PKK aşiretiyle barış olur mu?

  • GİRİŞ25.07.2015 12:35
  • GÜNCELLEME25.07.2015 12:35

Aydın Doğan’ın parlattığı Demirtaş’ın HDP’si bu sayede elde ettiği ödünç oylarla MHP kadar milletvekili çıkardı ama yine de demokrasi oyununa katılmayarak teröre yöneldi.

Bir örgütün siyaset kodlarını çözmek için onun kuruluş dönemine bakmak gerekir. HDP’nin ‘sırtını dayadığı’  PKK, tarihsel Kürt davasından çıkmış bir örgüt değildir. Türkiye’de Stalinci bir devrim gerçekleştirmek için Kürtleri siyasal hedeflerine payanda yapmak isteyenler tarafından kurdurulmuştur. Öcalan’ın kendisi de kitaplarında bunu vurgular. PKK ilk dönemlerinde, Türkiye’de geleneksel Kürt aktörlerini yok etmek ve Güneydoğu’da sol namına ne varsa ortadan kaldırmak için kullanılmıştır. Parlak lafları ve kalıplaşmış sol tekerlemeleri bir yana bırakırsak daha o dönemden beri, PKK önderliğinin vizyonu aşiret vizyonudur. Kendini bir aşiret olarak görür, kendi çıkarlarını gözetir, kendi politikasını yapar. İlk dönemde sırtını derin devlete dayayarak herkese saldırmıştır. Daha sonra elemanlarıyla birlikte Suriye’ye kaçmış ve orada Esad aşiretine biat etmiştir. Öcalan’ın yakalandıktan sonra Türkiye devleti yetkililerine hemen ‘beni kullanın’ demesi ve bunun örgütte hiçbir tepki yaratmaması hâkim zihniyet hakkında yeterli ipuçları vermektedir. 

Öcalan tam söz verdiği hizmetlerini verecekken ABD Irak’a müdahale kararı almış ve Kandil’deki aşiret ağaları sırtlarını dayayacakları yeni hem de süper bir aşiret bulmanın sevinciyle Kuzey Irak’a kök salmışlardır. Bu devran böyle sürmüş ancak Obama’nın 2009’da Ortadoğu’dan yavaş yavaş çekilme kararı almasıyla ve Türkiye’nin bölgede güçlenmesiyle akıllarına eylemsizlik gelmeye başlamıştır. ABD, 2014 yılında Suriye ve Irak’ta IŞİD’e karşı giriştiği hava operasyonlarında kendisine destek olacak bir kara gücü bulabilmiş olsaydı muhtemelen PKK aşireti barış sürecinde yol almaya devam ediyor olacaktı. Şu anda aşiret, elindeki silahlı güçleri Sam Amca’ya servis ederek güç kazanmak peşindedir, barış umurunda değildir. Bugün PKK Türkiye’den, Kürt diasporasından hatta Batılı yeni Lawrencelerden topladığı insanlarla tek bir Kürt’ün bile yaşamadığı Tel Abyad, Rakka gibi bölgelerde sözde milli kurtuluş savaşı veriyor. Militanlarının çoğunun Kürtçe bile bilmediği bu hareketin taşeronlaştığı açık seçik bellidir. 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat