İslam'da mülkiyet var mıdır?

  • GİRİŞ03.12.2010 07:18
  • GÜNCELLEME03.12.2010 07:18

İslam’da mülkiyet var mı? Bu sorunun cevabını ne gazetelerin fıkıh köşelerinde bulabilirisiniz ne de ‘alo fetva’ hatlarında.

Bulamazsınız, çünkü cevapları tek kelimeye indirgeyenler ağzınızın payını verip çenenizi kapatmış olur.

Şayet bu soru soran için çok büyük önem arz ediyorsa, o kişi hiç durmasın ve sorunun yanıtını kendinde arasın.

Aslında bütün yanıtlar içimizdedir de sadece dışarıdan kendimize muhalif bir ses arıyoruzdur. Birisi çıksın ve içimizdeki cevabı bastırırcasına, vicdanımıza hükmeder şekilde bildiklerimizi bize yeniden yorumlasın.

Evet, evet, tam da bunu istiyoruz.

 Mülkiyetle, faizle, şans oyunlarıyla, modern ayartmalara dair konularla ilgili sorular sorarken tam telaffuz etmesek de içimizdeki yanıttan hoşnutsuzluğumuzu ortaya koyuyoruz.

Oysa konunun soruya dönüşmesi için hiçbir sebep yok. Ne bu din yeni indi ne de biz bu kitapla yeni muhatap olduk.

Elimizde onlarca anahtar var ve biz sanki zaten açık olan kapıyı yeniden açmak için uğraşırken üstümüze kilitleyiveriyoruz.

Bir anda kilitlediğimiz kapının önünde buluyoruz kendimizi.

Mülkiyet saltanatının hâkim olduğu toplumlarda ‘sahip olmak’ her zaman ‘olmak’tan önce gelir.

Kapitalist bir dünyaya gözlerini açan kuşaklar yaşadıkları hayatı bir pazar yeri ya da bir süpermarket olarak görmeye yatkındırlar.

Zannederler ki dünyanın asli düzeni budur ve dünyaya gelene düşen bu çarka tabi olmaktır.

Belki de bu sebepten modern insanın dindarlığı mülkiyetle arasına bir sütre koyamadığı için hep problemli ve eğreti bir dindarlıktır.

Mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunu bildiği halde eşyaya dair tecrit hareketini gerçekleştirememiş insanların dünya ve ahiret algıları da aynı derecede sorunludur.

Çünkü eşyayla kurulan her aidiyet bağı kişiyi eşyanın ahkâmına boyun eğmeye zorlar.

İnsana düşen karmaşık mülkiyet ilişkisinin bir parçası olmak değil mal-mülk dolaşımında adaleti temin etmenin aktörü olmaktır.

Elbette İslam’da mülkiyet vardır. İnsanın yeryüzünde geçici bir süre için sahip olduğu her şey süslendirilmiş ve abartılmış menfaat unsurlarıdır.

 Eşyadaki bu abartıyı sezebilen kişiler içlerinde mülkiyet sorusunu da yanıtlamış kişilerdir. Mülkiyet sadece bir araçtır ki onu amaç haline dönüştürenler her şeye sahip olup kendilerine sahip olamayanlardır.

 İhtiyacın dışında çok şeye sahip olma isteği sadece kişinin kendi egosunu şişirmesine yarar.

Garip olan servet sahibi olmayı istemek değil bu serveti kendi konforu ve lüks hayatı için kullanmak ya da içten içe böyle bir niyeti besleyip şişirmektir.

Kimin bol miktarda parası ve malı mülkü varsa bu kişi otomatikman toplumsal sorumluluk anlamında görevlendirilmiş demektir.

İslamlık ve insanlık adına sahip olduğu mülkü en yakın çevresinden itibaren ihtiyaç sahiplerine zekât ve infak yoluyla dağıtması icap eder.

Eşyaya dair tecrit hareketini ilk başlatması gereken kesim Müslümanlar olması gerekirken ne hazindir ki Allah’ın verdiği güzellik ve nimetlerden yararlanmak adına mülkiyet savaşında en büyük yarayı alanlar yine Müslümanlar oluyor.

 Hatta kimi muhafazakârlarımızın materyalle ilişkisi materyalistlerden bile daha fazla. Düşüncede manevi, fiiliyatta maddi telaşların adamı olmuş, manevi ataletini maddi koşuşturmalarla telafi etmeye çalışan yeni tip muhafazakârlar türemiş.

Bu tipler ellerinden geldiği kadar mülkiyeti güç sembolü olduğu anlayışından yola çıkarak takdis ederler.

Hâlbuki mülkiyet karşısında takdis etmeleri gereken şey sadece cömertlik ve tevazudur. Herkes içini yokladığı zaman mülkiyete dair en doğru yanıtı alır.

İnsanın en muteber iç sesi olan vicdan, inancından aldığı cesaretle der ki: geçici olan hiçbir şeyi elinde tutma!. Yarın elinden çıkacak şeyi şimdiden ihtiyaç sahibine ver! Zamanında vermediğin hiçbir şey yeterince elinden çıkmış olmaz.

Hüseyin Akın - Haber 7
akinakinhuseyin@hotmail.com

Yorumlar22

  • ahmet uzun 14 yıl önce Şikayet Et
    HZ. MEHDİ TÜM DÜNYAYI BİRLEŞTİRECEKTİR.. buradaki diğer yorumlarımda bahsettiğim hususlar 10 senelik süreç sonunda 2020 de, 2011-2013 gibi gelecek olan hz. mehdi ile beraber yeryüzünde uygulanacaktır. bunlar kuran ayetlerinden keşfi tahminle çıkan zamanlardır. mehdiyyet güneşi yeryüzüne doğmaya başlamıştır. herbir insanda bu görünmektedir. herkes ilim,iman,ihlas,takva,kuranı bol bol idrak ederek okuma ile kendisini buna hazırlamalıdır. süreç işlemektedir. Allah herşeyi hakkıyla takdir eden ve bilendir.
    Cevapla
  • ahmet uzun 14 yıl önce Şikayet Et
    kapitalistlerin zekatini almak haramdir.. kapitalistlerin zekatini almak haramdir. kapitalistler insani sömürgeleştirip allaha isyana sevkettikleri için firavunluk mesleğini icra ettiklerinden onlardan dini bir emir olan zekat,sadaka,yardim almak haramdir. belki insani anlamda yardim açlik giderecek kadar alinabilir. kapitalizmden ve kapitalistten zekat almak insani imansizliğa sevkeder. zira kapitalist zekat ile senden dinini satin aldiğini bilinci ve şuuru ile sana zekat verir.
    Cevapla
  • ahmet uzun 14 yıl önce Şikayet Et
    KAFAMDAN KONUŞMUYORUM, DEDİKLERİM KURANDANDIR. burda yazdıklarım Allahın kurandaki emirleridir. kafamdan yazmıyorum. dileyen herkese ispat ederim. günümüz müslümanlığını gerçek islamla hiçbir alakası kalmamıştır. sorun buradadır. günümüz islamı kapitaliszmin içten değiştirip tahrif ederek kendisine tabi kılıp afyonlaştırdığı ateist islamdır. Allahın emri olan adalettir. faiz,israf,zina islamda kesin haramdır ve bunlara götüren her türlü yol,yöntem,sistem de haramdır. üretim ihtiyaçlara göre çalışma, tüketim yeterliliğe göre ihtiyaçlar olmalıdır.
    Cevapla
  • djamel 14 yıl önce Şikayet Et
    bir müslüman 1 milyon dolara tablo alabilir... ve buna kimse israf diyemez:) israfın nesnel tanımı yoktur, H. Karaman a bu konuda çok itirazlar gelmiştir. kendisi 200 bin liranın üstündeki araçlar israftır demiştir ama zengin müslümanlardan HADİ ORADAN azarı işitmiştir:) bu işler böyledir, biz zamane müslümanları üç kuruş servet için diğer dünyayı hafife alan insanlarız. yine modern büyüklerden biri Peygamberimiz yaşasaydı en lüks JEEP e binerdi demişti de Ali Bulaç tan azar işitmişti, tabi Bulaç da onlardan azar işitti:))
    Cevapla
  • djamel 14 yıl önce Şikayet Et
    gelecekte zengin olmayacak:). çünkü gelecekte emek ön planda olacak. emeğin olduğu yerde zenginlik olmaz, geçim olur. zenginliğin olması için tek çare klasik faizci sistemdir. yahudiler paralarını kiralamasın bakalım dünyada zengin kalacak mı:) gelecek kaynak kısıtlılığına gebe olduğu için faizle büyüme modeli iflas edecek ve tüm dünya fakirleşecek. böylece herkes hırka lokma düzeyine düşecek. iyi de olur hani, biraz silkeleniriz..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat