Kadınsız inkılab kadınsız cumhuriyet

  • GİRİŞ30.10.2009 10:04
  • GÜNCELLEME30.10.2009 10:04

Kadınsız inkılab kadınsız cumhuriyet

Dün, önce Anıtkabir’de sonra da TBMM’de Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle devletlu erkanı katında gerçekleşen kutlamaları izlerken, yukarıdaki başlık düştü aklıma. Başlığın ilk bölümü “Kadınsız inkılab”, Yaprak Zihnioğlu’nun, Osmanlı İmparatorluğundan Türkiye Cumhuriyetine evrildiğimiz dönemeçte siyaset yapmaya çalışan bir kadın grubunun hikayesini anlattığı kitabın adı.

Malum, resmi tarih tezimize göre, yeni Türkiye Cumhuriyeti öyle ilerici, öyle kadın dostudur ki, kadınlara haklarını, hiç daha onlar talep bile etmemişken, bir ihsan kabilinden verivermiştir. Bu bağlamda, kadınların seçme ve seçilme hakkına 5 Aralık 1934’te, daha pek çok batılı ülkenin kadınları kavuşmadan önce kavuştuğunu öğrenmişizdir. Oysa, bu resimde yalanla gerçek karışık bir haldedir ve gerçekleri çoğu kimse bilmemektedir.

Kadınların siyasal yönetimde hem seçerek, hem de seçilerek yer almak istemesi, hemen her ülke açısından, bağrında bir kadın mücadelesi tarihini barındırmaktadır.  Mesela İngiltere, mesela Fransa ve tabi ki ABD, kadınların zorlu mücadelelerine tanık olmuştur.  Bu mücadeleleri yakından izleyen Osmanlı kadın eliti de, benzer bir mücadeleyi hem İmparatorluğun son dönemlerinde hem de yeni kurulan Cumhuriyet döneminde vermiştir.

Bu mücadelenin sembol ismi ise, “Kadınlar Halk Fırkası”nın kurucusu Nezihe Muhiddin’dir. Ancak ne yazık ki, devletin yarı resmi basın organları da dahil pek çok etkili ve yetkili mercinin karalama kampanyaları, soruşturmaları neticesinde Nezihe Muhiddin bu mücadeleyi kaybetmiş, sonuçta resmi tarihin üstünü çizdiği, unutturduğu bir Cumhuriyet kadını olmuştur.

Yazının devamını okumak için bu linki tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat