Asıl tuzak ne?
- GİRİŞ19.08.2011 07:44
- GÜNCELLEME19.08.2011 07:44
PKK saldırıları herkesin kimyasını bozuyor. Bu kaçınılmaz da; insanlarımız ölüyor, acı kavuruyor yürekleri. Tepki göstermemek, isyan etmemek çok zor.
Ancak bilelim ki PKK bizim 'duygusal' patlamalarımızla ortadan kalkmayacak. Mücadele akılla, sağduyuyla, serinkanlılıkla yapılmak zorunda.
PKK savaş istiyor, biliyoruz. Bunda şaşılacak bir şey de yok; bir terör örgütü başka ne isteyebilir ki zaten? Önemli olan bizim ne istediğimiz. Barış olsun, kardeşlik devam etsin, özgürlük ve hukuk galip gelsin diyorsak tepkilerimizde ve çağrılarımızda ölçülü olmak zorundayız.
Öncelikle kimsenin aklından çıkarmaması gereken hakikat şu; mücadele Kürtlere değil PKK'ya karşı. Açık söyleyelim, bu ayrımı yapmayanlar PKK'yı bütün 'Kürtlerin temsilcisi' konumuna çıkarırlar. PKK bütün taciz ve saldırılarına rağmen Kürtleri PKK'lılaştıramamışken öfkeli ve acılı Türkler bunu yapmamalı. PKK tüm Kürtleri temsil etmez, edemez, eder hale gelemedi bütün iddialarına ve şiddet gösterilerine rağmen. Durum böyleyken halkın ve devletin tüm Kürtleri PKK'lı gibi görmesi çok vahim bir hata olur. Ancak PKK'yı mutlu eder böyle bir yaklaşım. Unutulmamalı, son 12 şehitten birisi de bir Kürt genci... Acı ortak, kader de...
(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)
İhsan Dağı - Zaman
Yorumlar1