Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Papa’nın Irak ziyaret anısına pul bastırdı mı bastırmadı mı bilinmez ama bazılarının Papa bahanesiyle zihin dünyalarındaki haritayı yeniden gözümüze sokmaya çalıştığına şahit oluyoruz.

O malum harita Sevr’in bir parçasıdır. Sevr ile Anadolu’nun batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine birçok parçası Türkiye’den ayrılmış ve bizlere Anadolu’nun orta yerinde küçücük bir toprak parçası bırakılmıştı. Sevr’i yırtıp attığımız günden bu yana “emperyalistler” ve onların uşaklarının kursaklarında kalan hayalleri her fırsatta yeniden depreşiyor.

***

O yüzden kimileri tevil yoluyla “Aslında o harita tarih boyu Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeyi göstermektedir” dese de asıl maksatları siyasi bir haritadır.

Sadece onların değil, emperyalistler ve uşaklarının Türkiye’nin başka topraklarını da içine alan başka haritaları var.

Bu köşede birkaç kez büyük şair İsmet Özel’den mülhem, “Türkiye dünya haritasında var çünkü büyük Kürdistan yok, çünkü büyük Ermenistan yok” diye yazmıştık.

ÖZEL: TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN VAR OLMASI İÇİN İSTİKLAL MARŞI YAZILDI VE BU MARŞIN DUASI KABUL OLUNDU!

Bugün doğrudan İsmet Özel’in bir konuşmasının şu bölümünü müsaadesiyle sizinle paylaşmak istiyorum.

“Bizim şu anda Türkiye Cumhuriyeti diye bir devletimiz var. Türkiye Cumhuriyeti var. Çünkü bu topraklar üzerinde bir Ermenistan yok. Türkiye Cumhuriyeti var. Çünkü bu topraklarda bir Kürdistan yok. Türkiye Cumhuriyeti var. Çünkü bu topraklar üzerinde bir Yunanistan yok. Türkiye Cumhuriyeti var. Çünkü bu topraklar üzerinde bir Lazistan yok. Türkiye Cumhuriyeti var. Çünkü bu topraklar üzerinde bir Gürcistan da yok. Türkiye Cumhuriyeti var. Var olması için bir İstiklal Marşı yazıldı. Ve bu marşın duası kabul olundu.”

***

Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin Papa’nın ziyareti dolayısıyla basmayı düşündüğü ancak kursağında kaldığı anlaşılan puldaki harita için 100 yıldır çalışıyorlar. Biz de 100 yıldır hem içeride hem dışarıda o haritayı yırtıp başlarına geçirmek için savaşıyoruz.

En son 2016 yılının 15 Temmuz gecesinde bu millet FETÖ’cü alçaklar eliyle Türkiye’yi teslim almak isteyen emperyalistleri, işgal güçlerini püskürttü. Şayet o işgal girişimi gerçekleşmiş olsaydı malum haritanın benzerleri yeniden Türkiye toprakları üzerinde çizilecek ve uygulanacaktı.

Anlaşılıyor ki İstiklal Savaşı henüz bitmedi. İstiklal ve istikbal savaşı hâlâ sürüyor. Ne demişti İsmet İnönü, Lozan dönüşü: Bir 90 yıl kazandık!

Görüyoruz ki Lozan Anlaşması’nın üzerinden 100 yıl geçmeden başka başka haritalar ve başka başka planlarla yeniden coğrafyamıza sarkmış durumdalar.

100 yıl önce kurulan statüyü 30 yıldır yeniden değiştirip, Ortadoğu’ya yeni siyasi harita dayatıyor Amerika ve müttefikleri.

BİN YIL ÖNCE MOĞOLLARIN YAPTIĞINI BUGÜN AMERİKA VE MÜTTEFİKLERİ YAPIYOR

Bunu da tıpkı bin yıl önce Moğolların yaptığı gibi yapıyor. İstilacı olarak geldikleri coğrafyamızda hem zenginliklerimizi çalıyor, hem insanlarımızı katlediyor. Moğol istilacıları gibi yağmacı bunlar. Moğol zalimleri gibi acımasız bunlar. Kadın, çocuk, yaşlı demeden silahsız sivilleri öldürmekten geri durmuyorlar. Sadece Irak’ta bir milyonun üzerinden sivil katletti Amerika ve müttefikleri. Moğol istilacıları gibi Bağdat’ı yağmaladılar, Musul’u yağmaladılar, Rakka’yı yağmaladılar.

Papa’nın, Amerika ve müttefiklerinin silahla yaptığını “söz” ile devam ettirmek için bölgemize geldiğini hepimiz biliyoruz.

Condoleezza Rice’ın 2003’te “Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırları değişecek” dediği cümlesinin gereği olarak Papa coğrafyamıza geldi.

Uzun vadeli Amerikan stratejisinin bölgemizde yek pare, güçlü devletler istemediğini biliyoruz. Onun için bölgenin tüm yaralarını kaşıdığını, etnik ve mezhep çatışmalarını körüklediğini biliyoruz. 1991’deki Birinci Körfez Savaşı’nda Saddam’ı devirmeyip Bağdat’ta tuttuğunu…

Kuzey Irak’ta otonom bir bölge oluşturmak için 36’ncı paralelin kuzeyini uçuşa yasak bölge ilan ettiğini biliyoruz.

İkinci Körfez Savaşı’nda Saddam’ı bir bayram sabahı Şiilere astırdığını ve görüntüleri servis ederek Sünni -Şii husumetini körüklediğini biliyoruz.

Hapishanelere doldurduklarına yaptığı işkencelerden sonra salıverip “DEAŞ” diye bir terör örgütünün doğmasına neden olduğunu biliyoruz. (Ne demişti Trump: “DEAŞ’ın babası Obama, annesi H.Clinton’dur.”)

Irak’ı lime lime ettikten sonra Suriye’yi nasıl karma karışık hale getirdiğini ve Suriye’nin kuzeyinde PKK’nın Suriye kolu PYD-YPG’yi devletleştirmek için binlerce TIR silah ve mühimmatı verdiğini… Yetinmeyip eğittiğini ve koruduğunu biliyoruz.

O halde, son sözümüz şu olsun:

“Direniyoruz ve başaracağız. O haritaları başınıza geçireceğiz.”

İnanmıyorsanız, Afrin’e bir bakın. Azez’e, El-Bab’a, Cerablus’a, Resulayn’a bir bakın. Olmadı dönün Kuzey Irak’taki 30’u aşkın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üs ve irtibat noktalarına bakın.

Yenişafak