Biz buna razı mıyız?
- GİRİŞ11.09.2009 06:23
- GÜNCELLEME11.09.2009 06:23
Trakya ve İstanbul’u etkileyen sel felaketi, haberlerden yansıyan görüntüler olmasa, Ankara gibi uzak ve (henüz) kuru diyarlardan pek de hissedilecek gibi değil. Ama işte öyle olmuyor, sular, çamurlar ekranlardan evimize doluyor, hepimiz seller altında kalıyoruz. En son, selde kaybolan 1,5 yaşındaki bir bebek için gönderilen arama mesajı ve ekteki gülen oynayan fotoğraflarıyla sarsıldım. Yavrucak sağ salim bulunur mu acaba?
Ya servisin içinde boğulan kadın işçiler? Camsız bir serviste ölmek kader midir, Allah aşkına? Bunun suçunu da haşa Allah’a mı atacaksınız?
İki gündür hepimiz aynı şeyleri konuşuyoruz: Bu ülkede insan hayatı ucuz ve rant uğruna kolayca göz ardı edilebiliyor. Ancak unutmayalım ki bu göz ardı etme meselesi önce kendimizden başlıyor. Nasıl olsa her şey kader, alnımıza yazılan başımıza gelir, öyle öğrenmiş, öyle inanmışız, tedbire önem vermiyoruz.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol