Gazze'den kurtulmanın tek yolu!
- GİRİŞ24.07.2014 08:27
- GÜNCELLEME25.07.2014 08:54
Tabi gerekçe her zaman aynı. Kendimizi savunma hakkımız var. İyi de sürekli saldıran sensin. Sivilleri katleden sensin. Evleri, okulları, hastahaneleri yerle bir eden sensin. Plajda oynayan masum çocukların üzerine bomba yağdıran sensin.
Hadi Gazze'de Haması bahane ediyorsun da peki varlığını tanıyan, seninle her türlü diyaloğu kabul eden Batı Şeria'da neden işgala, yeni yerleşim birimlerine devam ediyorsun? Roketleri bahane ediyorsun da roketten kaç israilli ölmüş bugüne kadar?
Velhasıl terör devleti olduğunu ispatlayacak o kadar çok gerekçem varkı saymakla bitmez. Ama dikkat ediyorum da batıda kimleri satın almamışsın. Birkaç cesur siyasetçi dışında, artık neyle ikna ediyorsan, hep bir ağızdan sözcün olmuşlar. Hatta verdiğin talimatlar neticisinde protesto gösterilerini bile yasaklayabiliyorlar.
Mesela dün Fransız Gazetesi çok acı bir gerçeği açıkladı. Le Canard Enchaine gazetesi siyasilerin pisliklerini oratya çıkarmada uzman bir gazete.
Gazze'ye saldırı başladığında, Fransız hükümet sözcüsü her iki tarafa da dengeli bir açıklama yaptı. (Tabii burada nasıl dengeli olunur onu da anlamış değilim). Bunun akabinde gazetenin haberine göre Netanyahu deliye döndü ve Hollande'u arayarak düzeltmesini istedi. Geçenki yazımda bu konuyu işlemiştim zaten. Ama Netanyahunun talimatı olduğu artık ispatlanmış oldu. Gördüğünüz gibi bir telefonla bir Cumhurbaşkanına nasıl bir basın bildirisi yapacağı dikta ediliyor. Durum o kadar ileri gidiyor ki Filistin yanlısı yürüyüşler bile yasaklananiliyor.
Medya konusunda hakeza durum öyle. En azından bugüne kadar böyle idi. “Hamas saldırır İsrail Cevap verir” şeklinde idi. Filistin yanlısı protestolarda bile yalan olduğunu bildikleri halde “sinagoga saldırdılar, antisemit sloganlar attılar” şeklinde veriliyordu. Aynı gerekçelerle de yürüyüşler yasaklanmıştı.
Ancak Internetin varlığı, herkesin elinde kameralı telefon olması gerçekleri daha fazla gizlemelerine mani oldu. Amatör görüntülerin çıkmasıyla her şeyin yalan olduğunu yazmak zorunda kaldılar. Filistin taraftarlarını da konuşturmak kaçınılmaz hale geldi. Bunun sonucu da gösterilere tekrar izin verildi.
Tüm dünya halki ise Filistinden yana. İsrail ne kadar uğraşırsa uğraşsın başaramıyor. Mesela Yurt Dışında okuyan öğrencilere İsrailin imajını savunma karşılığı burs veriyorlar. Bu paralı elemanlar nerede İsrail, İslam ile ilgili haber çıksa yorumlarla İsraili savunuyor, İslamı kötülüyorlar.
Geçen bir Fransız haber sitesi Gazze'li doktor ile ropörtaj yapmış. BDS (Boykot, Yatırımları durdurma ve Yaptırım) hareketi kurucularından. Orada olanlar soruluyor kendisine. Pek Hamas yanlısı olmasa da Hamasın ne kadar haklı olduğunu savunuyor. İsraili dize getirmek için boykotun kaçınılmaz olduğunu ancak “üstünüze bomba yağarken boykot” demenin manası olmadığını da dile getiriyor. Bombalarla saldırı devam ettikçe silahlı direnişin devam etmesi gerektiğini ama aynı anda dünya kamuoyunun boykota devam etmesi gerektiğini savunuyor.
İşte burada bize çok büyük görevler düşüyor. Bedeli ne olursa olsun artık İsrail ile sivil ticaretin de donması gerekiyor.Tabii burada sorun Filistin ile ticaret bile İsrailden geçmek zorunda. Çok zor bir durum var farkındayım. Sırf muhalefet olsun diye bağıranlar olsa da bakkal yönetilmiyor sonuçta.
Bakmayın siz birileri sanki mahalle kavgasına gider gibi İsrail'e savaş açmamızı istiyorlar. Aynı insanlar Suriye'de ölen binlerce canı görmemesi de ayrı bir konu.
Mesele o kadar karmaşık ki Türkiye'nin tek başına yapması zor görünüyor. Ancak İsrailin de en çok korktuğu batılı sivil kuruluşlar aslında bizim için can simidi olabilir.
Bu nedenle Türkiye acilen şunları yapması gerekiyor :
- Mümkün olduğu kadar İsrail ile tüm ticareti durdurmak.
- THY uçuşlarını süresiz durdurmak
- Batıda Filistin davasına gönül vermiş dürüst Yahudi aydınları Türkiye'de konferanslara davet etmek.
- Dünya'da bu konuda uzmanlaşmış ne kadar STK varsa Türkiye'ye çağırıp destek vermek görüşlerini almak
- Boykot çağrılarını akıllı şekilde destek vermek
- Her yıl Gazze'ye gitmek içinTel-Avivden geçmek zorunda kalan aktivistler çıkış yaptıkları ülkelerde havaalında engelleniyor ve uçağa binemiyorlar. THY seferleri iptal edilemiyorsa bu aktivistlerin kesinlikle Türkiye'den uçmalarını sağlamak.
1000 yeni Mavi Maramara Gazze'ye!
Bence bunun yanında yapılacak en büyük eylem 1000 geminin Gazze'ye hareket etmesini sağlamalıyız. Mavi Marmara bir milattı bu konuda. Daha sonra giden tüm gemiler engellendi. O yüzden Türkiye'den çıkacak binlerce yabancı uyruklu gemi her şey alt üst eder. Balıkçı teknesinden, yatlardan, yük gemilerinden, yolcu gemilerine kadar binlerce geminin Gazze'ye sefere çıktığını düşünün!
Bu gemilerin çoğu batılı, içinde her milletten insalar var! İsrail hangi birine hangi riski alarak saldıracak?
O halde lütfen başbakan bu konuyu iyi düşünsün. Batılı aktivistlere verilecek destek Türkiye'yi anti semit suçlamalarından kurtacaracak ve çok daha etkili olacaktır. Özellikle de Yahudi uyruklu olup İsrailin saldırılarını kınayanlar hem medyatik hemde siyasi oalrak ön planda tutılmalıdır. Bebe mamalarının bile yasak olduğu Gazze'nin buna çok ihtiyacı var.
Tabi bizler klavye karşısında kahramanlık taslıyoruz da bunun sonuçları ne olur bilmiyoruz. Hatta bu gemiler Türk jetleri tarafından korunsa çok hamasi mi olur, 3.dünya savaşı mı çıkar bilmiyorum.
Öte yandan çok önemli konuda başbakanın Gazze ziyaretidir. Bazıları acımasızca eleştiriyor ama Gazze'ye gitmeko kadar basit değil. Mısır etkisi gibi bir çok engel var karşısında. Ancak eğer sayın başbakan bu ziyareti yalnız değilde yanında en az 5-6 dünyadan liderle yapsa çok daha farklı olur.
Mesela bir Brezilya, Venezuela gibi devlet başkanları buna karşı çıkar mı? İsrail her şeye rağmen üçüncü dünya savaşını göze alır mı bilmiyorum.
Ama şunu kesin biliyorum ki yakında yine ateşkes olacak. İsrail intikam alırcasına yeni yerleşim birimleri yapacak, batı göstermelik kınayacak, bizler yine sofralarımızı kanlı içecekle dolduracağız taki yeni saldırlara kadar.
Artık tahammül sınırları aşıldı. Ne batı ne İslam dünyası bu sorunu çözeceğe benziyor. Türkiye bu konuda son umut. Bu umut da kırılırsa belimizi nezaman doğrulturuz Allah bilir.
Fatih Karakaya – Haber 7
karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fatih_sinn
Yorumlar1