Külot ile havuza girmek günah değil!

  • GİRİŞ13.06.2014 09:13
  • GÜNCELLEME13.06.2014 09:13

Üçüncü çeşit asla işlirne gelmez. O 3. Sekil Müslümanlar Kur’an ve Sünnet Müslümanlarıdır. 

Birincisi ABD’yı büyük şeytan gören, onunla her zaman savaş halinde olduğunu sanan, Allah için Eroin satan, kadın pazarlayan, İslamın İ’sini bile bilmeyen Cahil Müslümanlar. 

Diğer ise Batı ile uyumlu, karşılıklı çıkar içinde olan, Minare iznine karşı iktidarı veren zihniyet. Bu grup Allah’tan çok onlardan koktuğu için çatışmayı göze alamayan gruptur. 

Fransa’da azınlıkta olsa da bir kaç filozof, yazar ve gazeteci şunu söylüyor : « Bugün küreselleşmeye, kapitalizme karşı kalan tek kale İslam’dır. O yüzden Batının derdi İslam’ı bu dirençten kurtarıp kendi hizmetine sokmak ».  (http://www.dailymotion.com/video/xeqdy1_l-islam-dernier-rempart-contre-le-m_news)

Fransa’da bundan bir kaç yıl önce birçok Müslüman « aşırı dincilik ve terör örgütü kurmaktan » tutuklanmıştı. Grubun liderinin söylemleri o kadar aşırı o kadar çatışmacıydı ki görende “vay mübarek!” diyordu.
Onu takip eden insanlarda radikalleşmeyi bir hüner sanıyordu. Sonradan ortaya çıktı ki lider diye takip ettikleri insan meğer İstihbarata çalışıyormuş. Bütün bilgileri o veriyormuş. Yani hem insanları radikalleşmeye itiyor hem de radikal diye suçlu durumuna düşürüyormüş. Al sana fıstık gibi oyun. 

1999 yılında liseye başladığımda ilk beden eğitimi dersinde öğretmen yıl boyunca yapacağımız spor dallarını anlatıyordu. Atletizm, handball, basketball ve yüzme dersleri! Yüzme dersleri dedikten sonra duraksadı ve bize bakarak bir kağıt çıkarttı. 

Şimdi size bir mektup okuyacağım dedi. Mektubu okurken ben ve benim gibi Müslüman olanlardaydı gözü. 70’li yıllarda Paris Camisi tarafından Müslüman öğrencilere yazılmış. İçeriğine girmeden önce Paris Camisinin konumu bilmek gerek. O dönemde Fransız yetkilileri nezdinde tek otorite olan ve Müslümanların Fransa ile uyumlu yaşamasını sağlayan tek kurumdu. Tabi bu tür mektuplar yüzünden Müslümanlara rezil olunca yeni planlar devreye girdi. 

Mektupta rektör efendi (Fransa’da cami başkanlarına rektör deniyor) Müslüman kızların ve erkeklerin bulundukları ülkelerde yasalara uymaları, yüzme derslerine katılmaları gerektiği yazıyordu. Hatta dersler Ramazan ayına gelse ve su yutulsa bile affedici Yaratan günah yazmaz deniyordu. 

Fransa’da bir saçma uygulama daha var. O da onların mayo dediği ama aslında bizim külot dediğimiz giysilerle havuza girme zorunluluğu. Erkeklere şort yasak tabi haşema da laikliğe aykırı. Velhasıl kelam Paris Camisi külotla karma yüzme havuzuna gidin Allah affeder diyordu. 

Tabi ben hasta bir adamdım ve suya girmem yasaktı! Okul doktoru bayağa hastalığıma kafayı takmıştı. Ne yapsa da iyileştirememişti! 

Paris camisi böyle fetvalar verince Müslümanlar takmaz oldu onları. Bunun üzerine o meşhur Sarkozy içişleri bakanı iken Müslümanlar konseyini kurdu. Diğer hiçbir dini cemaatlere karışmayan, onlar içinde birçok ayrı kurum varken sadece ve sadece Müslümanları tek çatı altında toplama ve tek kurumu kabul etmek aslında yine Müslümanları kontrol altında tutmaktı. 

Nitekim yine Paris Camisi başkanı o kurumun da başkanı oldu. Üçüncü şekil Müslümanlar egolarının ve akılsızlıklarının sonucu 11 yıldır uysal Müslüman projesine engel olamıyor. 

Bu kurum işte geçtiğimiz günlerde yeni bir çıkış yaptı. Aslında çıkış noktası akıllıcaydı. Fransa’lı Müslüman olmak nedir? Ancak bunun içeriğini doldururken yaşanan terör olayları, laiklik tartışmalarında ezilen, büzülen taraf Müslümanlar gibi sunuldu. Kendim sorumlu olmadığım, birilerinin maşası olmuş, gerektiğinde batı için müdahale gerekçesi olarak kullanılan gruplar beni ilgilendirmiyor. Onları yüzünden kendimi Fransız toplumuna karşı neden ezilmiş hissedeyim ki?

Birileri laikliği Sırf Müslümanları dışlamak için kullanıyorsa bundan neden ben utanç duyayım. İşte Fransa Müslümanlar Konseyi bu gibi konularda saçma sapan bir Müslüman kimliği ortaya çıkarttı. Başörtüsünü Farz görmeyen, hiçbir talebi isteği olmayan, Fransız toplumunda kaybolmuş bir Müslüman Kimliği!

Fransızlar Türkiye’de yaşanan Alevi – Kürt kimlikleri tartışmasında, Fransa’da uyguladıklarının tam tersine bir uygulama talep ediyor Türkiye’den.  Kaldı ki Türkiye’de yaşananlar haksızlıklar Fransa’da yaşananlar karşısında devede kulak kalır!

Fatih Karakaya – Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com 
http://www.twitter.com/fatih_sinn 

 

Yorumlar1

  • müslüman kurtuldu 11 yıl önce Şikayet Et
    türkiyenin laiklik kavramı. fransadan ithal edilmişti değil mi
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat