Göreve gelmeden önce solun Sarkozy’si olarak adlandırılan Valls, Sosyalist partisinin ağır toplarından biri. Cumhurbaşkanlığına aday adayı olmuş ancak bildiğiniz gibi Hollande kazanmıştı. Kendisi Paris’in banliyö şehirlerinden birinde belediye başkanlığı yapıyordu. Bakan olunca başkanlıktan istifa etmek zorunda kalmış buna rağmen maaşını devam ettirmişti. Tepkiler üzerine ise hakkı olmayan maaştan vazgeçtiğini duyurmuştu. Bunu dürüstlüğünün ne kadar yüce(!) olduğunu göstermek için yazıyorum.

Yine bu bakan kendi alanı olmadığı halde okul gezilerinde başörtülü annelerin katılmaması gerektiğini anlatıyordu. Bu tip insanlar için başörtülü oryantal anneler sadece okul kermeslerinde pasta-börek yapmaya yarar!

Sol hükümetin iktidara gelmesiyle tüm Sivil Toplum Örgütlerinin beklentileri de çoğalmıştı. Özellikle de oturum izni olmayan göçmenlere öngörülen reva eleştiri konusuydu. Oturum olmayan anneler bebekleriyle “gözetim merkezlerinde” tutuluyordu. Valls ilk olarak artık çocuklu annelerin “gözetim merkezlerinde” değil otellerde gözaltına alınacağını açıkladı. Ardından başka bir genelgede ise oturum izni verilenlerin sayısının önceki hükümeti geçmemesi gerektiğini emretti. Sarkozy döneminde yılda 30 000 kişi sınır dışı edilirken (ki bu rakamın reklamı sürekli yapılıyordu) aynı zamanda da 30 000 kişiye oturum izni veriliyormuş. Tabii bunu daha önce hiç duyurmadılar.

İşte böyle bir durumda Valls eski hükümetten daha vicdanlı olmayın dedi! Valls böyle bir bakan! Son hüneri ise daha da vahim.

Bildiğiniz gibi diktatörlükle yönetilen Arap ülkelerinde “bahar” yaşanıyor. Tunus ilk ülkelerden biri oldu. Fransa ile Tunus arasında tarihi ilişkiler var. Eski sömürge ülkelerden biri. İlk olaylar çıktığında dönemim içişleri bakanı Michele Alliot-Marie, Bin Ali’ye yardım teklifinde bulunmuş, göstericilerin nasıl bastırılması konusunda deneyimlerini paylaşabileceğini bildirmişti. O bakan ki daha önce adalet bakanı iken de İsrail’i boykot eden STÖ gönüllülerini mahkemeye vermiş, beraat etmelerine rağmen itiraz üstüne itiraz etmişti. Mahkeme hala sürüyor.

İşte o bakan tepkiler üzerine Sarkozy tarafından bakanlıktan alınmıştı. O günden beri de Fransa ile Tunus arası gergindi. Bu gerginliğe son vermek için Tunus Cumhurbaşkanı Fransa’ya geldi. Önce Cumhurbaşkanı ile görüştü ardından da Fransa Meclisinde bir konuşma yapmak üzere meclise gitti. Meclise girdiğinde ayakta alkışlanan Moncef Marzouki bakanlarla tek tek tokalaşmak için o yanlarına gitti. Kalkınma bakanı Arnaud Montobourg tarafından çok sıcak karşılanan Tunus Cumhurbaşkanı sıra içişleri bakanı Manuel Valls’a geldiğinde şok geçirdi. Uzattığı eli havada kalan Marzouki neye uğradığını şaşırdı. Valls hangi sebepten dolayı tüm diplomatik protokollere aykırı davranarak bunu yaptı? Ona ne dokundu ki misafir olarak gelen bir devlet başkanına ukalaca davrandı. Marzouki “İslamcı” değil, laik birisi. Valls ise İspanyol asıllı ve Yahudi bir kadınla evli. Yahudiliği ta derinliğinde hissettiğini söyleyen biri. Karşısında ki Müslüman olması mı onu bu kadar kızdırdı? O meclis ki nice diktatörlere ev sahipliği yaptı. Kaldı ki Marzouki demokratik seçimle göreve geldi.

Böyle bir olay Türkiye’de ya da başka bir ülkede olsa kriz nedeni olurdu. Ama Fransa’da hiçbir basın, hiçbir televizyon gündeme getirmedi. Sadece bir tek “bizim camiadan” bir haber sitesi Meclis başkanının yayınladığı görüntü ile haber yaptı.

İleri demokrasi dedikleri Fransa’da böyle bir bakan var işte. O bakan yabancıların oylarıyla seçilmişti. Nasıl bir insana oy verdiğini bilmeyenler oy kullanmasa da olur.  

http://www.dailymotion.com/video/xs8pnw_claude-bartolone-accueille-moncef-marzouki-pdt-de-la-republique-tunisienne_news#from=embediframe

Fatih Karakaya - Haber 7 

karakaya.fatih@gmail.com
http://www.twitter.com/fkarakaya