama yine de ülkenin MEŞRU hükümeti ve kimse Molotoflarla indirmeye çalışmıyor.
Fatih Karakaya – Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fatih_sinn
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol